Köçek Nasıl Meydana Çıktı ?
Köçeklerin dans etmesi için çalınan müzik olarak ortaya çıkmış, zaman içinde halk türkülerinin bir araya getirilmesinden oluşan bir müzik biçimi haline gelmiştir.
Osmanlı dönemi saray ve saltanat çevresinde yer alan köçek geleneğinde kadın k…ılığına girerek dans eden erkeklere müzisyenler eşlik ediyorlardı. Yedi yaş gibi çok erken yaşlarda başlayan köçeklik eğitimi 14 yaşına kadar sürer ve bu yaştan itibare nköçekler profesyonel dansçı olarak mesleklerini sürdürürlerdi. 1861 yılında sultan’ın köçek takımlarını yasaklamasının ardından köçekler Anadolu’ya ve çeşitli arap ülkelerine dağıldılar. Anadolu’nun bazı bölgelerinde hâla varlıklarını sürdüren köçeklik geleneği özellikle Kastamonu yöresinin zengin bir kültürü olarak yaşamaktadır. Kastamonu düğün ve şenlikleri köçeksiz yapılmaz. Kastamonu’daki köçek takımlarında, dançılara, davul, zurna ve kemane ustaları eşlik etmektedir.
Köçek ve Cengileri zaman zaman türk mekânlarının dışında da görebiliyoruz.İtalyan prensliklerinin birleşmesini kutlamak için Venedik elçiliği’nin malikânesinde düzenlenen gösteri buna örnektir. İtalyan azınlığın katıldığı bu gecenin mümtaz kişileri arasında çeşitli Avrupa ülkelerinin balerinleri ile bizim çengiler de vardır. 1524 tarihli bu gösteriye, çengilerin katığı renkten uzun uzadıya söz edilir.
Harem törenleri ile şenlikleri de katmerlidir. Padişah, haremindeki kadınlara, Haseki Sultan’a ve şehzadeye bir dolu hediye sunar. Saray bahçesi fenerler ile ışıl ışıldır. Kızlar Ağası bu arada boş durmamış ve en ünlü dansçıları padişah’ın huzuruna getirmiştir. Cariyeler ve dansçılar, tüm hünerlerini en göz alıcı giysiler altında ortaya koyarlar,Sünnet şenliklerinde de benzeri gösteriler yer alır. 15 gün süren şenliklerin ikinci gününde cengiler’de görünür. Tulumbacılar ile çengi’ler ilk sıradadır. Cambazlar ve şişebazların neşelendirdiği günün gösterisi, sadrazamın sultana bir at hediye etmesiyle biterdi ( 18 eylül 1720 tarihli gösteri).
Köçekler altıncı gün su üstünde gösteri sunar, bunu onikinci günde de cengiler izlerdi. Çeşitli Osmanlı minyatürlerinde, şenlikler dolyısıyla çengi ve köçeklerin renklendirdiği danslara rastlanır. Köçeklerin ve çengilerin, tavşan ve rakkasların gösterilerine gelelim. Köçeklerin, çengilerin dans ederken kullandıkları çergâne ve çarpare âletleri (ritm âletleri) dansın tamamlayıcı unsurlarındandır. Tavşanlar, köçeklerin eteğine karşı, şalvarlıdır. Bu çuha şalvarın üstünde camadan vardır. Belini ise hayli alacalı bulacalı şallar sarmıştır. Başlarda süslü püslü işlemeli ufak sivri bir külah bulunur. Köçeklerin başı ise açıktır. Dördüncü Mehmet’in oğullarının sünnet şenliklerini izleyen Dr. Covel baş köçeğin altın ya da gümüş sırmalı ipekliden giyindiğini belirtir. Evliya Çelebi köçekler için “yetmiş tastan, feleğin çemberinden geçmiş” deyimini kullanır. Eski kaynaklar, köçeklerden, kimi yerde köçekler, kimi yerde rakkaslar olarak sözediyor. Ama ikisi arasında tam olarak ne gibi fark olduğu günümüze kadar tam olarak gelmiş değil.
Ünlü Türk besteci Ulvi Cemal Erkin bu melodilerin Karcığar ve Hicaz makamında olan örneklerini kullanarak senfonik yapıya uyarlamış ve Köçekçe adını vermiştir. Bu tür çağdaş türk müziği çalışmalarının en başarılı örneğidir.
ZİYARETÇİ YORUMLARI
BİR YORUM YAZ