Bir Sendika düşünün ki…
“Sözde yetkili, özde etkisiz Sendika”
Türk Haber-Sen Genel Başkanı Yücel Kazancıoğlu, Posta ve Telgraf Teşkilatı (PTT)
çalışanlarının psikolojik baskı altında bırakıldığını ve ikilik çıkarılarak huzursuz bir çalışma
ortamına mahkûm edildiklerini söyledi. Vatandaşa kamu hizmeti sunan PTT A.Ş.’nin
çalışanlarına sendika olarak her zaman sahip çıktıklarını belirten Kazancıoğlu, Memur-Sen’in
ise tam tersi çalışanların iş hayatını olumsuz etkileyecek her türlü girişimin altına imza attığını
kaydetti. Sözde sendikacılık yapıldığını ifade eden ve Memur-Sen’e sert sözlerle yüklenen
Kazancıoğlu, “Bir sendika düşününki haklarınızı korumak bir yana hakkınız olanın alınmasına
da göz yumsun. Aynı zamanda her şeyi düzenli yaptığına dair söylemlerde ve sözde
eylemlerde bulunsun. İşte tüm bu samimiyetsizliğin içerisinde biz PTT çalışanlarımızın
tamamına sahip çıkıyoruz. Haklarını korumak ve kollamak adına tüm unsurlarımızla gereğini
geçmişte olduğu gibi bugün de yapıyoruz” dedi.
“Memurlarımızın Çalışma Ortamında Huzurları Yok”
Yaptığı yazılı açıklamada Posta ve Telgraf Teşkilatı PTT’nin tarihsel önemine ve çalışanlarının
özelliğine dikkat çeken Türk Haber-Sen Genel Başkanı Yücel Kazancıoğlu, sorunlarısendika
olarak hep birlikte omuzladıklarına dikkat çekti. Kuruluş amaçlarına uygun olarak daima
memur arkadaşlarının yanında olduklarını dile getiren Kazancıoğlu, “Memur kardeşlerimizin
sıkıntıları sıkıntımız, hakları haklarımızdır. Ancak çalışanlarımızın haklarını korumak ve
gözetmek için bizler olağanüstü çaba gösterirken, sendika olmalarına ve hakları korumakla
mükellef olmalarına rağmen tam tersi “mış” anlayışıyla hareket eden bir sendika anlayışı ile
karşı karşıyayız. ‘Yapıyormuş’ gibi görünmek dışında hakları korumak adına sözde adımlarla
işleri daha da karmaşık hale getiren bu zihniyet, çalışanların psikolojilerini bozmuştur.
“Yaptım oldu, başvurdum ama çözemedim” zihniyeti ne yazık ki PTT çalışanı memurlarımızı
ikiye bölmüş, çözemediği askıda bıraktığı sorunlar nedeniyle çalışanlarımız sıkıntılı iş hayatı
yaşamaya maruz bırakılmıştır. Bu anlayış, var olan haklarında memurlarımızın ellerinden
alınmasına neden olmuştur. Çalışanlar arasında çıkan ‘hak kargaşası’ çözülemediği gibi sözde
girişimlerle işler daha da sıkıntılı hale sokulmuştur.”
