Erdoğan Meclis açılışında konuştu: Bu Anayasa Türkiye’yi taşıyamıyor
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 28. Dönem 2. yasama yılı başladı. Yeni yasama yılının ilk Genel Kurul Toplantısı’na Cumhurbaşkanı Erdoğan da katılıyor. Genel Kurul’da bir konuşma gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni anayasa mesajı verdi.
rdoğan, TBMM’nin 28. Dönem 2. Yasama Yılı açılışı dolayısıyla Meclis Genel Kurulundaki konuşmasında, yeni yasa yılının milletvekilleriyle birlikte ülkeye ve millete hayırlı olması temennisinde bulundu.
Meclis’in faaliyete geçtiği 23 Nisan 1920’den bugüne kadar yüce TBMM çatısı altında Türkiye’ye hizmet eden milletvekillerinin her birine ayrı ayrı şükranlarını sunan, vefat eden milletvekillerine Allah’tan rahmet dileyen Erdoğan, Büyük Millet Meclisinin ilk Başkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmetle andı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hangi unvanla olursa olsun Türkiye’nin gelişmesi, büyümesi ve güçlenmesi için emek veren, ter döken herkese millet adına teşekkür ederek, “Vatan topraklarının müdafaası, milletimizin birliği, ülkemizin bütünlüğü, devletimizin bekası uğrunda bin yıldır canları pahasına mücadele eden şehitlerimizi ve gazilerimizi tazimle yad ediyorum. Rabbim tüm şehitlerimizin ruhlarını şad, mekanlarını cennet eylesin.” diye konuştu.
“EN BÜYÜK MİRAS BU YÜCE KURUMDUR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclisin her açılışında 103 yıl önceki heyecanı tekrar yaşadıklarını dile getirerek, şunları kaydetti:
“Yeni yasama yılında teklifleriyle, muvafık-muhalif görüşleriyle, temsilcisi oldukları milletle olan yakın irtibatlarıyla, milli iradenin üstünlüğü ilkesine bağlılıklarıyla, bu çatı altında ülkemize, milletimize, şehirlerimize hizmet verecek, katkı verecek tüm milletvekillerimize başarılar diliyorum. Sizlerden, milli ülkümüz olan Türkiye Yüzyılı vizyonuna yakışır fikri ve fiili eserler bekliyoruz. Binlerce yıllık devlet geleneğimizin, iki asrı bulan demokrasi arayışımızın, ilk yüzyılını geride bırakmak üzere olduğumuz Cumhuriyetimizin, çok partili siyasi hayata geçişle birlikte şekillenmeye başlayan demokratik teamüllerimizin, velhasıl göz kamaştırıcı milli hazinemizin en büyük mirası işte burasıdır, bu yüce kurumdur.”
Her ülkenin meclisinin kendi tarihi, kültürü, istiklali ve bekası için önemli olduğuna işaret eden Erdoğan, “Ancak TBMM’nin ilki Milli Mücadele, ikincisi 15 Temmuz’da olmak üzere iki defa gazilik payesiyle şereflenmiş; darbelerden cuntalara nice badireleri atlatarak dimdik ayakta kalmış, vesayetin tüm baskılarına rağmen daima milletin safında yer almayı başarmış bir kurum olarak tüm parlamentolar içinde özel bir yere sahip bulunduğuna inanıyorum. Milli Mücadele gibi bir destanı; yokluklar, ihanetler, karanlık hesaplar içinde zafere ulaştıran Meclisimizin, bugün de Türkiye Yüzyılı’nın ufkunu aydınlatacağından şüphe duymuyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
“TÜRK DEVLETLERİNİN BÜYÜK BÖLÜMÜNÜN İLK ASRINA GÜCÜNÜN ZİRVESİNDE GİRDİĞİNİ GÖRÜYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, artık ilk asrını tamamlayan Cumhuriyetin hüdayinabit değil, binlerce yıllık zincirin son halkası olarak ilan ve inşa edildiği gerçeğinin, evlatların zihinlerine kazınması gerektiğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gazi Mustafa Kemal’in 29 Ekim 1923 günü Meclis kürsüsünde dile getirdiği şu ifadeleri sizlere hatırlatmak, gençlerimizin de dikkatine getirmek istiyorum: ‘Son senelerde milletimizin fiilen gösterdiği kabiliyet, istidat, idrak, kendi hakkında suizanda bulunanların ne kadar gafil ve ne kadar tetkikten uzak insanlar olduğunu pek güzel ispat etmiştir. Milletimiz, haiz olduğu evsaf ve liyakatini, hükümetinin yeni ismiyle cihan-ı medeniyete daha çok suhuletle izhara muvaffak olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti cihanda işgal ettiği mevkiye layık olduğunu eserleriyle ispat edecektir. Bu yüce müesseseyi vücuda getiren Türk milletinin son dört sene zarfında ihraz ettiği zafer, bundan sonra da birkaç misli olmak üzere tecellilerini gösterecektir. Milletin teveccühünü daima istinat noktası telakki ederek hep beraber ileriye gideceğiz.’
