İki buçuk saat süren toplantıda; İsrail-Hamas savaşı, Gazze’ye yönelik Türkiye’nin yardım faaliyetleri ve rehinelerin durumu masaya yatırıldı. Enflasyon, fahiş fiyatla mücadele ve Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz artırımı da toplantıda görüşülen başlıklar arasındaydı.
Erdoğan Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunun yapılmamasına yönelik eleştirilere, “Cumhuriyeti balo salonlarına hapsedenlere, cumhuriyet adına bu ülkede yıllarca cumhur karşıtlığı yapanlara, velhasıl cumhuriyeti tapulu mülkü gibi görenlere bu tarihi yıl dönümünün nasıl idrak edilmesi gerektiğini gösterdik. Gazinin mirasına sahip çıkanlar millete efendilik taslayanlar değil 85 milyonun tamamına hizmetkarlık yapanlardır. Biz işte bunu başardık.
Kadro Atatürkçüleri yıllarca bu ülkeyi ikinci sınıf demokrasi ve ekonomiye mahkum etmişlerdir.” sözleri ile yanıt verdi.
Erdoğan’ın bu sözleri Kadrocular olarak da anılan Kadro dergisinin kurucuları Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Şevket Süreyya Aydemir, Vedat Nedim Tör, Burhan Asaf Belge, İsmail Hüsrev Tökin’i akıllara getirdi.
Erdoğan’ın bugün ise kimleri kastettiği merak konusu oldu.
Erdoğan’ın Kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamalar şöyle:
“Cumhuriyet bayramınızı bir kez daha gönülden tebrik ediyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere milli mücadelenin tüm kahramanlarını, aziz şehitlerimizi, vatan topraklarını kanlarıyla sulayan yiğit gazilerimizi rahmetle yad ediyorum.
Dünyanın ilk SİHA gemisi vasfını taşıyan donanmamızın amiral gemisi TCG Anadolu’nun öncülüğünde 100 savaş gemimiz tarafından yapılan geçit töreni bizi hem duygulandırdı hem de kıvanç kaynağımız oldu. Bizlere bu gururu yaşatan donanmamızı, hava kuvvetlerimizi, Solo Türk yıldızları ve kahraman ordumuzun tüm komutanlarını ve mensuplarını buradan tekrar kutluyorum. Geçit törenimiz, donanmamızın gücünü göstermesinin yanında çok önemli stratejik mesajlar da içeriyordu. Cumhuriyetimizin 100. yılında bazı gerçekleri tekrar hatırlattık.
Türkiye hayatta kalabilmek için sürekli kendini geliştirmek, güçlü olmak zorunda. Diğer türlü çekile çekile mevcut kareye sıkıştığımız toprakları bize çok göreceklerini gayet iyi biliyoruz. Kimseye düşmanlık etmeden ordumuzu güçlendirmeye devam edeceğiz.
“KADRO ATATÜRKÇÜLERİ BU ÜLKEYİ İKİNCİ SINIF DEMOKRASİYE MAHKUM ETTİ”
Birkaç ana başlıkta özetin özeti olarak söylediğimiz rakamlar kimin cumhuriyete sahip çıktığını kimin istismar ettiğini ortaya çıkarmıştır.
Cumhuriyeti balo salonlarına hapsedenlere, cumhuriyet adına bu ülkede yıllarca cumhur karşıtlığı yapanlara, velhasıl cumhuriyeti tapulu mülkü gibi görenlere bu tarihi yıl dönümünün nasıl idrak edilmesi gerektiğini gösterdik. Gazinin mirasına sahip çıkanlar millete efendilik taslayanlar değil 85 milyonun tamamına hizmetkarlık yapanlardır. Biz işte bunu başardık.
Kadro Atatürkçüleri yıllarca bu ülkeyi ikinci sınıf demokrasi ve ekonomiye mahkum etmişlerdir.
“GAZİNİN VEFATINDAN SONRA MİLLETİ İNİM İNİM İNLETTİLER”
Gazinin vefatından sonra milleti inim inim inlettiler. Milletle ve milli iradeyle barışmak istemeyen bu çevreler bugün de farklı yöntemlerle içlerindeki nefreti kusmaya devam ediyor.
Biz bunların kim olduklarını ve hangi habis nedenlerle hareket ettiklerini gayet iyi biliyoruz. Cumhuriyet kutlamalarına bile nefret söylemi bulaştıran bu topluluğa asla boyun yemeyecek, prim vermeyeceğiz.
“KİMSEYİ DIŞLAMADIK”
Demokrasiden ve milli iradenin rehberliğinden asla sapmadık. Siyasi ikballeri uğruna milleti kutuplaştıranlardan değil, bütün kesimleriyle toplumu kucaklaştıranlardan olduk. Kimseyi dışlamadık. Farklılıkları tehdit olarak görmeden herkesi aynı hedef ve kader etrafında toplayarak bir hayali gerçekleştirmenin haklı gururunu yaşıyoruz. Geldiğimiz konumu elbette asla yeterli bulmuyoruz.
“TÜRKİYE YÜZYILI’NIN İNŞASINA DESTEK OLMAYA DAVET EDİYORUM”
Pazar günü itibariyle girdiğimiz cumhuriyetin ikinci asrını Türkiye Yüzyılı hedefiyle taçlandırmayı hedefliyoruz. Daha fazla demokrasi, özgürlük, güvenlik, kardeşlik, refah, huzur ve kalkınma için 85 milyonun tamamını Türkiye Yüzyılı’nın inşasına destek olmaya davet ediyorum. Biz birlikte Türkiyeyiz. Biz tüm zenginliklerimizle büyük Türk milletiyiz. Biz tarihi şanlı zaferlerle dolu kahraman ecdadın torunlarıyız. Bize yakışan birlik, beraberlik, bir duvarın tuğlaları gibi kenetlenmektir. Bunu başardığımızda önümüze çıkacak hiçbir engel yoktur. El ele ve gönül gönüle vererek Türkiye Yüzyılı’nı kucaklaşmanın, büyümenin ve kalkınmanın ve barışın yüzyılını yapacağız.
“DEVLETLER SAVAŞ HUKUKUNA UYMAKLA MÜKELLEFTİR”
Savaşta bile hasta taşıyan ambulanslar, hastaneler vurulmaz, altyapı çökertilmez. Örgütler ile devletler arasındaki en büyük fark işte budur. Devletler savaş hukukuna uymakla mükelleftir. Sadece bu saldırı bile tek başına İsrail’in hiçbir hak, hukuk ve insani değer taşımadığının ispatı için yeterlidir. İsrail’in doğrudan sivillere yönelik saldırılarıyla çoğu bebek, çocuk ve kadın olmak üzere 8 bin 500 Filistinli şehit edildi. 21 binden fazla kardeşimiz yaralandı. BM’ye göre binden fazla cenaze hala yıkıntıların altında. Yerlerinden edilenlerin sayısı 1 milyonu aştı. Gazze’deki binaların çok önemli bir kısmı yıkıldı veya tahrip oldu. Elektriği, suyu, yakıtı, gıdası 3 hafta önce kesildi.
BÜYÜK FİLİSTİN MİTİNGİ
Büyük Filistin Mitingi ile de Gazzeli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu gösterdik. 1 buçuk milyondan fazla insanın iştirak ettiği mitingimiz başta İsrail olmak üzere dünyanın birçok yerinde çok yakından takip edildi. Mazlum ve mağdurların hamisi olan ülkemiz bu konudaki hassasiyetini güçlü biçimde ortaya koydu.
Pazar günü dünyanın farklı köşelerinde ahlak, vicdan ve hassasiyet sahibi insanlar Gazzeli mazlumlar için sokaklara döküldü. İsrail ile dayanışma adına sadece gösterileri değil, Filistin bayrağını dahi yasaklayan Batılı ülkelerden yükselen bu tepkileri çok kıymetli buluyoruz. Mitingimize iştirak ederek Gazze için kıyama katılan genel başkanlara, sanatçılara, 1 buçuk milyona aşkın yürekli insana buradan tekrar teşekkür ediyorum.
“ULUSLARARASI TOPLUM İSRAİL YÖNETİMİNE BASKI YAPMALI”
Aziz milletim, 25. gününü geride bırakan bu katliamda yardım malzemeleri 213 tonu buldu. Daha fazla insani yardım tırının Refah Kapısı’ndan Gazze’ye girişine izin verdikçe biz de yardımlarımızı artıracağız. Refah kapısının açık tutulması hususunda uluslararası toplumun İsrail yönetimine baskı yapması önemlidir. Türkiye dün olduğu gibi bugün de Filistinli kardeşlerinin yanındadır.
“AB, ATEŞKES ÇAĞRISI BİLE YAPMIYOR”
Başta Avrupalı ülkeler olmak üzere Batı dünyası Gazze’deki insanlık sınavında bir kez daha sınıfta kalmıştır. Tam 25 gündür çocuklar ölüyor, kadınlar ölüyor, hastaneler bombalanıyor tam 25 gündür 360 kilometrekarede 2,3 milyon mazlum hayatta kalma mücadelesi veriyor. Gazze’de insanlığa ait ne varsa tek tek yok ediliyor. AB bırakın İsrail’i kınamayı, çıkıp ateşkes çağrısı bile yapamıyor.
