Berat Kandiliniz Mübarek Olsun
Berat Kandiliniz Mübarek Olsun
Dinî geleneğimizde af, merhamet ve mağfiret vesilesi olarak kabul edilen mübarek Berat gecesini, Cenâb-ı Hakk’ın lütuf ve inayetiyle, hep birlikte bugün idrak etmiş olacağız inşallah. Kurtuluş, af ve arınma anlamlarına gelen Berat, Müslümanlara kulluk bilinci ve hesap verme şuuruyla; hata, suç ve yanlışlardan kaçınmayı, günahlardan arınmayı; affedilmenin yanında affedici olmayı da, bağışlanma isteğinin yanında bağışlayabilme şuurunu da kazandırır. Beratın ilk şartı, kimlerden ve nelerden uzak duracağımızı; kimlere ve nelere yakın olacağımızı bilmektir. Bu itibarla Berat, ruhumuza ağır gelen her türlü keder ve sıkıntıdan, insanı inciten hata ve günahtan, insana yakışmayan söz, tutum ve davranıştan “berat etmek” için eşsiz bir fırsattır. Kulluk yolculuğumuzdaki değişim ve dönüşümün en önemli işaretini resmeden berat, kişinin doğuştan günahlardan berî olduğunu bize haber veren önemli bir müjdedir. Berat, nurlu gölgesi üzerimize düşmeye başlayan Ramazan ayına bizi hazırlayan; diri bir zihin ve berrak bir gönülle aşama aşama kemale ulaştıran Rabbimizle, taat ve itaat zemininde buluşturan bir yakınlaşmadır. Berat gecesini idrak eden herkes, Yüce Allah’ın Kur’an-ı Kerim’deki; “De ki, ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir” müjdesinin farkına vararak, Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.)’in; “Allah’ım! Azabından affına, gazabından rızana sığınıyorum…” şeklindeki yönelişi ile özüne dönmeli, ümitlerini canlandırmalı, bağışlama ve bağışlanma duygularını güçlendirmelidir. Bu duygu ve düşüncelerle, başta aziz milletimiz olmak üzere, tüm İslâm âleminin Berat Gecesi’ni tebrik ediyorum. Bu mübarek gece vesilesiyle, milletimizin her türlü dert ve sıkıntıdan berî olmasını diliyor; Ramazan ayına, günah yüklerimizden arınmış gönüllerle, berat etmiş olarak girebilmeyi Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.