Bakan Tüfenkci Göç Dalgası Rusya’ya Yönelebilir
Gümrük ve Ticaret Bakanımız Sayın Bülent Tüfenkci, Türkiyem TV Ankara stüdyosunda Gündem Özel Programı’na konuk oldu. Tv Genel Koordinatörü Mikail Pelit’in sorularını yanıtlayan Bakan Tüfenkci, Rusya’nın Suriye politikasını eleştirerek barışın sağlanamamasının sorumlusu olarak Rusya’yı gösterdi.
AB’nin sınırları kapatması durumunda göç dalgasının Rusya’ya yönelebileceğine işaret eden Bakan Tüfenkci, “Avrupa’daki göçmenlerin ve Türkiye’deki göçmenlerin sorunları halledilemezse bazı gelişmeler yaşanabilir. Eğer Rusya, Suriye’nin dostuysa, buradan kaçan göçen birçok insanı Rusya’da ikamet ettirmeli. Suriye’yi bu kadar bombalıyorsan bunun külfetini de alman gerekiyor. Önümüzdeki günlerde Avrupa’ya giden bazı göçmenlerin, Rusya sınırına doğru yöneleceğini tahmin ediyorum” diye konuştu.
3 milyona yakın Suriyeliyi Türkiye’de ağırladıklarını hatırlatan Bakan Tüfenkci, bugüne kadar 8-9 milyar dolarlık bir harcama yapıldığını aktardı. Suriye’deki terör unsurlarının Türkiye için bir tehdit oluşturduğunu ifade eden Tüfenkci, “Suriye’de özellikle Esed rejiminin yapmış olduğu zulümden sonra uluslararası arenada Rusya’nın bölgeye müdahil olması, Amerika’nın ise bölgeye müdahil olup olmama noktasında göstermiş olduğu tereddüt, ‘Rusya’nın DAEŞ’le mücadele ediyorum’ diyerek oradaki sivil halkı ve muhalefeti direkt hedef alması, oradaki gelişmeleri yani barış sürecini ertelemekten ve barışa yönelik çabalara sekte vurmaktan başka bir işe yaramadı.” dedi.
Bakan Tüfenkci, Suriyelilerin sınırlara gelmesiyle ilgili gümrüklerde gereken önlemlerin alındığını ve geçişlerin kontrollü bir şekilde yapıldığını ifade etti.
Bakan Tüfenkci, “ Biz kapılarla ilgili gerekli tedbirleri aldık. Dikkat ederseniz şimdiye kadarki göç dalgası kapılardan olmadı. Biz kapıları zaten kontrollü bir şekilde açıyoruz ama sınırlardan ciddi anlamda geçişler oluyor.” şeklinde konuştu.
“Gelişmelerin tamamı Türkiye’yi direkt etkiliyor.”
Bakan Tüfenkci, Rusya’nın İran’la birlikte bölgede yapmış olduğu harekatın, barış görüşmelerinin daha da uzamasına neden olduğunu belirterek, “Özellikle Aylan bebeğin hazin sonu ile Avrupa’ya yönelik göç dalgası ile beraber Avrupa kendi menfaatleri zedelendiği için bu göç dalgasını önlemek için elinden geleni yapmaya başladı. Ama Suriye bizim kapı komşumuz ve oradaki gelişmelerin tamamı Türkiye’yi direkt etkiliyor. Oradaki DEAŞ, PKK, PYD, El – Nusra terör örgütlerinin varlığı aynı zamanda Türkiye’yi tehdit demektir. Çünkü uzun bir sınırımız var, sınır güvenliğini her ne kadar sağlamaya çalışsak da uzunluğundan dolayı tamamını kontrol etmekte zorlanıyorsun. Bu nedenle bir takım yasadışı kaçakçılık olayları olabiliyor ve terör örgütlerinin rahatlıkla girip çıktığı bölgeler oluyor. Oradaki rahatsızlıkta direkt seni etkiliyor” dedi.
“Türkiye’nin kabul edilebilir bir pozisyonu oluşturması lazım”
Kobani’de DEAŞ’ın yapmış olduğu saldırılarda, 197 bin Kobanilinin Türkiye’de misafir edildiğini hatırlatan Tüfenkci, Kobani’de yaşanılan sıkıntıların düzelmesi noktasında bütün insani yardımların Türkiye üzerinden yapıldığını kaydetti.
Tüfenkci, “Suriye’deki bütün gelişmeler bizi yakından ilgilendiriyor. Özellikle geçen hafta Suriye’nin dostlarının, dış ilişkiler bakanlarının almış olduğu kararı önemsiyorum. Orada alınan kararlar ve Cenevre’de yapılacak adil barış görüşmeleri Suriye’deki sorunu çözme noktasında bir yol haritası ortaya çıkartabilir. PYD’nin orada bir Kürt devleti kurma noktasındaki Rusya’nın isteği Amerika’nın göz yumması veya desteği haritaları yeniden oluştururken haksızlığa da yol açacaktır. Türkiye’nin kabul edilebilir bir pozisyonu oluşturması lazım, oluşmadığı takdirde huzursuzlukların çözümü mümkün değil gibi duruyor.” şeklinde konuştu.
“Bombalamalar devam ettiği sürece göç dalgasının daha da artacağını düşünüyoruz.”
Bakan Tüfenkci, Suriye’de barışın sağlanmasını gerçekten istediklerini belirterek, PYD ve Rusya’nın müdahalesi devam ettiği sürece yeni göç dalgalarının yaşanabileceğini söyledi.
Bakan Tüfenkci, “Orada bütün hareketler göç dalgaları bizim sınırımıza gelip dayanıyor ve bugüne kadar nasıl o insanları barındırdıysak bundan sonra da barındırmak zorunda kalırız. Biz şu anda kapılarımızı kapatıyoruz. Bir tampon bölge noktasında, sınır kapılarımızın yakınında sivil toplum kuruluşlarının kurmuş olduğu çadırlarla ve desteklediğimiz alanlarda barınma ihtiyaçları gideriliyor. Ama işte PYD’nin veya Rusya’nın bombalamaları devam ettiği sürece bu göç dalgasının daha da artacağını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.