Ak Parti İçindeki Brütüsler

ANASAYFA / Genel / Güncel / Malatya
16 Ekim 2017
0 YORUM
admin

Sayın Erol Kaya Bey AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısısınız Hangi İllerde Büyükşehirler Dahil Belediyelerinizin Çoğu R. Tayyip Erdoğan beyin Düşmanlarıyla Çalışıyor İLLER Vatan Hainlerinin ele Geçirildiği STK ların Emrine Girmiş Hepsi Tayyip Bey Düşmanı AK Partinin Amacı Eğer Yeni bir 7 Haziran Yaşamaksa Bu Tavrınıza Devam Edin Size Bir Örnek İl Verdim MALATYA Sayın Öznur Hanımla Görüşüyorsunuz Kendisi Malatya da Sayın Emine Erdoğan’ın Yakını yani Beştepenin Vazgeçilmesi Olan olarak Tanınıyor

Malatya’da Şu an Büyükşehir Dahil Çoğu Belediye Tayyip Düşmanlarının Emrinde Hepsi Götürdüklerini Kurtarma Peşinde Yolsuzluk Diz Boyu Hala Fetönün Devşirilip Geçtiği STK Emrinde Bu Yazdıklarım Kanıtlı….Bir Darende Belediye Başkanı Var Ona Kalsa yaptıkları Utanc verici .Sayın Erol Bey Sayın R. Tayyip Erdoğanın Rakibi AK Parti İçindeki Bürütüsler Sizlerde Bilerek Bilmeyerek bilmemek Zor Ama Çoğu Belediye Başkanlarınız Kurulacak Yeni Partiyi Bekliyor Umarım ondan önce Çözüm Bulursunuz Yarin Geç olur Hali hazırda onlarla Çalışıyorlar Yarında O Partiye Geçerler Ya Siz Geçmişten ve Dinimizden size Tarihten günümüze uzanan ihanet Brütüs, Roma’nın ünlü imparatoru Sezar’ın evlatlığıdır… Brütüs Sezar’a karşı çıkan Roma Senatörleri ile birlikte olur ve onu ortadan kaldırmak için suikast planları yapılır.

Senatoya ayak basan imparator, senato üyelerinin hançer darbelerine maruz kalır. Hikayeye göre son hançer darbesini ise Brütüs vurur… Bunu gören Sezar, “Et tu Brütüs” yani “Sen de mi Brütüs” der. Bu çoğumuzun bildiği Roma’daki bu tarihi ihanet örneğinden sonra birde Osmanlı içinde yeşeren ihanet fidanlarından birine akıbeti ile birlikte kısaca değinmek isterim. Fuat Paşa Tanzimat devri sadrâzamlarındandır. Mustafa Reşit Paşa vâsıtası ile siyâsete atılmıştır. Sultan Abdülmecîd devrinde İstanbul’da İngilizler’in İskoç locasına bağlı bir mason locası açma girişiminden cesaret alan Fransızlar, Beyoğlu’nda bir mason locası açıp Fuat Paşa’yı da aralarına almışlardır. Fuat Paşa’nın yanlış siyâseti neticesinde birçok toprak kaybedilmiş ve hayli müslüman kanı dökülmüştür. Bunların yanında Fuat Paşa’nın pek çok yolsuzlukları da olmuştur. Nitekim Âlî Paşa’nın onu emîn biri hüviyetiyle gönderdiği Suriye’de aldığı rüşvetler hâriç, yaklaşık sekiz yüz bin kese para gasp ederek uhdesine geçirmesi, yaptıklarının sadece bilinen bir kısmıdır.

