Doğu Türkistan’ın 90. Kuruluş Yıldönümü Nedeniyle Basın Açıklaması
Doğu Türkistan’ın 90. Kuruluş Yıldönümü Nedeniyle Basın Açıklaması
Ne yazık ki uzunca bir zamandır evlerimizde canlı yayınla bir halkın yok edilişini çaresizce izliyoruz. Bir vatanları olsun diye yıllardır mücadele veren Filistin halkı küresel güç odaklarını arkasına alarak pervasızlaşan İsrail devletinin zulmü altında inim inim inliyor. Yüce Allah yar ve yardımcıları olsun. Her zaman zalimin karşısında duran, mazlumların sığınağı olan devletimiz tüm imkanları ile bu zulmü ortadan kaldırmak için gerekli girişimleri başlatmış, elinden gelen tüm gayreti göstermektedir. Bu yaşanan zulmü fırsat bilerek sosyal medya ortamında kontrolsüz bir şekilde yayılan haberlerle ve sorumsuz konuşmalarla gerginlik ve ayrılık ortamı yaratmaya çalışanlara karşı dikkatli olmaya çağırıyoruz insanımızı.
İnim inim zalimin zulmü altında inleyen bir halk da HEM SOYDAŞIMIZ HEM DİNDAŞIMIZ OLAN DOĞU TÜRKİSTAN HALKIDIR. Bir takım siyasi mülahazalarla gündemde yeterince yer bulamasa da çok ciddi bir baskı altındalar. Yıllardır dört duvar arasında çığlıklarını kimsenin duymadığı kardeşlerimiz post modern bir soykırıma tabi tutulmaktadırlar.
BUGÜN DOĞU TÜRKİSTAN CUMHURİYETİ’NİN 90. KURULUŞ YILDÖNÜMÜ. Bugün Doğu Türkistan dinî, millî ve kültürel köklerinden kopartılmak istenen bir tutsaklar ülkesi halinde dönmüş durumdadır. İlim irfanımızın beslendiği, atalarımızın at koşturduğu, medeniyetimizin beşiği o topraklardan mazlumların iniltileri yükseliyor arşa. Çinliler tarafından işgal edilerek “yeni toprak” anlamına gelen ŞİNCAN adı verilen bu ata topraklarında milyonlarca Doğu Türkistan’lı soydaşımız katledilmiştir bugüne kadar.
Çin devleti tarafından uygun görülmezlerse annelerinin karınlarından çıkartılıp öldürülen kardeşlerimiz, Kuran okuduklarında dayakla karşılaşıyor, Kuran öğrenmek istediklerinde ise hapsi boyluyorlar. Kendi dillerini, tarihlerini öğrenmelerine izin verilmiyor. İstedikleri eğitimi almayı, istedikleri işe girmeyi hayal bile edemiyorlar. Hayatlarının her anı sorguyla geçiyor. Erkekler toplama kamplarında hesapsızca işkence görüp ölüme terkedilirken, geride kalan ailesi ise “Her Eve Çinli Bir Erkek Projesi” kapsamında bir Çinli erkekle aynı evde yaşamaya zorlanmaktalar. Doğu Türkistan’lı çocuklar ise evlerinden zorla kopartılıp yatılı okullara gönderilmektedir. Erkekler hapis hayatından ve işkenceden evlerine dönebilirlerse bir daha asla normal hayatlarına dönemiyorlar. Çünkü artık ya psikolojik sorunlarla ya da fiziksel marazlarla yaşamlarını sürdürmek zorunda kalıyorlar.
Bizler Malatya Türk Ocağı olarak Uygur kardeşlerimizin var olma mücadelelerini ve direnişlerini destekliyoruz. Gökbayrağın Doğu Türkistan semalarında bağımsızca sonsuza dek dalgalanacağı günler yakındır.