Cumhuriyetimizin kuruluşundan sonraki süreç, Gazi’nin hayal ettiği hızda ve içerikte yürümemiş olsa da bir asır sonra aynı hissiyatla burada buluşmamız, kurucu iradenin geçerliliğini sürdürdüğüne işaret ediyor. Nitekim tarihe baktığımızda, geniş bir coğrafyada kurulan Türk devletlerinin büyük bölümünün, ilk asrına gücünün zirvesinde girdiğini görüyoruz. Cumhuriyetimizin önünde katedecek hala epeyce bir mesafe olması, bize daha yapacak çok işimizin bulunduğunu anlatıyor. ‘Kimsesizlerin kimsesi’ olarak tahayyül edilen Cumhuriyetimiz, inşallah bu vasfına tam manasıyla Türkiye Yüzyılı’nda kavuşacaktır.”
“YAMALI BOHÇAYA DÖNEN ANAYASA’NIN 2023’ÜN TÜRKİYE’SİNİ TAŞIYAMADIĞI AÇIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, maziden atiye kurdukları köprüyü ne kadar sağlam tutarlarsa Türkiye Yüzyılı vizyonunu hayata geçirme azimlerinin de o kadar güçlü olacağını; bunun için topyekun millet ve onun temsilcileri olarak farklılıklarını zenginlik haline dönüştürerek, ortak hedeflerine sıkı sıkıya sarılmaları gerektiğini vurguladı.
Geçen 21 yılda Türkiye’nin kalkınma ve demokrasi altyapısının eksiklerini tamamlayarak bu doğrultuda atılacak daha büyük adımların zeminini hazırladıklarını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
“Hamdolsun artık Meclisin kapısına kilit vurulduğu, milletvekillerinin istiskale maruz bırakıldığı, başbakanların ve bakanların idam sehpasına gönderildiği, vesayetin milli iradeyi hiçe saydığı dönemler geride kalmıştır. Meclisimiz ve milletimizle omuz omuza vererek hep birlikte yazdığımız ’15 Temmuz Destanı’, bu bakımdan bir dönüm noktasıdır. İki asırlık yönetim sistemi arayışlarımızın zirvesi olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişin, tarihimizde ilk defa siyasetin, Meclisin ve milletin ortak kararıyla gerçekleşmesi aştığımız bir diğer önemli eşiktir.
Şimdi önümüzde yeni bir görev ve yeni bir fırsat var. Bu da ülkemizi, Cumhuriyetin ilk yıllarının ardından tekrar yeni ve sivil bir anayasaya kavuşturmaktır. Genel Kurul salonumuzdaki Başkanlık kürsüsünün hemen arkasında yazan ‘Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir.’ ilkesinin hakkını, ancak bu şekilde verebiliriz. Türkiye’yi, 12 Eylül darbe yönetiminin 41 yıl önce milletimizin sırtına sardığı mevcut anayasa kamburundan kurtarmak hepimizin en öncelikli sorumluluğudur. 41 yıllık tarihinde uğradığı irili-ufaklı 20’den fazla değişiklikle adeta yamalı bohçaya dönen bu Anayasa’nın 2023’ün Türkiye’sini taşıyamadığı açıktır. Bu gerçeğe ekonomiden diplomasiye, adaletten hak ve özgürlüklere çok geniş bir yelpazede farklı vesilelerle şahit oluyoruz.”
