25.11.2024 -Türkiye Son Habercilikte Son

Cumanız Mübarek OIsun

Cumanız Mübarek OIsun

İNANLAR ÜSTÜNDÜR İNANANLAR ÜSTÜNDÜR

 

Biz Allah’a ve ahiret gününe gerçekten inanıyo muyuz? Allah’ın ahkâmını ne kadar kabullene biliyoruz? Yani biz Allah’ın istediği ölçüde Müslüman mıyız? Onun dinine O’nun göndermiş olduğu dine hakiki veçhile inanıyor muyuz? İnanıyorsak üstün olmamız gerekmez mi? Hz. Allah kur’an-ı kerimde: “Üzülmeyin, gevşemeyin, inanıyorsanız üstün sizsiniz.” buyuruyor. Dünya Müslümanlarına bir bakalım; üstün olan, saygın olan, dünya milletleri arasında sözü geçen bir İslam ülkesi var mı?.. Hayır yok. Hep geri kalmış üçüncü ülke durumundayız.

 

 

Hep gayri Müslim ülkelerin güdümündeyiz. Hep dışa bağımlıyız… Kafamızı iki elimizin arasına alıp şöyle düşünelim; acaba bu tezat niye? Kur’an üstün olacağımızı söylüyor, biz ise zillet içindeyiz. Her türlü zulme layık görülüyoruz, Küfrün çizmesi altında eziliyoruz. Bütün dünyada dökülen kan Müslüman kanı, akan gözyaşı Müslüman’ın gözyaşı, ezilen baş Müslüman’ın başı, kırılan kemik Müslüman’ın kemiği… Yapılan bütün zulümler Müslüman’a yapılıyor… Suçu mu? Suçu Müslüman olmak… Yani kur’an’ın ifadesiyle çakışan bir tablo karşımızda. Hâşâ! Kur’an’ın ifadesi mi yanlış, Yoksa biz mi inanmıyoruz? Kur’an yanlış olamaz çünkü o kâinatı yaratan, yaşatan, yasalar-kurallar koyarak kâinatı mükemmel bir nizam içinde seyre koyan Allah’ın kelamıdır. Onda en ufak bir şüphe bile söz konusu olamaz. Asla…

Öyle ise inancımızda eksiklik var demektir. Demek ki, gerçek manada iman etmemişiz. İnsan ya inandığı gibi yaşar ya da yaşadığı gibi inanır. İnandığı gibi yaşayamayan insan yaşadığı gibi inanmaya başlar. Biz Türkiye Müslümanları olarak zaten İslam’ı bilmiyoruz. Bildiğimiz birkaç şey. O da eksik ve yanlış olduğundan doğrular söylendiği zaman kabullenemiyoruz. İslam’ın hakikatleriyle karşılaşınca kabul etmiyoruz. Çünkü biz o eksik ve yanlış bilgilerimizle İslam’ı sınırlayıp kendimize göre bir din oluşturuyoruz. Din simsarlarının, sapık fikir akımlarının ve din adamı kılığındaki bozuk zihniyetli kişilerin ileri sürdüğü zırvalarla iyice allak bullak olan zihinlerimiz hepten bulanıyor. Böyle olunca da İslam’ın hakikatiyle karşılaşınca reddederek kur’an’nın ifadesiyle aslan görmüş yaban eşeği gibi ondan kaçıyoruz. (Müddessir/49,50,51) Bunun neticesinde de zilletten kurtulamıyoruz. Eğer gerçek manada iman etsek ve İslam’ı kafamızda oluşturduğumuz çerçeveyle sınırlı şekliyle değil de Allah’ın bize gönderdiği ve Resulüllah’ın (s.a.v) tebliğ ettiği şekliyle öğrenerek kabul etsek ve bunu hayatımızın her safhasına yaysak izzet bulacağız.

 

Hz. Ömer (r.a): “Biz vaktiyle zelil bir kavimdik Allah bizi İslam’la şereflendirdi, izzetli kıldı. Eğer İslam’dan başka yerde izzet ve şeref aramaya kalkarsak Allah bizi tekrar zelil eder.” buyuruyor. Kur’an İslam’dan başka herhangi bir din, sistem ya da doktrine uyanlardan o uydukları şey kabul edilmez diyor. Bu AB, ABD, KET, NATO, vs. de olsa, bütün küfür düzenleri aynıdır. Onlara uymak bize şeref değil zillet getirir. Öyle ise İslam’a dönmeli, imanımızı kontrol edip yeniden Allah’ın istediği gibi inanmalıyız ki, gerçek üstünlüğe sahip olalım ve dünya ve ahiretin zilletinden kurtulalım. İslamın hakim,Müslümanların buyurucu olması duası ile,,cumamız mübarek olsun.

 

~Ferhat POLAT~

Reklam
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.