TürkiyeSON - 28.03.2024 -

BATTALGAZİ BELEDİYESİ, SARIKAMIŞ ŞEHİTLERİNİ ANDI

  • ANASAYFA / Genel / Güncel
  • 09 Ocak 2020
  • BATTALGAZİ BELEDİYESİ, SARIKAMIŞ ŞEHİTLERİNİ ANDI için yorumlar kapalı
BATTALGAZİ BELEDİYESİ, SARIKAMIŞ ŞEHİTLERİNİ ANDI

BATTALGAZİ BELEDİYESİ, SARIKAMIŞ ŞEHİTLERİNİ ANDI

Başkan Güder: “Yaşadığımız tüm acılarımız zafer getirdi”
Battalgazi Belediyesi, 105 yıl önce Sarıkamış’ta şehit düşen ecdadımızı her yıl olduğu gibi bu yıl da
düzenlediği özel bir programla andı. Programda konuşan Battalgazi Belediye Başkanı Osman Güder,
“Tarih tekerrürden ibarettir. Ders alınsaydı, tarih tekerrür eder miydi? İşte bugün geçmişi
hatırlıyoruz. Geçmişte yaşanan olayları ilerdeki evlatlarımıza taşımak istiyoruz” dedi.
Battalgazi Belediyesi, Birinci Dünya Savaşı’nda Rus işgalinde bulunan doğu illerini geri almak için
düzenlenen ve binlerce Mehmetçiğin şehit düştüğü Sarıkamış Harekatı’nın 105. yılı nedeniyle bir
anma programı düzenledi. Battalgazi Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından Belediye
Konferans Salonunda düzenlenen programa İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih bölümü
Öğretim Görevlisi Aykut Dönmez, Türkiye Muhtarlar Derneği Malatya Şube Başkanı Mustafa Eren,
Sivil Toplum Kuruluşlarının temsilcileri,Malatya Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Şevket Keskin,
Milliyetçi Harekat Partisi Battalgazi İlçe Başkanı Mesut Samanlı, Battalgazi Belediye Başkan
Yardımcıları, Battalgazi Belediye Başkanı Osman Güder, Malatya Valisi Aydın Baruş ve çok sayıda
vatandaş katıldı.

DÖNMEZ: “ACININ TAZE TUTULMASI ÖNEMLİDİR”

Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih bölümü
Öğretim Görevlisi Aykut Dönmez, “Sarıkamış şehitlerini anma etkinliğine hoş geldiniz. En başta böyle
bir etkinliği düzenlediği için Battalgazi Belediye Başkanımız Osman Güder’e teşekkür ediyorum. Millet
olmak tarihte gerçekleşen bir süreç dolayısıyla tarihimizi öğrenmek millet olmakla eş anlamlı bir
önemli faaliyet kanaatimce. Ben burada konuşmama gösterilen videodaki teyzemizin bir sözüyle
başlamak istiyorum. Teyzem ‘Vatan sağ olsun’ diyor. Çünkü biz o kadar şehidi bu vatan toprakları için
verdik. Onlar bizim dedelerimizdi, atalarımızdı ve bu duygunun, bu acının taze tutulması millet olarak
varlığımızı sürdürebilmemiz noktasında çok büyük bir ehemmiyet arz ediyor.Bugün İsrail devleti 2 bin
yıl bir sürgünün sonunda kurulabildi. Fakat yani Kur’an da İsrail oğulları olarak geçen Yahudi toplumu
varlığını muhafaza etti. Bunu yaparken geçmişte yaşadığı acıları taze tuttu. Mesela Kudüs’teki ağlama
duvarını hepimiz biliyoruz. Ağlama önüne geçip Tevrat veya Zebur okurlar. Orada roma döneminde
yakılması ve yıkılması olayını sürekli taze tutarlar. Bu vesileyle de dünya da varlıklarını devam
ettirmişlerdir. Başka toplumlara baktığınız zaman yok olup gitmişlerdir ama İsrail oğulları ve Yahudiler
bunu başarmışlardır. Sarıkamış ta yaşanan acı, dram çok büyük bir acı ve dramdır. O kadar büyüktür ki
bir kısmını anlatmamız bile istenmez” şeklinde konuştu.
BAŞKAN GÜDER: “GEÇMİŞE BAKARAK, GELECEĞİMİZE IŞIK TUTMALIYIZ”
“Sarıkamış harekatı deyince; İbret var, hüzün ve dram vardır” diyerek şehitleri anma konuşmasına
başlayan Battalgazi Belediye Başkanı Osman Güder, “Öncelikle 105 yıl önce rahmeti rahmana ulaşıp
şehit olan atalarımızı anmak üzere Battalgazi Belediyemizin hazırlamış olduğu programa hepiniz hoş
geldiniz, sefalar getirdiniz. Tabi Sarıkamış deyince; ibret var, hüzün ve dram vardır. Burada amacımız
geçmişi yargılamak değil, geçmişe bakarak geleceğimize ışık tutmak. O gün kıt imkanlarla ülkesini
savunmak için belki yanlış askeri stratejiler uygulanmış olabilir. Belki evdeki hesap çarşıya uymamış da
olabilir. Ama niyet ülkemizi düşmanlardan kurtarmaktır. Enver Paşa komutasındaki askerlerimiz belki
o gün zor koşullarda kar ve kışın hakim olduğu belki düşmandan daha fazla zarar bize verdiği bir
dönem de maalesef o gün 3. Ordu komutanı dinlenmeyerek onun söylemleri kâle alınmayarak, böyle
sefere girişimde bulunuldu ve bu sefer bir çok ibretler sunmuş oldu. Bizler onların evlatları olarak o
tarihte yaşamış oldukları olaylardan ders alarak ve düne bakarak yarınlarımızı tanzim edeceğiz. İşte
bugün geçmişi hazırlatıyoruz. Geçmişi şu an yaşatmak istiyoruz ve geçmişte yaşanan olayları ilerdeki
evlatlarımıza taşımak istiyoruz. Bu amaçla bugün bu programımızı gerçekleştirmiş olduk. Tarih
tekerrürden ibarettir. Ders alınsaydı, tarih tekerrür eder miydi? Biz, tarihteki yaşanmış olayları ibret
kabul ederek, onlardan ders alacağız. Acılarımız daima zaferler doğurmuştur. Acılarımızdan ders
alacağız geleceğimizi ona göre tanzim edeceğiz. Ders almalıyız ki yanlış stratejilere sapmayalım.
Ecdadımız vatana nasıl sahip çıkmışlarsa bizlerde bugün aynı şekilde sahip çıkacağız. Doğru hedefler
belirleyip doğru planlar çerçevesinde rotamızı yol haritamızı kendimize çizmiş olacağız. Cenabı
Allah’tan onlar için rahmet diliyoruz. Belki onlar o gün üşüdüler ama Peygamberimizin sinesinde rahat
uyuyorlar. Allah’a ve Resulüne ulaşmak için bir karış toprağı vermeme adına canlarını seve seve feda
ettiler. Rabbim rahmet eylesin mekanları cennet olsun” dedi.

VALİ BARUŞ: “TOPRAKLARIMIZIN HER BİR KÖŞESİ, ŞEHİT KANLARIYLA YOĞRULMUŞ AZİZ
TOPRAKLARDIR”

Programın kapanış konuşmasını gerçekleştiren Malatya Valisi Aydın Baruş, şunları söyledi: “Öncelikle
Sarıkamış şehitlerimizi unutmayarak böyle bir programı takip eden Battalgazi Belediye Başkanımız
Osman Güder Bey’e çok çok teşekkür ediyorum. Bu bir vicdan borcudur. Bu şehitlerine karşı olan
minnet borcudur. Bunu yerine getirip buraya gelip bu programı huşu içerisinde dinleyen tüm
kardeşlerimize teşekkür ediyorum. Çok değerli kardeşlerim milletleri millet yapan bazı değerler
vardır. Bu değerlerin başında tarih süreci içerisinde o milletlerin gösterdiği kahramanlıklar büyük
değer tutmaktadır. Destanlar bunların başında gelir. Bir olaya destan denmesinin sebebi o olayda çok
büyük fedakarlıklar ortaya konulması canlar verilmesi kanlar dökülmesidir. Ve o olayın bir milletin
hafızasında yüreğinde çok büyük izler bırakmasıdır. İşte bizim Türk milleti olarak, büyük bir millet
yapan en önemli destanların başında Çanakkale destanı ile birlikte Sarıkamış destanı gelmektedir.
Neden Sarıkamış destanı denmektedir. Çünkü on binlerce vatan evladı kendilerine emir verildiği
zaman vatanı milleti savunması gerektiği bilincinde olarak, üzerlerinde yazlık kıyafetleriyle hiçbir
donanıma sahip olmadan Allahuekber dağlarında Rusları bu memleketin sınırlarından def etmek için
gittiler. Biz, bu tarihimizdeki destanlarla sadece sevinmedik ama üzüntüleriyle elemleriyle bu
destanları yüreğimizde halen yaşatıyoruz. Bugünde dünyanın dört bir tarafında ülkemizin dört bir
tarafında milletimizi görmek isteyen yurdumuza el uzatmak isteyen hainlere karşı askerimiz, polisimiz
ve jandarmamız mücadele veriyor. Güneydoğudaki terörle mücadelede Hakkari’nin karlı dağlarında
Şırnak’ın karlı dağlarında Ağrı’nın karlı dağlarında mücadele eden askerlerimiz işte bu Sarıkamış
destanı ruhuna sahip insanlardır. Ben buradan bir kez daha aziz şehitlerimizi vatanın bütünlüğü
uğruna ruhunu teslim eden güzel şehitlerimizi rahmetle anıyorum Allah mekanlarını cennet eylesin.
Bugün yine Türk ordusu Suriye’de ülkemize saldırmak isteyen teröristlere karşı zeytin dalında Fırat
kalkanında elde ettiği zaferlerden sonra barış pınarı harekatında da büyük bir başarı sağlayarak
teröristlerin inlerine kadar girdi ve bu başarısı devam edecek. Çünkü biz biliyoruz ki bu büyük millet
bütün yaptığı dualarda askerini unutmuyor. Biz bu şekilde de birlik beraberlik halinde büyük bir millet
olmayı sürdürdüğümüz müddetçe, ülkemiz ve milletimizin üzerinde şer emelleri olanlar hiçbir zaman
başarılı olamayacaklar. Yeter ki biz bu duyarlılığı bu fedakarlık ruhunu çocuklarımıza ve yeni
nesillerimize çok çok iyi anlatalım. Zamanı geldiği zaman burada olduğu gibi o şehitlerimizi
unutmayalım aynı zamanda da şehitlerimizin emanetlerine saygı duyalım. Ailelerine saygı duyalım
gazilerimize saygı gösterelim. Biz, ancak değerlerimizi bu şekilde yaşatırsak bu vatan uğruna feda
olmuş fedakarlıkta bulunmuş güzel insanların hatırasına layık bir şekilde yaşamış oluruz. Bunu hiçbir
zaman unutmayalım. Mehmet Akif Ersoy’un da belirttiği gibi ‘Bastığın yerleri toprak diyerek geçme
tanı, düşün altında yatandaki binlerce kefensiz yatanı’ derken aslında bu kefensiz yatan ve bu toprak
uğrunda hiçbir şey düşünmeden ailesini eşini çocuğunu ve dünya hayatını kaybedeceğini bile bile
ölüme yürüyenleri kast etmiştir. Bugün topraklarımızın her bir köşesi bu şehit kanlarıyla yoğrulmuş
aziz topraklardır. Bunun kıymetini çok iyi bilmemiz lazım. Çok şükür ki bu büyük millet vermiş olduğu
mücadelede bu emanetin hissiyatını bilerek hareket ediyor” diyerek sözlerini tamamladı.

Reklam
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