DEPREM BÖLGESİ
11 şehrimizdeki 14 milyon insanı etkileyen, 50 bin can kaybına yol açan deprem yakın tarihimizin en büyük felaketlerinden biridir. Böylesine büyük alanda bu kadar çok insanı etkileyen afet karşısında bu kadar hızlı toparlanıp, barınma hizmeti sağlayan başka bir devlet örneği yoktur. Kimi aksaklıklar olmuştur. Belki hala da vardır.
Ancak milletimizin sergilediği birlik ve dayanışma asırlar boyunca tüm insanlığa örnek gösterilecektir. Devlet olarak imkanlarımızın tamamını bölgenin ihyasına sevk etmiş durumdayız.
Yakında deprem konutlarının hak sahiplerine teslime başlıyoruz. Önceliklerimizin başında deprem bölgesindeki yaraların sarılması yer alıyoruz. Depremin maliyetinin105 milyar doları bulacağı hesaplanıyor.
EKONOMİ
Salgın krizini en az hasarla atlattık. Rusya Ukrayna savaşının küresel ekonominin dengelerini bozan sonuçları farklı tezahür ile devam ediyor. Gıdadan enerjiye, ticaretten istihdama kadar her alanda sıkıntı yaşanıyor. Kimse önünü net bir şekilde göremiyor. Türkiye olarak biz de bu olumsuzluklardan etkileniyoruz. Önümüzdeki dönemdeki tehditleri dikkate alan politikaya yöneliyoruz. Ülkemizi büyütme stratejimiz ekonomi politikamızın omurgası olmaya devam ediyor.
TERÖRLE MÜCADELE
Ülkemize 40 yıldır çok ağır insanı ve ekonomik bedeller ödeten terör örgütü meselesi sınırlarımız içerisinde çözdük .Sınırlarımız dışndaki varlığını da ortadan kaldırarak ülkemiz için bir tehdit kaynağı olmaktan çıkartmak istiyoruz. Bu çerçevede son yıllarda elde ettiğimiz siyasi ve askeri başarıları yeni kazanımlarla daha da ileriye taşımak için hazırlıklarımızı yapıyoruz. İçeride ve dışarıda son terörist bertaraf edilene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.
Terör örgütünün siyaseti yönlendirmesine ülkemizin kutlu yürüyüşünü engellemesine izin vermeyeceğiz. Bu sabah 2 caninin etkisiz hale getirildiği eylem, terör örgütünün son çırğınışıdır. Vatandaşın huzuruna ve güvenliğine kast eden alçaklar, emellerine ulaşamamıştır asla da ulaşamaycaktır.
Sanat öne sürülerek milli iradaye kast edenlerin propagandasının yapılmasına müsaade etmeyiz. Bunu 15 Temmuz gecesi tankları çıplak elleriyle durduran milletimize bir borcumuz olduğunu düşünüyorum.
“AB’YE VERDİĞİMİZ HER SÖZÜ TUTTUK”
Biz AB’ye verdiğimiz her sözü tuttuk, onlar bize verdikleri sözlerin neredeyse hiçbirini yerine getirmediler. AB’nin ülkemize yönelik tarafgir tutumunda bir değişiklik olmadı. Ortaya koyduklartı ilekleri süreçleri hiçe sayan bir yaklaşımla ülkemize haksızlık yapıyorlar.
Türkiye olarak 60 yıldır kapısında bekletildiğimiz AB’den bir beklentimiz yok. Bize karşı kullandıkları vize dayatması başta olmak üzere haksızlıklardan geri dönmeleri lazım. Yapmazlarsa bizden herhangi bir beklentiye girme hakkını tümüyle kaybederler. Kopenhag kriterlerini gerekirse Ankara kriterleri yapar yolumuza devam ederiz.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’DAN İÇİŞLERI BAKANI ALİ YERLİKAYA’YA AÇIK DESTEK
Genel Kurul Toplantısı’ndan ayrılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, muhabirin yönelttiği, “Yürütülen operasyonlardan sonra İçişlerine yönelik saldırının zamanlaması manidar değil mi?” sorusuna, “İçişleri Bakanı görevini yaptı” yanıtını vererek İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya olan desteğini vurguladı.
Odatv.com