Nitekim sonraları Fuat Paşa’nın iki oğlunun birden ölmesi ve iki konağının da arka arkaya yanması, yaptığı yolsuzlukların ve döktüğü müslüman kanlarının bedeli olduğu İstanbul’da halk arasında konuşulan günün mevzûlarından olmuştur. Eee Allah’ın sopası yoktur! İhanet örneklerini Adem’in yaratılışından günümüze çoğaltmak mümkün… Şimdi de asıl muhatabımız yüce kitabımız Kuran-ı Kerim’de yöneten ve yönetilene verilen mesajların bir kısmına bakalım. İslamda devlet yönetiminin nasıl olduğu ile alakalı çeşitli görüşler bulunmaktadır. Kuran-ı Kerim’de yönetim şekli ile ilgili keskin sınırların çizilmediği aşikardır. Asıl olan yönetim şekli ne olursa olsun Allah yolunun göz ardı edilmemesidir. Nitekim yüce kitabımızda Maide suresinin 44., 45. ve 47. ayetlerinde Allah’ın hükümleri ile hükmetmeyenler kafir, zalim ve fasık olarak tanımlanmaktadır. Allah maide suresinin 49. ayetinde ”Aralarında Allah’ın indirdiğiyle hükmet, onların hevalarına uyma ve seni Allah’ın indirdiği şeylerin bir kısmından fitneye düşürmelerinden sakın.

Eğer yüz çevirirlerse bil ki Allah onlara bazı günahlarından dolayı bir musibet isabet ettirmek istemektedir. İnsanların çoğu fasıktırlar.” Nisa suresinin 105. Ayetinde ise ”Allah’ın sana gösterdiği gibi insanlar arasında hükmetmen için sana Kitabı hak olarak indirdik. (Sakın) Hainlerin savunucusu olma.” buyurarak insanlığa ve yönetici vasfındakilere önemli mesajlar vermektedir. Buraya kadar yöneticilerin islama göre hükmetmeleri gerektiğini anlayabiliyoruz. Peki yönetilen bizlerle ilgili Kuran ne diyor? Burada nisa suresinin 59. Ayetine bakmak doğru olacaktır. Yüce Allah bu ayette “Ey iman edenler, Allah’a itaat edin; elçiye itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de. Eğer bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz, artık onu Allah’a ve elçisine döndürün. Şayet Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsanız, bu, hayırlı ve sonuç bakımından daha güzeldir.” buyurmaktadır.

İbn-i Ömer den aktarılan bir hadiste de peygamber efendimizin “Bir müslümanın, günah işlemesi emredilmediği sürece, sevdiği veya sevmediği bütün konularda devleti yöneten kimseye itaat etmesi şarttır. Bir günah işlemesi emredildiği zaman ise kimseyi dinleyip itaat etmez.” (Buhârî, Ahkâm 4, Cihâd 108; Müslim, İmâre 38. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cihâd 87; Tirmizî, Cihâd 29; Nesâî, Bey’at 34; İbni Mâce, Cihâd 40) uyarısı ile karşı karşıya geliyoruz. Kuran’ da geçen Hz. Musa ile ilgili kıssalardan bir derleme yapacak olursak itaat ile ilgili bir de şu örnek karşımıza çıkmaktadır: Firavun’un sihirbazları Firavun’un emri ile asalarını yere atmıştır ve asaların hepsi birer yılan olmuştur.

Musa asasını attığında yılana dönüşmüş ve sihirbazların sözde yılana dönüşen asalarını yutmuştur. Bunun üzerine sihirbazların hepsi Musa’nın ilahına iman ettik demişlerdir. Firavun buna çok sinirlenmiş sihirbazları el ve ayaklarını çaprazlama kesmekle tehdit etmiştir. Sihirbazlar Firavun’a sen söylediğini yapsan da biz Allah’a döndürüleceğiz diyerek Firavun’a itaatsizliklerini Allah’a canlarını feda edeceklerini ilan etmişlerdir. Allah hepimizi Allah’a elçisine ve onun yolunda giden emir sahiplerine itaat eden kullarından eylesin.(Amin) Hal bu iken anlaşılacağı üzere bizden olan yöneticiye itaat etmemiz gerekmez mi? Bunu da iman sahibi siz değerli okurlarımızın vicdanına bırakmak istiyorum.

MALATYALI YAZAR İSMAİL HAKKI ŞENYİĞİT