ABD Erhaç’ı neden istiyor?
Yeni Şafak Gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi,Malatya Erhaç Hava Üssünü ABD tarafından istendiğini bildirdi. Hükümete yakın olarak bilinen Selvi’nin açıklamsının tamamı;
Selvi IŞİD’le mücadele kapsamında Türkiye yeni bir tezkere süreci yaşıyor.
ABD daha önceki tezkere süreçlerinde olduğu gibi henüz üzerinde konuşulan konuları anlaşmaya varılmış hususlar olarak göstermeye çalışıyor.
Müzakere sürecinde yaptıkları bu taktiksel hamle ile Türkiye’yi bloke etmeye çalışıyorlar.
Biz ABD’lilerin bu yöntemlerine alışığız.
ABD’nin iki konuda çok istekli olduğu anlaşılıyor.
1-Türkiye’yi kara savaşına sokmak
2-Operasyon sırasında İncirlik Üssü’nü kullanmak.
Bizim önceliklerimiz ise farklı.
Türkiye, IŞİD sorununun çözümü için Irak ve Suriye’nin normalleşmesini, Sünni Arapların iki ülkede yönetimde adil temsilinin esas alınmasını, Suriye’de Esed yönetimine son verilmesini istiyor. Bu işin kalıcı çözümü olarak görülüyor.
Ancak ABD’nin önceliğinin Suriye ve Esed olmadığı anlaşılıyor. Joe Biden’ın, Esed konusunu not ettiği şeklinde bir kanaat mevcut. Bu Esed’in denkleme girdiğini gösterir mi? O yönde güçlü bir beklenti yok.
Biz Kobani ve Suriye üzerine yoğunlaştık ama müzakereler bize gösterdi ki ABD’nin önceliği Suriye ya da Kobani değil, Irak. Kobani’de IŞİD’e yönelik mevziler koalisyon güçleri tarafın vuruluyor ama operasyonun asıl hedefi Kobani değil.
Bu bir sır değil. Ayrıca çok bilinmeyen bir konuyu da paylaşıyor değilim. ABD Dışişleri Bakanı Kerry, ‘Önceliğimiz Kobani değil, Irak’ demişti.
Operasyonun esas hedefinin Irak olması, Türkiye’deki üsler konusunu ön plana çıkardı.
Buraya bir virgül koyup ABD ile müzakerelere dönmek istiyorum.
Tezkereyle ilgili görüşmeleri yapmak üzere ABD’den bir heyet dün Genelkurmay Başkanlığı’ndaki muhatapları ile masaya oturdular.
Müzakerelere başkanlık edecek Genelkurmay Harekat Başkanı Korg. Erdal Öztürk, ABD’deki temaslarını tamamladıktan sonra Türkiye’ye dönerek görüşmelere başkanlık edecek. Teknik müzakere heyetlerinin üzerinde uzlaşmaya vardıkları noktalar üzerinde nihai karar ise, Genelkurmay Başkanı Özel, Başbakan Davutoğlu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından verilecek.
TBMM’de tezkerenin kabul edilmesinden sonra hazırlanan hükümet direktifi, TSK’ya gönderildi.
ABD’lilerle müzakereler, hükümet direktifi doğrultusunda yürütülüyor.
Üç nokta var.
1-Uçuşa Yasak Bölge
2-Güvenlik Bölge
3-Üslerin kullanılması
Türkiye’nin önceliklerini tek tek analiz etmekte yarar var. Çünkü büyük önem arz ediyor.
1-Uçuşa Yasak Bölge: Hem ikinci maddede zikredilecek olan Güvenli Bölgelerin denetimi açısından önem arz ediyor hem de sadece rejimin elinde savaş uçakları olduğu için, ileride olası bir Esed müdahalesine karşı önlem alınması amacını taşıyor.
