6 devlet 1 millet 2 dernek TEK HİZMET

İDDEF’İN KURULUŞ AMACI NEDİR?

başta ülkemiz olmak üzere, bütün islam ülkeleri doğal afet, savaş ve baskıcı sistemlerin tasallutu altında gayelerinden uzak yaşamaya mecbur bırakılmış, müslümanlar fakirleştirilerek islam’ı yaşamaları ellerinden alınmıştır. böylece amacı uğrunda hayat sürmeyen müslümanlar adeta ahiretini unutup, dünyalık elde etme telaşına düşmüşlerdir. Projenin Amacı Nedir? Yurtiçindeki hafızlık ve İslâmi ilimleri okuyan talebelerimizin aylık eğitim masraflarını üstlenmek isteyen, böylece bir alim, bir hafız yetiştirmek temennisinde bulunanlara bu hayırlı işte bir imkan sunmaktır. 2006 yılının son aylarıydı. Dünya ve Türkiye’de her zaman olduğu gibi fitne kazanları Müslümanlar için kaynatılmaktaydı. Cemaatimizi hüzne boğan o meşum hadise cereyan etti. Bayram Hocamızı bir pazar sohbeti sonunda mihrapta şehid ettiler. Bayram Hocamızı şehid eden şahıs, yine orada bulunan kendi adamları tarafından linç edilerek öldürüldü. Olay daha önceden planlandığı için medya ayağı da hazırdı. Ve cinayetin ertesinde sanki cemaatimizden bir hoca şehid edilmemiş de cemaat orada bir adamı linç etmiş gibi İsmailağa Cemaati hedef gösterilmeye başlanmıştı.

İftira ve karalama kampanyası sadece gazetede değil özellikle internet ortamında da şiddetle sürdürülüyordu. Bu zaman diliminde Cemaatimize göre internet “maleyani” boş bir iş ve lüzumsuz görülürdü. Ehli dalaletin çoktan yerini aldığı internette Ehli Sünnet adına tek tük yayından başka bir şey bulunmazdı. Biz bir kaç ihvan internette oluşan bu boşluğu doldurmak, cemaatimizi tanıtarak, anlatarak ve iftiralara cevaplar vererek yürütülen kampanyalara dur diyebilmek, Ehli Sünneti bir nebze olsun savunabilmek amacıyla bu işe giriştik. 2007 yılı Mayıs ayında bir site açtık. Açtığımız sitenin ismi ismailaga.info idi. Bu siteyi internet ve web hakkında hiçbir bilgimiz olmadığı halde açtık ve Allah’ın izni, büyüklerin himmetiyle kısa zamanda büyük işler başardık. Sitemizden çok farklı konulara, ince ayrıntılara dikkat çektiğimiz haberler basında bolca yer alıyordu.

CÜBBELİ HOCA’YA EN BÜYÜK DESTEK Bildiğiniz gibi Cübbeli Hocamızı öncelikle montajlı kasetler ile yıldırmaya çalışmışlar hakkında büyük bir iftira kampanyası başlatmışlardı. Bu iftira döneminde kaseti inceleyen kriminal polislerinden bile iyi çalışan bizler sitemiz aracılığı ile kasetin bir montaj olduğunu ve kasette bulunan şahsın Cübbeli Hoca olmadığını maddeler halinde sıralamış, gerçeği ortaya çıkarmıştık. Cemaatimiz içerisinde çok önemli şahısların bile montaj kasedine inanarak iftira kampanyasına aldandığı zaman biz dik duruşumuzu sergilemiş ve Cübbeli hoca’ya olan güveni ayakta tutmuştuk. Montaj kasedinin ardından B planına geçen odaklar bu sefer Cübbeli hoca’ya hapis yolunu göstermiş ve “kadın pazarlamak” gibi adice iftiraları yamamaya çalışmışlardı. İşte bu dönem Cübbeli hoca için en zor süreçlerden biriydi. Çünkü kendisi eli kolu bağlı bir haldeydi, kendisini yeterince müdafaa edemiyordu ve İsmailağa Cemaati içerisinde onun aleyhine çalışanlar, fitneyi yayma gayreti içerisinde olanlar vardı. Bu süreçte kendi sitesi bile aktifliğini yitirmiş ve paylaşım yapılmıyor, kimse doğru düzgün bir haber alamıyordu. Cemaatimizin hiçbir kanadından Cübbeli Hoca’ya destek veren, en azından “bizim ona güvenimiz tamdır, o yapmaz” diye beyanat veren yoktu. İşte biz bu sarsıntılı dönemde Cübbeli hocamız’a da en büyük desteği verdik. Yaptığımız yayınlar ile İsmailağa’nın, Cemaatimizin Cübbeli hoca’nın arkasında olduğunu gösterdik.

