Hâlâ Erdoğan’a Dil Uzatıyorlar… Oysa kardeşliğe mecburuz
Hâlâ Erdoğan’a Dil Uzatıyorlar… Oysa kardeşliğe mecburuz
Soner Yalçın yazdı…
Erdoğan perşembe Yunanistan’a gidecek. Ki ilişkilerimiz Atina ile daima “parçalı bulutlu” olduğu sır değil. Yunan medyası Erdoğan’ın gelişine büyük yer ayırıyor…
Çoğu düşmanlık içeren yorumları okurken aklıma birden, “Filistin Komünist Partisi 1919-1948/ Enternasyonalizm Mücadelesinde Araplar ve Yahudiler” kitabı geldi. Yazarı, Arap siyaset bilimci, Birzeit Üniversitesi öğretim üyesi Musa Budeiri…
İlk bakışta ne alaka gibi gözüküyor. Kıbrıs’tan başlayarak yazayım:
Kıbrıs’ta da güçlü komünist hareket vardı. İngiliz sömürgeciliğine karşı mücadele veriyorlardı. Örneğin; 1931’deki komünist ayaklanmayı İngilizler güçlükle bastırdı.
Türk ve Rum komünistler, Kıbrıs’ta 1941’de “Çalışan Halkın Yenileşme Partisi”/AKEL’i kurdu. İngiltere partiyi komünistlerin kurduğunu biliyordu ama savaş yıllarında ortak düşmanları vardı: Naziler! Ancak savaş sonrası bu ittifak dağıldı.
Yunanlı komünistler/ ELAS ve Kıbrıslı komünistler/AKEL emperyalist İngiltere’yi adada istemiyordu. İngiltere, AKEL’in tıpkı Yunanistan’daki ELAS gibi, silahlı mücadele başlatacağından çekiniyordu. Üstelik AKEL adada epey güçlüydü…
İngiliz Gladio’su bu siyasal gücü böldü.
Rumları; komünist ve milliyetçi olarak böldü. Ardından Rumlarla Türkleri birbirine düşman etti. Ve: Türk-Rum komünistlerin parçalanması bunu takip etti…
Amaç belliydi; İngilizler, Kıbrıs’ı o kadar parçalara bölecekti ki adada hiçbir taraf egemenliğini tehdit edecek güçte olmayacaktı…
İşte… Musa Budeiri’nin kitabı Kıbrıs’ya yaşananların benzerini –sanki- Filistin üzerinden anlatıyor!
Kitabı okuduğunuzda tıpkı Kıbrıs’ta olduğu gibi Filistin’de “tek devletin” neden olmadığı/kurulmadığını anlıyorsunuz…
İçlerinde Yahudi işçilerin de bulunduğu Filistin Komünist Partisi, “kapitalist hareket” olarak tanımladığı Siyonizme hep karşı çıktı. İngiliz emperyalizmi ile çıkar ortaklığı yaptığını vurguladı.
Komünistler, Siyonist – Yahudi ayrımında hep titiz davrandı. “Tüm sömürge halkları emperyalizme karşı işbirliği” yapmalıydı.
Hedef her iki dini inanca saygılı, adil ekonomik düzeni, Arap-Yahudi öncü işçi sınıfının kurmasıydı.
Fakat İngilizler, ırkçılık /milliyetçilik/ din gibi ince taktikler ile, geleneksel Arap liderliğini ve Siyonistleri birbirine kırdırmayı başardı. Bu komünistleri de etkiledi..
“Tek devlet” inşası zamanla yerini “iki devletli” çözüme bıraktı. Komünist El İttihat bile, Arap-Yahudi toplumları birbirinden tamamen kopuk yaşadıkları için bölünmenin gerçeklik olduğunu yazdı. “Birleşik Filistin” sloganı rafa kalktı…
Sadece Filistin toprakları değil; (Siyonizmi gericilik ve Arap Birliği’ni de “emperyalizmin maşası” olarak değerlendiren) komünistler de bölündü: FKP, KFP, MAKI, RAKAH, RATZ, PCRP gibi isimler ile parçalandı; sınıf mücadelesi unutuldu ve itibariyle enternasyonalist tutum rafa kalktı.
Arap/Filistin ve Yahudi komünistler başarılı olamadı…
Filistin’de yaşananlar Kıbrıs’ta da yaşandı:
Birinci Dünya Savaşı öncesi ve sürecinde İngilizler Filistin’de ne yaptı ise…
İkinci Dünya Savaşı öncesi ve sürecinde İngilizler Kıbrıs’ta benzer entrikayı sergiledi: “Böl ve Yönet.”
Toparlarsam:
Filistin-Yahudi topraklarında bugün “tek devleti” savunanlara şaşkınlıkla bakılıyor. Ütopik görülüyor bu…
Ve Filistin’de bir türlü hayata geçirilemeyen Kıbrıs’ta da olmadı/olamadı.
Bugüne gelirsek:
Filistin’de yıllardır akan kanı görmek istemeyen Yunan faşistleri, hâlâ Kıbrıs’ı dillerine dolayıp Türkiye’ye/Erdoğan’a dil uzatıyor. Emperyalizmin halkları parçalama ideolojisi olan Siyonist ile Enosis’in farklı olmadığını anlamak istemiyorlar. Ki özünde bu iki ideoloji de birbirine düşmandır! Filistin’de, Kıbrıs’ta olduğu gibi faşizm halklar arasında sadece düşmanlık yaratır…
Oysa… Türk, Arap, Yunan, Yahudi, Kürt vd. kardeşliğe mecburuz. Gazze’de yaşananları görüyorsunuz…
Soner Yalçın
Kaynak:Odatv.com