Iklim Kanunu Üzerine

İKLİM KANUNU ÜZERİNE.

 

 

Bu kanun teklifini kamu bürokratlarıyla hazırlayan hangi siyasetçi arkadaşlarsa,

Sayın Cumhurbaşkanımıza arz ederken soracağımız bu soruların cevaplarını da verdiler mi?

 

Vermedilerse, 86 milyonun hayatını ilgilendiren bu kanunla ilgili olarak kamuoyuna bu soruların cevaplarını vermek zorundadırlar.

 

İklim Sözleşmesi üzerinden bu ülkenin bugününü ve geleceğini küresel egemenlerin iradesine teslim edecek her adıma, bu milletin her ferdi elbette itiraz edecektir.

 

Bir kısım siyasetçilerin, geçmişten bugüne Sayın Erdoğan’ın yanındaymış gibi görünürken aslında Evangelist-Siyonist yapıların

“Mesih’in gelmesi ve bunun için dünyanın kaosa tutsak edilmesi, büyük savaşın çıkarılması” odaklı küreselci yaklaşımın içerideki karşılıkları oldukarının farkındayız.

 

Ümit ediyoruz ki Sayın Cumhurbaşkanımız bu sarmalı görecek ve aşacaktır.

 

Çünkü Türkiye’nin,

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan beyefendinin tarihin bu kritik dönemindeki liderliğine ihtiyacı vardır.

 

Ancak bu liderlik gücünün sürekli farklı başlıklar altında toplumun bütün kesimlerinde tartışmalı hale getirilmesinin sorumluları, AK Parti hareketi içerisinden artık ayrışmalıdır.

 

Şimdi sorularımıza gelelim:

1-Kanuna göre emisyon verilerini gizleyen ya da yanlış beyan eden kurumlara idari para cezaları verilecek?

 

Bu cezalar farklı kalemlerde toplumun diğer bireylerine de yansıyacak mı?

 

Peki, bunun toplumsal karşılığı ne olacak?

 

2-Fosil yakıtlara dayalı yeni yatırımlar zora girecek.

 

Güneş, rüzgâr ve biyokütle gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına teşvik artacak.

 

Peki, bunun maliyeti hesaplandı mı?

 

Gerekli finansal destek nereden sağlanacak?

 

3-Tarımsal destekler artık iklim uyumuna bağlı olarak verilebilir.

 

Hayvancılık kaynaklı metan gazı salımı kontrol altına alınacak.

 

Bill Gates’in metan gazı fikrinden yola çıkılarak yapay et teşvik mı edilecek?

 

4-Şehir içi araç kullanımına karbon sınırlamaları getirilmesi gündemde.

 

Elektrikli araç şarj altyapısı yatırımları desteklenecek.

 

Şehir içi ulaşımdan sonra şehirlerarası ulaşıma da kısıtlama gelecek mı?

 

5-Bankalara, verdikleri kredilerde iklim riski analizi zorunluluğu geliyor.

 

Bankalar, iklimle uyumlu olmayan projelere finansman sağlamakta daha dikkatli olacak.

 

Peki, Çin’de olduğu gibi sosyal kredi sistemi mi gelecek?

 

Bu otokratisinin ayak sesler değil mi?

 

6-Okul müfredatına iklim dersi gelecek.

Kamu spotları, sosyal medya kampanyaları ile iklim krizi konusundaki toplumsal bilinç artacak.

 

Bu WEF’in yeşil müfredat dayatması değil midir?

 

Türk Eğitim sistemi uluslararası bir kuruluşun yönlendirmesine direnemiyorsa nasıl milli kalacaktır?

 

7-Kömür ve doğalgaza bağımlılık azaldıkça, bu kaynaklara gelen cezai yükümlülükler fiyatlara yansiyabillecek?

 

Fakir Anadolu insanının sırtına ilave bir yük daha mı yüklenecek?

 

Isınma sorununu nasıl çözecek?

 

8-Bu kanunla düşük gelirli kesimler olumsuz etkilenecek.

 

Tarımda ve ulaşımda halkın direnci kırılacak.

 

Bunların topluma yansıması hesap edildi mı?

 

9-Bundan 15 yıl kadar evvel düzenlenen bir İklim Değişikliği Paneli’nde, Himalaya buzullarının tamamının 2035 yılına kadar eriyeceği yayınlanmıştı.

 

Sonra bu yaklaşıma çok sayıda eleştiri gelince “ 2035 değil de 2350 olması gerekiyordu” dediler.

 

Şimdi sormak 2350 yılı için iklim tahminini kim yapabilir?

 

Bugün karbonun 2050 yılına kadar dünyayı yok edeceğini hangi bilimsel verilere dayanarak söylüyorsunuz?

10-Birleşmiş Milletlere son 20 yılda sel, orman yangınları gibi yıkıcı afetlerin sayısında önemli artışlar meydana gelmiştir.

 

Bu artışların ana sebebinin iklim değişikliği olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır.”

 

Oysa 1500 bilim adamına göre, küresel ısınmanın kasırga, sel, kuraklık ve benzeri doğal afetleri şiddetlendirdiğine ya da daha sık hale getirdiğine dair istatistiksel ve bilimsel bir kanıt bulunmuyor.

 

Siz hangi bilimsel verilere dayanarak BM’ye güvendiniz?

 

Bu konuda araştırma yaptınız mı?

Yapmadıysanız bir ülkenin kimyasını değiştirecek bu Kanunu hangi gerekçelerle onay verdiniz?

 

11-2050 yılına kadar elde edilecek sıfır emisyonu koruma yükümlülüğünü yerine getirmek için tüm havaalanlarının kapatılması, sığır ve kuzu etlerinin yasaklanması ve yeni binaların yasaklanmasını teklif eden raporlarları incelediniz mi?

 

Eğer bunun farkındaysanız bu Kanunu geçirmekle bu raporlarda teklif edilen uygulamaları gerçekten hayata geçirmeyi düşünüyor musunuz?

 

12- Bu kanuna onay verenler CO2’nin son 150 yıldaki ısınmaya büyük ya da küçük katkısı olduğuna dair tek bir bilimsel kanıt ortaya atabilirler mi?

 

13-WEF iklim felaketini önlemek için mümkün olan en kısa sürede 13,5 trilyon dolara ihtiyaç olduğunu söylüyordu.

 

Burada asıl sorun iklim adı altında küresel kapitalist düzene can suyu vermek midir?

 

14-Enerji dönüşümüne yatırım yapmanın maliyeti, 2023’te 1,8 trilyon dolardan 2030’a kadar yılda 4,4 trilyon dolara çıkması bekleniyor.

 

Peki bu dönüşümü gerçekleştirmek için gerekli paranın, vatandaşların yakıtlar, ısı ve karbon yayan hemen hemen her şey üzerindeki fahiş vergiler yoluyla ödeyeceği karbon vergisinden mi tedarik edilecek?