İstanbul, Fatih merkezli 1993’te kurulmuş vakıf.. İstanbul, Bağcılar merkezli vakıf kısa adı AYDER olan 2005 yılında kurulmuş dernek

Kazakistan’da Ahmet Yesevi Türbe alanı içinde cam

Ahmet Yesevi’nin Kazakistan, Yesi’deki türbesi

Bizleri yoktan var eden, varlığından haberdar eden, Peygamberler gönderen, Kitaplar indiren, insanlığın kurtuluşu için doğru yolu gösteren ve insanı yeryüzünde halife seçen Allah’a (celle celâlühû) binlerce kez hamdolsun. Daha doğar doğmaz “ümmetî, ümmetî” diyerek tüm insanlığa kurtarıcı olarak gönderilen Son Peygamber Hazreti Muhammed’in (sallâllahü aleyhi ve sellem) ümmeti olan, İ’lâ-yı Kelimetullah uğrunda 1000 yıldır savaş meydanlarında şehitler vermiş necip ecdâdın torunları olan, Sohbet için kürsüye ilk çıktığında “Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır.” (Âl-i İmran 104 ) Ayet-i Kerîme’sini okuyan asrımızın müceddidi Mahmut Ustaosmanoğlu Efendi Hazretleri’nin muhibbânı olan, Ömrü kürsülerde geçmiş ülkemizin sayılı âlimlerinden Cübbeli Ahmed Hocaefendi’nin yol arkadaşları olan ve Peygamber Efendimizin (sallâllahu aleyhi ve sellem)

Veda Hutbesi’nde buyurduğu “Bu vasiyetimi, burada bulunanlar, bulunmayanlara ulaştırsın. Olabilir ki, burada bulunan kimse bunları daha iyi anlayan birisine ulaştırmış olur.” sözünü kendisine referans kabul eden bir grup iyi yürekli ve dertli insanın bir araya gelmesiyle kurulan Ahmet Yesevi Derneğimiz 2005 yılından bu yana sosyal, kültürel ve ilmî faaliyetler gerçekleştiriyor. Son yıllarda hizmet alanını genişleterek her biri kanayan yaralara merhem olacak çalışmalar yapan derneğimiz yurt içinde ve yurt dışında gerçekleştirdiği birçok başarılı faaliyet neticesinde25.05.2015 tarih ve 2015 / 7876 no’lu Bakanlar Kurulu kararıyla Kamu Yararına Çalışan Dernek statüsü kazandı. Manevi büyüklerimizin himmetini, on binlerce gönüllümüzün ve yardımına koştuğumuz yüzbinlerin dualarını hep üzerimizde hissederek aşk ve şevkle yolumuza devam ediyoruz. Misyonları Geçmişimizden ve büyüklerimizden aldığımız ilhamla yeryüzünde nerede mazlum ve mağdur bir Müslüman varsa ona ulaşmak ve kanayan yarasına merhem olmak.

Onun sadece dünyasına değil ahiretine de hizmet etmek. Altın Silsilenin ve Horasan Erenlerinin başlattığı tasavvuf ekolünün kutlu yürüyüşünü (Nakşıbendiye ve Yesevi Yolu) bizden sonraki nesillere ve İslâm’a susamış gönüllere ulaştırmak. Vizyonları Ehli Sünnet Âlimlerimizin tavizsiz ve ilkeli duruşunu sergilemek, geçmişten kopmadan geleceği yakalamak. Tasavvuf Büyüklerimizin sırf Allah’ın (celle celâlühû) rızasını hedefleyen; vurana elsiz gerek, sövene dilsiz gerek, derviş gönülsüz gerek düsturuyla insanlığa hizmet etmek.

Nerede olursan ol Allah’a karşı gelmekten sakın; yaptığın kötülüğün arkasından bir iyilik yap ki bu onu yok etsin. İnsanlara karşı güzel ahlâkın gereğine göre davran.