‘Dosyaları neden göremiyoruz’
Makul şüphe ile arama getiren, mal varlığına el koymayı kolaylaştıran ve Yargıtay ile Danıştay’ın yapısını değiştiren yargı paketinin Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı. Ancak bu düzenleme ile Özel Yetkili Mahkemeler ve Devlet Güvenlik Mahkemelerinin (DGM) geri geleceğini belirten muhalefet ve barolar ise bu duruma tepkili.
Malatya Barosu Avukat Hakları Komisyonu da dün düzenlediği basın toplantısı ile bu yasanın avukatları yargının dışına taşıdığını belirttiler. Komisyon Başkanı Avukat Çiğdem Akdağ tarafından yapılan açıklamada, bu haliyle hukuk devletinden bahsetmenin mümkün olmadığını savunarak “Avukatların dosya inceleme yetkilerinin kısıtlanmasını kabul etmiyoruz.” dedi.
“HUKUK DEVLETİNDEN BAHSETMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR”
Avukatların, hâkim ve savcılarla aynı seviyeye çıkarılmaya çalıştıkları bir dönemde yeni çıkan yasayla kolluk seviyesinin bile altına düşürüldüklerini savunan Akdağ, yeni düzenlemeyle avukatların, müdafilerinin dosyalarına ulaşmasına kısıtlama getirildiğini dile getirdi. Yargılamada vatandaşı temsil eden savunma makamında bulunan avukatların, dosya inceleme hakkının kısıtlanmasının vatandaşın özgürlüğüne vurulmuş bir darbe olduğunu vurgulayan Akdağ, “Özgürlüğü kısıtlanan vatandaşın avukatının dosya inceleyememesi evrensel hukuk kurallarına aykırı olduğu gibi hukuk devletinde rastlanır bir durum da değildir. İddia makamının elinde olan dosya, savunma makamından kaçırılarak, silahların eşitliği prensibi dediğimiz kural hiçe sayılmaktadır. Avukatları yargının dışına taşımak için adımlar atılmaktadır. Bu haliyle hukuk devletinden bahsetmek mümkün değildir. Avukatların dosya inceleme yetkilerinin kısıtlanmasını kabul etmiyoruz.” dedi.
“ÖZGÜRLÜKLER KISITLANACAK”
Bir süredir kamuoyunu meşgul eden makul şüphe düzenlemesine de tepki gösteren Ağdağ, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun da yer alan 116. Maddede ‘somut delillere dayalı kuvvetli şüphe’ ibaresinin ‘makul şüphe’ şeklinde değiştirildiğini belirterek “Artık makul şüphe ile insanların özgürlüğü kısıtlanabilecek, arama, gözaltına alma hatta tutuklanma mümkün olacaktır” dedi. Hiçbir hukuk devletinde makul şüphe ile insanların özgürlüğünün kısıtlanamayacağını savunan Akdağ, makul şüphe kavramının kişiden kişiye değişen bir kavram olduğunu ifade ederek “Makul şüphe kavramı getirilerek insanların somut delillere dayanmadan keyfi olarak özgürlüğünün kısıtlanması toplum üzerinde korku ve panik havası yaratacaktır. Hukuk devletinde makul şüphe kavramı makul değildir” şeklinde konuştu.
Ağdağ ayrıca Mahkemede ara kararın açıklanması sırasında avukatların da kararı ayakta dinlenmesi ile ilgili yasal bir dayanağının da olmadığını söyledi.
Akdağ, açıklamasının sonunda ise geçtiğimiz günlerde Gaziantep’te bürosunda öldürülen Avukat İsmail Akkaya cinayetini de Malatya Barosu olarak yakından takip edeceklerini söyledi. Akdağ, “Meslektaşımızın kaybından duyduğumuz üzüntüyü bütün avukatlar ile paylaşırken, kendisine Allahtan rahmet; kederli ailesine ve Gaziantep Barosu’na başsağlığı ve sabır diliyoruz” dedi.