Alman mühendis yapmış

Büyükşehir Belediye Başkanlığı İsmet Paşa Parkı’nda ‘Düzenleme ve Bakım’ çalışmasına başladı.

1926 yılında Vali Nevzat Tandoğan zamanında bir Alman mimarın projesi uygulanarak yapılan ve sonradan eklenen okul, nikah salonu gibi yapılarla yaklaşık 43 dönümü kalan İsmet Paşa Parkı Malatyalıların belleğine kazınmış bir parktır.
Bu park, kente gelen bürokratların gezdirildiği, kadınların evde yaptıkları yemekleri getirip birlikte yedikleri, öğretmenlerin öğrencileriyle geldikleri, çocukların kışın kar topu oynadıkları, bayramlarda dönme dolaplarda, tahterevallilerde eğlendikleri, bir bölümünde yerel ve ulusal sanatçıların şarkı türkü söylediği tam park gibi bir parktı.
2001 yılında bilgisiz ve görgüsüz yöneticiler eliyle rantçı kent düşmanlarına açılarak ve her şey ağaç ve çimen aleyhine geliştirilerek, londra asfaltı gibi taş yollar, işyerleri ve önündeki taş bahçelerle ve gece kulübünü andıran ışıklarıyla halkın kalbinden çıkarılarak kimsenin uğramadığı bir yer haline getirilmiş, sonunda harcanan paralar da boşa gitmiştir.
Bu durumda, madem ki Büyükşehir Belediyesi el attı buraya, öyleyse taşı, betonu, binayı azaltmalı, bir santimetrekaresini bile rantçılara kaptırmadan yeniden Malatyalılara kazandırmalı; bunun için hiçbir masraftan kaçınmamalıdır..
Burasıyla ilgili bir ikinci husus vardır ki o da en az Parkın kendisi kadar önemlidir.
Parkın adı bilindiği üzere İsmet Paşa Parkı’dır.
Bu ad, 2001 yılında o zamanki Belediye Meclisinin 140 sayılı kararıyla Hürriyet Parkı olarak değiştirilmiş, ancak benim de içinde bulunduğum CHP’li avukatların açtığa dava sonunda Malatya İdare Mahkemesince iptal edilmişti. (2001/1726 E. 2003/336 K.)
Şimdi Parkın iki girişine konulan Büyükşehir Belediyesi iş tanıtım tabelasına park adı olarak ‘Hürriyet (İsmet Paşa) Parkı’ yazılmıştır.
Bu yazım şekli Parkın İsmet Paşa olan resmi ve gerçek adını ötelemek anlamındadır.
Bir kamu kurumu olarak, herkesten önce hukuka ve kentsel değerlere saygılı olmak zorunda olan Büyükşehir Belediye Başkanlığının bu tutumu yurttaşlarca örnek alınacak bir tutum değildir..Av. Selahattin Sarıoğlu