“Büyük Ermenistan-Haydat”
“Büyük Ermenistan-Haydat”
Ermenistan bölgesi 1847 yılına kadar Revan Hanlığı olarak bilinen Safevi Devletine bağlı bir hanlıktı. Bu hanlığın nüfusunu Türkler, İranlılar ve Ermeniler oluşuyordu. Bu etnik gruplar arasında Ermeniler, % 5 nüfusuyla en küçük bölümdü.1826-1828 Rusya-İran Savaşı’na kadar bu durum devam etti. 1 Ekim 1827 tarihinde Rus ordusu Erivan’ı ele geçirdi. 21 Şubat 1828 tarihinde Rusya ile İran arasında imzalanan Türkmençay Anlaşması ile Ermenistan toprakları Safevi devletinin elinden çıktı Rus Çarlığının bir parçası haline geldi.
Rusya Ermenistan topraklarını Armyanskii Oblast (Ermeni Vilayeti) adı altında bir yönetim birimine dönüştürdü. Vilayetin 1828 yılında %18 dolayında olan Ermeni nüfusu, Rus yönetimi tarafından davet edilen İran Ermenilerinin göçü sonucunda 1900’lerin başında %48 düzeyini buldu.
1. Dünya Savaşı sırası ve sonrasında Osmanlıya ihanet edenlerin bu bölgeye kaçması ile bu sayı %70’lere ulaştı. Rus ve Ermeni baskısı sonucu bu bölgede bulunan Türk ve İranlı’ların gönderilmesi sonucunda nüfus oranı Ermeniler lehine döndü. 1917 Ekim devriminden sonra kurulan “Trans Kafkasya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti”, 28 Mayıs 1918 de dağılmış ve Erivan’da “Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti” kurulmuştur. Bu devlet 2 Aralık 1920’de SSCB’ye katılmıştır.
Sovyet yönetimince Türk sınırında güvenilir bir devlet olarak bulundurulmaya ve her alanda diğer Türk cumhuriyetlerine nazaran korunmaya özen gösterilen Ermenistan, hayalinde “Büyük Ermenistan-HAYDAT” oluşturma hedefini korumaya devam etmiştir. Ermenistan’a Sovyet yönetimlerince Zengezur Koridoru gibi Azerbaycan topraklarından stratejik yerler verildi. Ermeniler hayalleri kapsamında öncelikle Dağlık Karabağ’a el attı ve burada Rus desteği ile sivil silahlı milis grupları oluşturarak Azeri Türklerini göçe zorladılar. 1988 yılında iki Sovyet Cumhuriyeti arasında Dağlık Karabağ nedeniyle başlayan anlaşmazlık, Rusya’nın göz yumması ile Ermenilerin Dağlık Karabağ Cumhuriyeti ilanına kadar gitti. Burada Ermeni ve Azeri Türkleri arasında çatışmalar başladı. Ermenistan 23 Ağustos 1991’de bağımsızlığını ilan ettiğinde, Sovyet yönetimince Azerbaycan’a sağlanmayan bir ordusu vardı.
Bu ordu, karşısında güç olmadığı için kısa sürede Azerbaycan’a ait başta kritik Laçin koridoru olmak üzere Azerbaycan’ın % 20 toprağını işgal etti. Dağlık Karabağ’daki 5 rayon dışında işgal ettiği 7 rayon ile birlikte bölgeyi ilhak ettiğini açıkladı. Bu bölgelerde sivil halktan yaşlı, kadın, çocuk demeden binlerce kişiyi tarihlerinde Doğu Anadolu’da yaptıkları gibi işkencelerle katlettiler. 1 milyondan fazla Azeri kardeşimiz bölgeden kaçtı ve yokluk içerisinde Bakü’ye sığındılar.
Uluslararası yapılar bu sorunu AGİT (Avrupa Güvenlik Ve işbirliği) platformuna taşıyarak, günümüze kadar çözüm bulmayan bir “Minsk Grubu” ile oyalama yoluna gittiler. Zaman içerisinde toparlanan Azerbaycan kendi öz topraklarını almak için her türlü barışçı yolu denemesine rağmen sonuç alamadı. Bu gün kendi topraklarını almak için, Birleşmiş Milletlerin tanıdığı kendi sınırları içerisinde işgalci çapulculara karşı operasyon yapmaktadır.
Ermeniler, hedefleri olan Akdeniz ve Karadenize çıkışı olan”Büyük Ermenistan” için planladıkları ara hedefleri;
1. Dağlık Karabağ Bölgesi,
2. Nahçıvan Bölgesi
3. Önce Gürcistan’ın eski Türk yerleşim yeri olan Ahıska’ya bağlı Meskatya Cavahet bölgesinin, sonra halen limanları Ermeni diasporasının parası ile alınmış ve Ermenilerin kontrolünde olan Batum bölgesinin ele geçirilmesi. (Bu maksatla bahse konu bölgede 1988 yılında 15-20.000 kişilik silahlı “CAVAH” örgütünü kurmuş, örgüt halktan vergi almakta, kendi bayrağı, anayasası, polis gücü ve bakanlar kurulu vardır. Bu çete Karabağ savaşında aktif rol almıştır.)
4. Ağrı Dağı ve Kilikya bölgesi dedikleri Adana’ya kadar uzanan coğrafyanın ele geçirilmesi esasına dayanır. Bu hedeflerinin gerçekleşmesi için PKK/PYD dahil her türlü Türk düşmanı yapılarla işbirliği içerisine girmişlerdir. PKK/PYD’nin Erivan’da ana bulvar üzerinde çok büyük merkezlerinin yanı sıra 20’den fazla yerleşim yerleri ve eğitim kampları mevcuttur.
PKK/PYD tarafından Azerbaycan’ın öz toprağı olan Karabağ, “Kızıl Kürdistan” olarak tanınmaktadır. Bu bölgeye Suriye’den 2000’den fazla silahlı militan İran desteği ile getirilmiştir.
Azerbaycan’a karşı savaşanlar sadece Ermeni güçleri değil, aynı zamanda Türkiye’ye karşı vekalet savaşı yürütmek için malum ülkeler tarafından kurulan, beslenen ve destek sağlanan yapılarda mevcuttur. Sonuç olarak; Azerbaycan Türkleri uluslararası kamuoyunca tanınan sınırları içerisinde ve kendi öz topraklarını işgalden kurtarmak için savaşmaktadır. Karşılarında sadece Ermenistan yoktur. Türkiye Devletine düşman tüm şer cephesi bulunmaktadır. Azerbaycan’ın tökezlemesi Türkiye’nin tökezlemesidir. İşte bunun için her türlü desteğin verilmesi gerekir. Konu Türk düşmanlarına karşı bir beka savaşıdır. Allah kardeşlerimizin yar ve yardımcısı olsun.
Yusuf ÇETİNKAYA
Em. Kurmay Albay