TürkiyeSON - 28.03.2024 -

Karaciğer Kanseri ve Siroz’un sebebi Hepatit B!

Karaciğer Kanseri ve Siroz’un sebebi Hepatit B!

Karaciğer Kanseri Ve Sirozun Önemli Bir Nedeni Olan Hepatit B Aşı İle Önlenebiliyor

Aşıyla önlenebilen bir kanser türüne dikkat çekmek isteyen Turgut Özal Tıp Merkezi İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Bölümünden Prof. Dr. Murat Harputluoğlu, karaciğer kanserinin ve karaciğer sirozunun ülkemizde en sık sebebi olan hepatit B’nin sadece aşı ile önlenebileceğini ve uzun dönemdeki kötü sonuçların engellenebileceğini söyleyerek çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Prof. Dr. Murat Harputluoğlu, hepatit B’nin karaciğerde iltihaplanmaya neden olan, uzun dönemde bu iltihaplanma sonucunda karaciğer sirozu ve karaciğer kanseri gibi çok önemli hastalıklara neden olan bir virüs olduğunu ve bu virüsün özellikle yeni doğan döneminde çok ciddi uzun dönem kötü sonuçlara sebep olabileceğini vurguladı.

Hepatit B’den korunma yolunun oldukça kolay olduğunu dile getiren Murat Harputluoğlu “Hepatit B’yi aşı olunarak bulaşma riskini önleyebiliyoruz. Bu nedenle aşı yapılması çok önemlidir. Özellikle ailesinde hepatit B olan bireyler mutlaka hepatit B tarama testlerini yapmalı. Bunun içinde mutlaka kan testi yapıp aşıya ihtiyacımız olup olmadığını test etmemiz gerekiyor. Çok basit bir şekilde iç hastalıkları polikliniklerinde, hatta kan tahlillerinin geniş yapıldığı sağlık ocaklarında bile hepatit B tarama testleri yapılabiliyor. Bu testlere bakılıp eğer aşı ihtiyacımız varsa mutlaka aşı yaparak bu ciddi hastalığın önüne geçebiliriz. Aşıyla önlenebilen siroz ve karaciğer kanseri sebebi olarak önemli bir yer tuttuğu için hepatit B üzerinde durmak istiyoruz. Hastalık bulaştıktan sonra onu tedavi etmekle uğraşıyoruz ama hastalık bulaşmadan önce aşıyla önleyebilirsek bütün bu zahmetlere gerek kalmıyor. Hepatit B ye bağlı karaciğer kanseri ve karaciğer sirozu sadece aşı ile önlenebiliyor ve uzun dönemdeki kötü sonuçları engellenebiliyor” dedi.

Harputluoğlu Hepatit B’nin parenteral yol ile, kan ürünleriyle, cinsel yollarla ve kan ürünlerinin teması yoluyla bulaştığını vurgulayarak, “Bir hastanede ameliyat sırasında, bir diş tedavisi sırasında bulaşabilmesiyle birlikte bazen de berberlerde kuaförlerde veya hemodiyaliz ünitelerinde bulaşabilir. Ama en çok kan ve kan ürünleriyle, cinsel yolla bulaşmaktadır. Bunun dışında uyuşturucu madde kullanımı gibi maddeler, dövme gibi vücuda iğne teması olan durumlarda da bulaşabilmektedir.” dedi.

Hepatit B’nin belirtilerini sıralayan Prof. Dr. Harputluoğlu, “Hepatit B enfeksiyonu iki türlü olabilir. Biri akut diğeri ise kroniktir. Akut hepatit B’de gözlerde sararma, ateş, halsizlik, bulantı, kusma gibi belirtiler olabilir. Kronik Hepatit B de ise halsizlik, karın ağrısı olabiliyor. Akut Hepatit B dediğimiz tür daha alevli bir hepatit türüdür ama sonuçları daha iyi bir türdür. Hastayı yatak döşek düşüren bir hastalıktır ama genellikle güzel sonuçlarla sonuçlanan bir durumdur. Çok nadiren ağır seyreder. Ancak kronik hepatit B daha sinsidir ve maalesef daha ağır sonuçlar verir. Uzun dönemde karaciğer sirozu ve karaciğer kanserine yol açma potansiyeli olan kronik hepatit B’dir ve bu nedenle kronik hepatit B üzerinde duruyoruz. Bu hastaları mutlaka erken tedavi edip hastaların karaciğer sirozu ve karaciğer kanseriyle karşılaşma riskini azaltmaya çalışıyoruz. Şu anda Hepatit B de çok etkili tedavi yöntemleri vardır. Ağızdan alınan kapsül şeklinde tedavilerle çok yüksek başarı oranları elde ediliyor. Bu

tedavilerle hastaların karaciğer sirozu ve karaciğer kanseri olma riskleri oldukça düşük düzeylere inmektedir.” şeklinde konuştu.

Dünyada yaklaşık 350 milyon hepatit B ile enfekte hasta olduğu tahmin edildiğini belirterek, Türkiye’de de karaciğer sirozunun büyük bir kısmı hepatit B’ye bağlıdır. Karaciğer nakillerinin büyük bir kısmının yine Hepatit B den kaynaklanan hastalıklar nedeniyle olduğunu ifade eden Harputluoğlu “Malatya’da hastanemizdeki karaciğer nakillerimizin büyük kısmı hepatit B’ye bağlıdır. Hastanemizde karaciğer nakilleri yaklaşık 15 senedir büyük bir başarıyla uygulanmaktadır. Karaciğer Nakil Merkezimiz dünyada ve Türkiye’de oldukça saygın bir konumdadır. Yurtdışından hastaların geldiği, yurt içinden ve dışından çok sayıda doktorun eğitim amacıyla geldiği büyük bir karaciğer nakil merkezimiz mevcuttur. Bu nakil merkezine özellikle Türkiye’den gelen hastaların büyük çoğunluğu yaklaşık %70 civarı hepatit B nedeniyle karaciğer nakli olmuştur.” diyerek sözlerini tamamladı.

Reklam
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.