Genç Birlik Vakfı, Türkmenlere Yapılan Saldırıları Kınadı
Suriye’de son dört yıldır bir katliam yaşanmaktadır. Dünya ülkeleri, başta Amerika ve Avrupa Devletleri olmak üzere burada yapılan katliamlara sessiz kalarak destek vermektedir. Biz Türkiye olarak milyonlarca mülteci kardeşimizi ülkemizde barındırmaktayız. Dünyaya demokrasi dersi veren Avrupa Devletleri ise Fransa’da yapılan saldırıları bahane ederek, mültecilere kapılarını kapatmış ve bu insanları kendi kaderleriyle baş başa bırakmıştır.
Bugün Suriye’de adı konmamış bir 3. Dünya Savaşı yaşanmaktadır. Rusya’nın BM kararı olmadan Suriye’ye müdahale etmesinin ardından, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Fransa’nın teklifiyle, Suriye topraklarında diğer ülkelerin de operasyon yapmasının yasal alt yapısını hazırlamış oldu.
Fransa tarafından hazırlanan aynı zamanda, IŞİD’le mücadelenin artırılması ve operasyonlara katılan ülkelerin koordineli hareket etmesini içeren karar tasarısı, BM Güvenlik Konseyinde oy birliğiyle kabul edilerek, IŞİD’le mücadele adı altında Suriye’de adı konmamış bir 3. Dünya Savaşının önü açılmış olmakta ve bu sayede bütün ülkelerin Suriye’de operasyon yapmasının önü yasal olarak açılmış bulunmaktadır. BM Güvenlik Konseyinin bu kararını bir daha gözden geçirerek derhal iptal etmesi, bölgede yapılacak katliamın önüne geçebilecek ve Suriye üzerinde hesabı olan ülkelerin operasyon yapmasını engelleyebilecektir.
Cuma gününden bu yana, ecdadımızın Türk Milletine emaneti olan Türkmen yurdu Bayırbucak’taki kardeşlerimize karşı topyekün katliam girişimi başlatılmıştır. Savaş uçakları ve gemilerden atılan füzeler, ağır tank ve top desteği, Esed ordusunu ayakta tutmak için, başta İran olmak üzere, saldırılara karadan destek vermek amacıyla çeşitli ülkelerden getirilmiş binlerce asker…
Tüm bu unsurların birleşimiyle yapılan saldırıda, Batılı ülkelerin ve Birleşmiş Milletlerin sessiz onayının verdiği cesaretle Rus uçaklarının ağır bombardımanıyla yüzlerce yıllık Türk yurdu Bayırbucak, önceki gün rejim ordusu karşısında tutunamadı ve Türkmenlerin elinden çıktı. Türkmen dağının büyük bir kısmının Esed ordusuna geçmesiyle birlikte, İran’ın da desteğiyle, bölgede yaşayan sivilleri topyekün katliama girişmiştir. Yaşadıkları köy ve kasabaları boşaltan beş bini aşkın kişi, kafileler halinde Türkiye sınırına akın etmektedir. Türkmen tugayları ise elindeki kıt imkanlarla ellerinde kalan topraklarını savunmaya çalışmaktadır.
Türkmen yurdu Bayırbucak halkının tek amaçları evlerini, köylerini ve namuslarını korumak. Hiçbir zaman saldırı amaçları olmayan, sadece kendilerini korumaya çalışan halkın üzerine, Zalim Rusya’nın da havadan desteğiyle yapılan saldırılarda bir mantık bulunmamaktadır. Bu saldırılar, İttifak güçlerinin bölgede farklı hesapları olduğunu ortaya koymaktadır. Zira IŞİD’i vurma adına hareket ediliyor. Ancak bütün kamuoyu bilmektedir ki Bayırbucak bölgesi IŞİD kontrolünde değildir ve burada bir tane dahi IŞİD militanı bulunmamaktadır. IŞİD bölgede maymuncuk anahtarına dönüşmüş durumdadır. Suriye’de kendi savaşını sürdürmek isteyen, deyim yerindeyse pastadan pay kapmak isteyen her ülkenin IŞİD maymuncuğuyla bölgeye girerek yeni yeni katliamlara girişmektedir.
Bizler, Genç Birlik Malatya Şubesi olarak;
BM Güvenlik Konseyinin acil olarak toplantı çağrısı yapılarak, bu katliamın derhal durdurulması ve sivil katliamına son verilmesini,
Rus uçaklarının derhal bölgedeki saldırılarını durdurmalarını,
Suriye’de operasyon yapmak isteyen ülkelerin önünü açan, BM Güvenlik Konseyi tarafından alınan kararın iptal edilmesini,
Putin ve işbirlikçilerinin bu işgal politikasını derhal durdurmasını,
Bayırbucakta mahsur kalan kardeşlerimize yardım eli uzatılmasını hükümetimizden acil olarak talep ediyor, bölgeye yapılacak her türlü desteğe hazır olduğumuzu kamuoyuna bildiriyor ve halkımızı zulme sessiz kalmayarak, duyarlı davranmaya davet ediyoruz.
Bayırbucak Türkmenleri, diğer Suriyeliler gibi asırlarca orada yaşamış kardeşlerimizdir. Onlara dönük bu barbarca saldırıyı en şiddetli şekilde kınıyor ve Türkmen kardeşlerimizin yalnız olmadığını, bir buçuk milyarlık İslam dünyasının yanlarında olduğunu haykırıyoruz.
Başta bu zulme sırtını dönerek, sessiz kalan Amerika ve Avrupa Ülkeleri, Zalim Esed, Zalim Putin ve işbirlikçileri İran unutmamalıdır ki Bayırbucak, köklü bir tarihe sahip Necip Türk Milletinin bir kalesidir ve bu kale düşmeyecek, halkımız bu zulme sessiz kalmayacak ve tarih yaptığınız zulmü asla unutmayacaktır.