“Gerçekçilikten uzak her yanı popülizm kokuyor”
Toplu Sözleşmenin adeta ‘yangından mal kaçırma’ anlayışı ile ve son derece kısır konularla
imza altına alındığına sözlerine ekleyen Türk Haber-Sen Genel Başkanı Yücel Kazancıoğlu,
Memur-Sen’e sert sözlerle yüklendi. Kazancıoğlu, şunları kaydetti; “Bunlar toplu sözleşmeye
getirmedikleri, karar altına aldıramadıkları, aldırdıklarını iddia ettiklerini uygulatamadıkları
sorunların çözümünü kurumun idari kurullarında mı sağlayacaklardır? Olmadı alanlara inip iş
bırakma eylemimi yapacaklardır? Bugüne kadar gerçek manada samimiyetle kaç tane iş
bırakma eylemi yapmışlardır? Kamu çalışanlarının haklarına yönelik kaç tane mitingleri
olmuştur? Aksine grev kırıcı uygulamaları sendikal hafızalardan silinememiştir. Bu ‘dostlar
alışverişte görsün’ zihniyeti değil de nedir? PTT’de 399 Sayılı KHK’ya tabi personel, İHS’li
personel, taşeron personel ayrımının mevcut olduğu bunların eşit iş yapmasına rağmen eşit
ücret almadığı açıklaması yapılmıştır. Her yanı ile popülizm kokan bu açıklamanın kıymetli
PTT çalışanlarınca hayretle karşılanacağı ve kabul görmeyeceği açıktır. Zira kurum
2
personelinin kamu hiyerarşisi içerisinde statüsü hala tartışılan “İdari Hizmet Sözleşmeli
Statüye” geçirilişine dair mevzuat düzenlemeleri yapılırken, iş güvencesi tartışması ve ilgili
personel çıkarılan yönetmeliklerle, sürekli ücret ve iş kaybı endişesi altında çalışmaya devam
ediyor. Üstelik temel ücretleri de arttırılmıyor. Sözü ve eylemi bulunmayan ‘Malum Sen’in’
taşeron personel alımına sesinin çıkmamasının, bunların kadroya geçişleri için esaslı bir
girişimlerinin olmamasının takdirini değerli çalışanlarımıza bırakıyoruz”.
“Memurun kimliksizleştirilmesine izin vermeyiz. Rızkı Allah verir, kimse kendini
ilahlaştırmasın…”
Toplu sözleşmeler esnasında dirayetli durmaktan, çalışanın haklarını savunmaktan uzak
malum-Sen… Uygun olmayan çalışma koşullarından şikâyetçi memurun haklarını savunmak
ya da problemini çözmek için yapacaklarının karşılığında ne talep etmektedir. Memuru ne ile
tehdit etmektedir. Bilinmesi gereken malum-Sen; Memur adı üstünde Devlet memurudur,
memur-sen memuru değil, birlik haber-sen memuru hiç değil. Ve rızkı Allah verir, evlatlarının
rızkı için mücadele eden memurumuzun tehdit edilmesine izin vermeyeceğiz ve sonuna
kadar mücadele edeceğiz. Dolayısı ile malum-sen’in ilahlaşma çabalarını da boşa çıkaracağız.
“Hamasetle sendikacılık olmaz”
Memur-Sen’in günü kurtarma zihniyetiyle yaptığı açıklamaların samimiyetsizliğin öteki adı
olarak niteleyen Türk Haber-Sen Genel Başkanı Yücel Kazancıoğlu, sözlerine şöyle son verdi;
“Yetkili ama etkisiz sendika zamanında birçok soruna çözüm üretebilseydi, yargıda çözüm
aramak gibi bir yola başvurulmayacaktı. Ancak görülen odur ki; sadece şekli anlamda, basın
açıklamaları ile günü kurtarmaya çalışan sendikanın bu tavrıyla sorunlar daha da
büyütmektedir. Yangın büyümektedir, kaybeden bu tavırlar nedeniyle çalışanlar olmaktadır.
Daha geçen hafta içerisinde; çalışanın alın teri olan mesai hakkı elinde alınmış, izin ve benzeri
gibi kırk saat çalışma süresinden sayılmamıştır. Kurum çalışanı angarya uygulamalar ile karşı
karşıya kalmıştır. Sonuç itibariyle; kurum çalışanlarının sorunları, basın açıklamaları ile
ötelenemeyecek kadar önemlidir, hamaset ile sendikacılık yapılamayacağı açıkça ortaya
çıkmıştır. Bunun ispatı ‘yetkiliyim’ diye ortaya çıkan malum-Senin düştüğü trajikomik
durumdur. Sendikamız Türk Haber-Sen PTT çalışanlarının sorunlarını ve beklentilerini
bilmektedir. Geçmişte olduğu gibi, gelecekte de sorumluluktan kaçmayacağını ispat etmiştir.
Yine edecektir.”