2-Güvenli Bölge: Türkiye, Suriye’nin içinde, sınıra paralel hat ya da cep şeklinde güvenli bölgelerin kurulmasını istiyor. Hem göç ihtimaline karşı, hem de ileride Türkiye’deki mültecilerin nakledilmesi amacıyla düşünülüyor. Burada bir noktaya dikkat çekmek istiyorum. Tampon Bölge ile Güvenli Bölgelerin statüsü farklı. Güvenli Bölge tercih ediliyor. Tampon Bölge Türkiye’nin tercih ettiği bir model değil. Ayrıca Güvenli Bölgeler Türkiye sınırları içinde düşünülmüyor. Tam aksine bundan kaçınılıyor. Biz zaten yeterince mülteci aldık. Ayrıca bizim topraklarımızda neden güvenli bölge kurulsun?
Biz Suriye’nin içinde kurulacak Güvenli Bölge modelini istiyoruz.
Üzerinde mutabakata varılan tek nokta var. ‘Eğit-Donat’ kapsamında ÖSO elemanlarının eğitimi. ÖSO hem muhtemel kara savaşında yerli unsur olarak sahada olması planlanıyor hem de çok önemli bir nokta Güvenli Bölgelerin güvenliğinin sağlanması görevi bir süre sonra ÖSO’ya devredilecek.
İlk aşamada Güvenli Bölgelerin güvenliğinin sağlanması için Türkiye’den, 3 tugay seviyesinde bir gücün konuşlandırılması düşünülüyor. Ama ila nihaye Türkiye, Suriye topraklarında kalacak değil. Zamanla bu görevin Eğit-Donat kapsamında Türkiye tarafından eğitilip, ABD tarafından donatılacak olan ÖSO’ya devri öngörülüyor.
ABD ile temaslarda şimdiye kadar pek üzerinde durulmayan bir nokta ön plana çıktı.
Üslerin kullanımı.
ABD iki üssü kullanmak istiyor.
1-Adana İncirlik üssü
2-Malatya Erhaç
Şimdi bu aşamada yukarıda koyduğumuz virgülü kaldırıp devam edebiliriz. ABD’nin bu üsleri Suriye’deki IŞİD hedeflerine yönelik bir operasyon için kullanmak istemiyor, Irak için istiyor. Irak’taki IŞİD mevzilerine yönelik operasyonda savaş uçaklarının bu üsleri kullanmasını istiyor. Bizi rahatsız eden nokta da bu.
ABD, Suriye’deki IŞİD hedeflerine yönelik operasyonlarını bir süre devam ettirdikten sonra asıl Irak’a yönelecek. Yani IŞİD’e karşı operasyonun asıl hedefi Suriye değil, Irak.
ABD işte bu nedenle İncirlik ya da Erhaç’ı istiyor. Irak’a yönelik operasyonun maliyetlerini yükselttiği için İncirlik veya Erhaç’ı kullanmak istediklerini ilettiler. Tabi verirseniz ikisini birden kullanmak isteyecektir. 1 Mart tezkeresi öncesinde neleri istememişlerdi.
Ama bu konuda henüz verilmiş bir karar yok. Öncelikle olarak Türkiye, bu üsleri hangi amaçla kullanmak istediklerini soracak.
Uçuşa Yasak Bölge ya da Güvenli Bölge modeli kabul edildiği taktirde üslerin, bunların güvenliğini sağlamak üzere kullanılması makul bir istek olarak duruyor. Güvenli Bölgenin havada denetimi gerekli. O taktirde İncirlik ya da Erhaç müzakere edilecek. Bu aşamada bir sorun yok. Ancak hem Uçuşa Yasak Bölge ya da Güvenli Bölge birlikte ya da ayrı ayrı kabul edilmeyecek hem de üsler askeri amaçla kullanılmak istenirse, Türkiye, buna karşı.
ABD, Irak’a yönelik bir operasyonda üsleri kullanmaya istekli, Türkiye ise askeri amaçla kullanıma kapalı. KAYNAK; yenisafakgazetesi.com.tr