(CHP) Malatya İl Başkanı Barış Yıldız ve il yönetim kurulu üyeleri ile birlikte mağdur vatandaşların çağrısı üzerine Yeşil Topsöğüt Konutları’nı ziyaret etti.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Malatya İl Başkanı Barış Yıldız ve il yönetim kurulu üyeleri ile birlikte mağdur vatandaşların çağrısı üzerine Yeşil Topsöğüt Konutları’nı ziyaret etti.
Ziyarette vatandaşlar ile birlikte açıklama gerçekleştiren Yıldız şu ifadelere yer verdi:
“Geçtiğimiz günlerde Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar bir televizyon programına çıktı ve dedi ki sürekli belediyemizin açığı aranıyor. Sanki insanların tek derdi belediyenin açığını aramak. Gün geçmiyor ki Sayın Çınar’ın bir olayıyla daha uğraşmayalım.
Biz bugün Yeşilyurt Belediyesi eliyle yapılmış her yere ilanları depreme dayanıklı olarak verilmiş Yeşil Topsöğüt Konutlarındayız. Burada mağdur olan belediyeye ve devlete güvenerek ev alan vatandaşların sesine ses olmak, mağduriyetlerini duyurmak ve çözüme kavuşturmak adına burada yanlarındayız.
Depremin ilk günlerinden beri söylüyoruz Bostanbaşı’nda, Yakınca’da, Yeşilyurt’ta, Malatya’nın ve depremden etkilenen her yerde vatandaş aldığı binanın müteahhidinden önce o binayı denetleyen belediyeye ve devlete güvendi. Vatandaş buralarda ev alırken nasıl olsa belediye denetliyor, belediyenin bir deprem yönetmeliği var, bu evler ve müteahhitler birden çok aşamada denetleniyor diyerek denetimi yapana güvendi.
Bugün burada görmüş olduğumuz manzara tüm Malatya’dan daha farklıdır ve normal değildir. Yeşil Topsöğüt Konutlarının resmi internet sitesinde belediye başkanının güvencesiyle satılan ve hala depreme dayanıklı, deprem yönetmeliğine uygun olduğu iddia edilen Yeşil Topsöğüt Konutlarına bakın ne oldu. Depremden altı ay önce tapularını aldılar ve ilk depremde kullanılamaz hale geldi.
Bildiğiniz üzere deprem sonrası Malatya’da birçok binamıza önce ağır hasarlı daha sonra orta hasarlı ya da daha önce az hasarlı daha sonra orta hasarlı gibi raporlar verildi. Evlerdeki durumun belirsizliği Malatyalıları belki de deprem kadar yordu. Maalesef verilen raporlar da kafaları daha çok karıştırıyor.
Yeşilyurt Belediyesi bile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın verdiği rapora güvenmiyor. Bu binalara Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ağır hasarlı raporu vermiş, kapıya kırmızı etiketi yapıştırmış, zaten kolon gözle bakıldığında bile işçilik hatası denilmeyecek derecede ve kullanılmaz halde oldukları belli.
Yeşilyurt Belediyesi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın iki defa ağır hasarlı raporu vermesine güvenmeyerek, gidip kamunun parasını vererek üç farklı üniversiteden hoca getirip ağır hasarlı değil de orta hasarlı ya da az hasarlı olduğunu söylüyor. Buradaki vatandaşlar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na mı güvenecek Yeşilyurt Belediyesi’nin yaptırdığı özel teste mi? Buradaki vatandaşları bu belirsizlikte bırakmaya kimin hakkı var.
Yeşilyurt Belediye Başkanı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na güvenmeyin bu testler doğru değil derse üniversite hocalarına yaptırdığı testi tüm Malatya’ya yaptırmak zorundadır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın testi doğruysa buradaki vatandaşların mağduriyetini gidermek zorundadır.
Binanın yapı ruhsatında belirtilmiş tuğla kullanılması gerekirken binada briket kullanılmış. Burada ev alan vatandaşlar Kocaelili müteahhidi nereden tanısın. Kocaelili müteahhidi belki Yeşilyurt belediye başkanı tanıyordur, pandemi koşullarında pazarlık usulü ile hem bu konutları hem de Yeşilyurt belediye binasını yaptırdığı müteahhit kimdir, ne tür bir ilişki vardır, neden normal bir ihaleyle verilmemiş de pazarlık usulü ile verilmiştir bilemiyoruz ama aynı ilişkiyi kullanıp buradaki vatandaşların mağduriyetini giderin. Yaptığınız kural dışılığı bugün vatandaşın hakkını savunmak için yapın.” Dedi.

Yeşil Topsöğüt Konutları sakinlerinden Seda Güven ise; “evi temelden aldım, tüm birikimimin hepsini bu eve yatırdım, şuan evin taksiti ve eşya borcum var. Eve ilk girdiğimizde malzemelerden dolayı sıkıntılar vardı, bunu sorduğumuzda işçilik hatası dediler. Eviniz çok sağlam, temeli çok sağlam bunların hepsinde belediyeye güvendim. Deprem olduktan sonra bir kere bile nasılsınız diye sorulmadı. Bizim mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz.