Fendoğlu, Malatya’nın tarihi, turistik ve kültürel zenginlikleri ile ilgili bilgileri milletvekilleri ile paylaştı.
“MALATYA’YI GÖRMEMEK TALİHSİZLİK BUNDAN SONRA”
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) MHP Malatya Milletvekili Mehmet Fendoğlu, MHP Grubu adına yaptığı konuşmanın ardından Malatya’nın kültürü, tarihi ve doğal zenginliklerinden bahsedince, oturumu yöneten TBMM Başkan Vekili MHP İstanbul Milletvekili celal Adan, “Malatya’yı görmemek talihsizlik bundan sonra ya, herkes görecek” dedi.
MHP Malatya Milletvekili Memet Fendoğlu’nun TBMM Genel Kurulu’nda “Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” üzerinde MHP Grubu adına yapmış olduğu konuşmasının tamamlanmasını ardından Malatya’nın tarihi, turistik ve kültürel zenginlikleri ile ilgili bilgileri milletvekilleri ile paylaştı.
MHP Malatya Milletvekili Fendoğlu yaptığı konuşmasında şunları kaydetti; “Bu şehir ki, Anadolu’yu Ana yurt yapan, Doğu Anadolu Bölgesi’nin Yukarı Fırat havzasında yer alan, Doğu Anadolu ve Fırat Nehri’nin en stratejik noktasında bulunan, bölgedeki ilk yerleşim milattan önce 6000’li yıllara kadar uzanan, Selçuklu ve Osmanlı’nın iltifatına mazhar olan şehirden bahsediyorum; kayısı kokulu şehirden, hoşgörü şehrinden, cumhuriyetine ve devletine sadık olan, büyük devlet adamları yetiştiren şehirden bahsediyorum. O şehrin adını tahmin etmişsinizdir, o şehir Malatya. (MHP sıralarından alkışlar) Tarihî ticaret yollarından İpek ve Kral Yolları’nın üzerinde stratejik bir konumdadır, 2021 verilerine göre Türkiye’nin en kalabalık 28’inci şehridir, dünyadaki kuru kayısı ihtiyacının yüzde 74’ünü karşılayandır. Selçuklu’nun en büyük, 170 odalı Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı Battalgazi ilçemizdedir. Sevenlerin kavuştuğu, küslerin barıştığı Sıddı Zeynep Kümbeti ve yüzyıllardan beri psikiyatri üzerine uzman olarak görev yapan, tedavi oranı da bayağı yüksek olan, tedavi başarısız olursa “Yerli deliyi Korucuk ne yapsın?” türbesi de Aşağı Şehir’dedir. Malatya, Neolitik Çağ’a kadar uzanan bir tarihe ve geçmişe sahiptir. Malatya tarih boyunca pek çok medeniyetin hâkimiyet kurduğu bir şehirdir. Malatya’da bulunan, Türkiye’nin en büyük ve en eski höyüklerinden Arslantepe Höyüğü ise 27 medeniyet ağırlamış, 27 medeniyete misafirperverlik etmiştir. Beş yüz yıllık geçmişiyle Selçuklu Ulu Camisi Battalgazi’dedir. En ünlü caddeleri Kanalboyu, Kışla ve Kernek’tir; ki meşhurdur Kernek, şarkılar var üstüne, ki ben de Kernekliyim. Arguvan’ın Kızık köyünde balıkların bulaşıkçı olduğunu biliyor muydunuz? Köylülerin suya tuttuğu tencere, tava ve tabaklardaki kırıntıları temizleyerek beslenen bulaşıkçı balıklar güzel ilçemiz Arguvan’dadır. Onar köyünde Şeyh Hasan Onar tarafından 1224 yılında yapılan, bilinen en eski Büyükocak Cemevi 798 yıldır Arapgir Onar köyünde ayakta duruyor ve Göktürk kitabesiyle birlikte. ABD’nin Arizona Eyaleti’ndeki Büyük Kanyon’a benzetilen ve 65 milyon yıl öncesine dayanan kaya oluşumlarının ve kral kaya mezarlarının bulunduğu kanyon ve Levent Vadisi etli pilavıyla meşhur Akçadağ’dadır. Doğal güzelliğiyle Günpınar Şelalesi ve Kudret Havuzu, Somuncu Baba Türbesi, Somuncu Baba Cami ve Balıklı Göl gül kokulu Darende’dedir”
Fendoğlu şöyle devam etti, “Vatanı olan ta uzak Asya’dan Avrupa ve Amerika’ya yolculuk yaparken gelmiş -Hüseyin, dinle- İzollu’da, Yazıhan’da, Hekimhan’da, Kuluncak’ta, Battalgazi’de karar kılmış; bu toprak, bu su, bu havayla -ki Iğdır yok içinde- “En mükemmel tadıma bu yörede erişirim. Öyleyse artık ben buralıyım.” demiş ve bütün dünya kayısıyı Malatya’yla bilmiş, tanımış ve ona “güneşin altın yumurtası” demiş, ninelerimiz “yanağı güllü” demiş, kimileri “şekerpare” kimisi ise “zerdali” demiş. Malatyaca da ise biz “mişmiş” demişiz. Kayısı, yiyenlere hep güzelliği, sağlığı, hoşgörü ve sevgiyi çağrıştırmış, onlara afiyet ve sağlık olmuştur. Arapgir üzümü, Hekimhan cevizi, Doğanşehir elması, Yeşilyurt dalbastı kirazı da bolluk ve bereket diyarı Malatya’mızda yetişmektedir. Malatyalılara köfte dediğinizde akıllarına et gelmez -gelip yiyenler bilir- kiraz, ayva, fasulye, “üzüm yaprağıyla sarılmış bulgurdan ekşili küfte”, analı kızlı, “sıkma küfte”, “ıspanaklı küfte”, “balcanlı küfte”, “dolma küftesi”, “nahna sarması” gelir. “Nahna”; lahana. Bu vesileyle, ekranları başında bizi izleyen hemşehrilerimizi, aziz milletimizi ve siz Gazi Meclisimizin değerli üyelerini Malatya’mızda misafir etmekten onur ve şeref duyarız. Hepinizi Malatya’ya bekliyorum bu lezzetleri tatmak için. Hepinize kaysı tadında yaşam dilerim. Sevgiyle kalın, sağlıkla kalın. Servetiniz ana baba duası olsun. Allah’a emanet olun.”
Fendoğlu’nun konuşmasını tamamlamasının ardından TBMM tutanağına geçen ilginç diyaloglar yaşandı. Genel Kuruldaki oturumu yöneten TBMM Başkan Vekili Celal Adan, “Malatya’yı görmemek talihsizlik bundan sonra ya, herkes görecek.” Dedi.
Yaşanan diyalog şu şekilde;
BAŞKAN (CELAL ADAN- İSTANBUL) – Tebrikler. Çok güzel bir Malatya dinledik, tebrik ederiz.
HÜSEYİN ÖRS (Trabzon) – Malatya’ya gitmek artık farz oldu ya.
BAŞKAN (CELAL ADAN- İSTANBUL) – Efendim…
HÜSEYİN ÖRS (Trabzon –) – Sayın Başkanım, gitmek farz oldu artık.
DURSUN ATAŞ (Kayseri) – Karar verdik, haftaya gidiyoruz.
BAŞKAN (CELAL ADAN- İSTANBUL) – Malatya’yı görmemek talihsizlik bundan sonra ya, herkes görecek.