“12. KALKINMA PLANI’NI MECLİS GÖRÜŞMELERİ TAMAMLANDIKTAN SONRA YÜRÜRLÜĞE KOYACAĞIZ”
Aziz milletim, uluslararası alanda etki sahibi bir ülke olmanın yolu tüm unsurlarıyla ekonomisi güçlü bir ülke olmaktan geçer. Bu anlayışla ekonomimizi güçlendirmeye, büyütmeye, çalışmaya devam ediyoruz. Eylül ayı başında OVP’yi kamuoyumuzla paylaşacağız. 2024 yılı cumhurbaşkanlığı yıllık programı geçen hafta yayınlandı. 12. Kalkınma Planını da Meclis’imizin takdirine sunduk. 2024-2028 yıllarını kapsayan 12. Kalkınma Planı’nı Meclis görüşmeleri tamamlandıktan sonra yürürlüğe koyacağız.
“BİRİLERİ PARTİ İÇİ KAVGALARLA GÜNLERİNİ GEÇİRİRKEN BİZ 30 YIL SONRASININ HEDEFİNİ BELİRLİYORUZ”
Katılımcı bir anlayışla, tüm taraflarla istişare edilerek hazırlanan planın en önemli özelliği 2053 vizyonumuza ışık tutmasıdır. Birileri parti içi kavgalarla pazarlıklarla siyasete güveni zedeleyen ayak oyunlarıyla günlerini geçirirken biz 30 yıl sonrasını düşünüyor ve hedeflerini belirliyoruz.
“YURTLARIMIZIN SAYISINI VE YATAK KAPASİTESİNİ ARTIRDIK”
2023 yılı itibariyle bursları lisansta bin 250 liraya, yüksek lisansta 2 bin 500 liraya, doktorada 3 bin 700 liraya çıkardık. Ayrıca kredi almış öğrencilerimizin geri ödemelerindeki ÜFE-TÜFE oranlı güncellemeleri silerek yalnızca ana paranın ödemesini temin ettik. Bu şekilde 3.3 milyon öğrencimizin toplam 27 milyar liralık borcunu silmiş olduk.
Şartları taşıyan öğrencilerimizin burs, geri kalan öğrencilerimizin de kredi imkanından faydalanmasını sağlıyoruz. Tek bir öğrencimizi dahi açıkta bırakmamak için yurtlarımızın sayısını ve yatak kapasitesini artırdık. Bu sene 950 bini aşkın gencimize yurtlarımızda barınma imkanı sunuyoruz. Şimdi de Gençlik ve Spor Bakanlığımızdan burs ve kredi alan 1 milyon 600 bin öğrencimize önümüzdeki yıl ödeyeceğimiz rakamları açıklıyorum. 2024 yılı kredi ve burs rakamlarını lisans öğrencileri için 2 bin, yüksek lisans için 4 bin, doktora öğrencileri için 6 bin liraya çıkarıyoruz.
“SENE SONUNA KADAR 41 BİN KONUT VE 5 BİN KÖY EVİNİN TESLİMİNİ PLANLIYORUZ”
Afetten zarar gören 11 ilimizde, 200 bin konutun inşası hızla devam ediyor. Sene sonuna kadar 41 bin konut ve 5 bin köy evinin teslimini planlıyoruz.
“ÇALIŞANLARIMIZIN HİÇBİRİNİ ENFLASYONA EZDİRMEYECEĞİZ”
Deprem bölgesindeki KOBİ’lere KOSGEB vasıtasıyla yeni kredi paketini devreye alıyoruz. İşletme başına 200-750 bin lira arasında faizsiz kredi sağlayacağız. İster emekli, ister kamu görevlisi, ister işçi olsun ücretli çalışanlarımızın hiçbirini enflasyona ezdirmeyeceğimizin bilinmesini istiyorum.
“MİLLETİN EKMEĞİNE KAN DOĞRAYAN FIRSATÇILAR…”
Son aylarda başımızı en çok ağrıtan hayat pahalılığı ve enflasyon meselesinde de gerekli tedbirleri alıyoruz. Hiçbir ekonomik temeli olmayan bahanelerle milletin aşına ve ekmeğine kan doğrayan fırsatçılara kesinlikle göz açtırmayacağız.
Farklı kampanyalarla enflasyonla mücadelemize iş dünyamıza da dahil ediyoruz. Bunun en somut örneklerinden biri başta gıda olmak üzere tedarik zincirinde yaşanan aksamalardan kaynaklı enflasyon oranını asgari düzeye indirmek için yapmış olduğumuz birliktelik çağrısı… İndirim kampanyası çağrımıza 400’den fazla firma, 50 bine yakın şubesiyle katıldı. Bu sayı her geçen gün artıyor.
Kaynak:Odatv.com