26.11.2024 -Türkiye Son Habercilikte Son

Cumanız Mübarek Olsun

Cumanız Mübarek Olsun

                                                                                                                                                                                                                                         z4288

“Andolsun ki elbette sizi (koruduğumuz bunca belâya nazaran) çok az bir şeyle; korkuyla ve açlıkla, bir de mallardan, canlardan ve mahsullerden biraz eksiltmeyle mutlaka imtihan (edenin muamelesine tâbi) edeceğiz.

(Habîbim!) O (belâlara) sabreden kişileri (cennetle) müjdele” (Bakara Sûresi:155)kavl-i şerîfinde bizi mutlaka imtihan edeceğini beyan ediyor, benim başıma gelenlerde korku var, açlık var, malların ve ürünlerin eksilmesi var, yok yok ama sabredenlere müjde var, hem de sonsuz müjdeler, bitmez tükenmez nimetler. Eğer başıma bu belalar gelmeseydi bu müjdelere nâil olmam düşünülebilir miydi?! Onun için bu musibetleri Allâh-u Te‛âlâ’nın çok güzel bir tecellisi olarak değerlendirmek lazım. Büyük şeyh Efendi Mustafa İsmet Garibullar (Kuddise Sirruhû)nun buyurduğu gibi: “Kahır sıfatıyla Allâh tecelli, İderse sâlike ni‛met tecelli.” Hâsılı her işte Rabbine itimat eden, işlerini O’na ısmarlayan, sabredip razı gelen rahat eder, bize anamızdan, babamızdan çok acıyan, kerem buyurup rızıklarımızı irsal buyuran ve her yaptığını hikmetle yapan bir Zat bize boşuna eziyet eder mi?! Onun için bütün hâcetlerimizi, yemeği ve nefsanî isteklerimizi bir yana bırakmalıyız.

Başımıza gelenin neden geldiğini, niye bizi bulduğunu karıştırmayıp her işin yerli yerince olduğunu, sabredersek sonunun hayır olacağını, en dar zamanda bile Rabbimizin bize bir kapı açacağını ve derdimize derman halk edeceğini yakinen bilmeli ve Mevlamız’ın fiillerini güzel görmeliyiz. Büyük şeyh Efendimiz’in “Ekmel-i ehlillâhtandır” yani evliyanın en mükemmellerindendir buyurduğu İbrahim Hakkı Erzurûmî (Kuddise Sirruhû)nun buyurduğu gibi: “Sen Hakk’a tevekkül kıl, Tefvîz et ve rahat bul, Sabreyle ve razı ol, Mevlâ görelim neyler, Neylerse güzel eyler. Hallâk-ı Rahîm oldur, Razzâk-ı Kerîm oldur, Fe‛aâl-ı Hakîm oldur, Mevlâ görelim neyler, Neylerse güzel eyler. Bil Kâdıy-ı hâcâtı, Kıl O’na münâcâtı, Terk eyle murâdâtı, Mevlâ görelim neyler, Neylerse güzel eyler. Deme niçin şu şöyle, Yerindedir ol öyle, Bak sonuna sabreyle, Mevlâ görelim neyler, Neylerse güzel eyler.

Hoş sabr-ı cemîlimdir, Takdiri kefîlimdir, Allâh ki vekîlimdir, Mevlâ görelim neyler, Neylerse güzel eyler. Nâçar kalacak yerde, Nâgâh açar ol perde, Derman eder ol derde, Mevlâ görelim neyler, Neylerse güzel eyler.” Gerçekten bu kelamları sıradan bir veli söyleyemez, bu Tefvîznâme’nin tamamını tefekkür ederek okuyan kişinin derdi, kederi azalır, tevekkül ve teslimiyeti artar, imanı ve yakîni kuvvetlenir. Rabbim cümlemize her nimette şükür, her belada sabır ve rıza, her an ve zaman zikir ve dua nasip eylesin.

Âmîn!

Reklam
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.