Kanlı 12 Eylül darbesinin 41. yıldönümü.

Kanlı 12 Eylül darbesinin 41. yıldönümü.

Ülkeyi kızıl işgalden korumak için verilen mücadelede geçilen can pazarlarından, Mamak zindanlarına ve oradan da idam sehpalarına uzanan bir ihanetler silsilesidir 12 Eylül.

12 Eylül’de yönetime darbe ile el koyanlar, ülkenin bekası ve geleceği için aynı duyarlılıklarla canları pahasına bir mücadeleye girişmiş olan ülkücüleri bir gecede zindanlara doldurdular. Arş-ı Ala’yı titretecek derecede ağır işkenceler yaptıkları ülkücüleri, bir de denge olsun diyerek idam ettiler.

24 Ocak kararları ile kabul edilen neoliberal politikaların uygulanabilmesi için otoriter bir idareye ihtiyaç vardı. Ülkenin üzerine karabasan gibi çöken darbe yönetiminin de zaten ilk açıklaması 24 Ocak kararlarının uygulanacağı yönündeydi. Toplumun tüm kesimlerini işkencelerle, idamlarla baskı altına alan darbeciler işlerini kolaylaştıracak şekilde anayasayı, kanun ve uygulamaları da değiştirdiler. Küresel sermayenin ve güç odaklarının istekleri doğrultusunda iktisadi rotası değiştirilmek istenen Türkiye böyle kanlı ve can yakıcı bir sürece sürüklendi.

Bir yanda vatan, millet, bayrak diyen ülkücüler bir yanda kızıl komünistler…

Ancak malum düğmeye basılınca herkes aynı muamelelere maruz bırakıldı. Tek dertleri vatan, millet olan ülkücülerin ayrılıkçı ve bölücülerle aynı kefeye konması hazmedilecek bir durum değildir. Ordu içindeki malum anlayış ülkücülere hiçbir zaman güvenmemiş ve en ufak bir sempati duymamıştır. Ve ellerine geçen ilk fırsatta ülkücülere olan nefretlerini kustular. Görünüşte belki darbe sonrasında her kesimden insan içeri alındı. Ancak ya hemen ya da kısa süre içinde bırakılanların büyük çoğunluğu solculardı. Kalanların hepsi ağır işkencelerden geçti ve bunların da büyük çoğunluğu ülkücülerdi. Ülkücüler yaşadıkları bu büyük ihaneti ve uğradıkları işkenceleri anlatmaktan hep imtina ettiler. Tüm yaşananlar karşısında asla sarsılmadılar. Devletlerine küsmediler hiçbir zaman. Ancak küresel sermayenin hamiliğinde yürütülen bir düzende vuku bulan 12 Eylül ihanet darbesi ülkücüler için hiç kuşkusuz bir milat olmuştur.

Malatya Türk Ocakları olarak 12 Eylül kanlı darbesi neticesinde idam edilen ülküdaşlarımızı rahmet ve minnetle anıyor, o dönemlerde işkenceler görmüş, türlü sıkıntılara uğramış ve hayatta olan ağabeylerimize, kardeşlerimize sağlıklı ömürler diliyoruz. Ebedi aleme göç edenlere rahmet diliyoruz. Biz onlardan razıyız Yüce Allah da razı olsun inşallah

Nadir GÜNATA

 Türk Ocakları Malatya Şube Başkanı