Malatya neden yok!
Türkiye’nin üretiminde ve ihracatında dünya lideri konumunda olduğu çekirdeksiz kuru üzüm, kuru incir ve kuru kayısı ihracatının ağırlıkta olduğu ve Türkiye’ye yıllık 1,5 milyar dolar döviz kazandıran Kuru Meyve Sektörü, 2023 hedeflerine ulaşmak için güç birliğine gitti.
Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları birliğinin Kuru Meyve Çalıştayı’na Dünya’ya kayısı ihracatı yapan Malatya’dan kimsenin katılmaması dikkat çekti. Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, 26-27 Mart 2015 tarihlerinde Çeşme Radisson Blu Resort Hotel’de, “Kuru Meyve Çalıştayı” düzenledi. Çalıştay’da kuru meyve sektöründe üretimden sofraya kadar olan süreçte yaşanan sorunlar masaya yatırıldı.
2023 yılı için 3 milyar dolar ihracat hedefi ortaya koyan Türk kuru meyve sektörü, Kuru Meyve Tanıtım Grubu öncülüğünde önümüzdeki süreçte yürüteceği tanıtım çalışmalarını da masaya yatırdı.
Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Birol Celep, kuru meyve sektörünün tamamı yerli girdilere dayalı üretim yapısı ile ilk ihracatçı sektörlerden olduğunu, ilerleyen üretim teknolojisi, ambalajlı, kaliteli ve katma değer yaratan ürünleri, kuru kayısı, kuru incir ve çekirdeksiz kuru üzüm üretim ve ihracatında elinde bulundurduğu dünya liderliği ile ülkemiz tarım ürünleri ihracatında önemli bir yere sahip olduğunu, 2023 hedeflerine ulaşmak için “Kuru Meyve Çalıştayı”na büyük önem verdiklerini kaydetti.
Kuru meyve ihracatına bakıldığında 2014 yılında bir önceki yıla göre miktar bazında yüzde 8 düşüşle 435.511 ton, değerde ise yüzde 2’lik artışla 1,5 milyar dolar olarak gerçekleştiğini anlatan Celep, “Önümüze bir hedef koyduk ve 2023 ihracat hedefimizi de 3 milyar dolar belirledik” diye konuştu.
İhracatta sürdürülebilirlik çok önemli
Ekonomi Bakanlığı Ürün Güvenliği Genel Müdürü Mehmet Karabay, ihracatta sürdürülebilirliğin çok önemli olduğunu, ihracatın sürdürülebilir olması adına Ekonomi Bakanlığı ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı olarak gerekli denetimleri yaptıklarını bundan sonra da yapmaya devam edeceklerini kaydetti.
Kuru Meyve Çalıştayı’nda sektör temsilcilerinin başlarının iki ellerinin arasına alıp “Ne yapmalıyız” demeleri gerektiğini anlatan Karabay, “Haziran sonu Temmuz başında Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Konseyi Uzmanlar Grubu Toplantısı İzmir’de yapılacak. Bu toplantıyı bir milat kabul edelim ve kuru meyve üretim ve ihracatında sürdürülebilir politikalar geliştirelim. Ekonomi Bakanlığı olarak, kuru meyve sektöründe sürdürülebilir olmak adına üzerimize düşeni yapacağız, yapmaya da başladık” diye konuştu.
Hedef pazar Çin olacak
Kuru meyve sektörünün 2023 yılı hedefine ulaşması için tanıtım kampanyaları düzenlenen Kuru Meyve Tanıtım Grubu (KMTG) önümüzdeki süreçte Çin’i hedef Pazar olarak belirledi. KMTG Başkanı Osman Öz, ihracatımızda öne çıkan çekirdeksiz kuru üzüm, kuru incir, kuru kayısı ve antep fıstığının yurt dışında tanıtımını yaparak daha fazla ihracatını gerçekleştirmek, yeni pazarlar bulmak ve pazar paylarını arttırmak için çalışmalarını aralıksız sürdürdüklerini ifade etti.
Tanıtım Grubu olarak; yeni bir kurumsal kimlik, slogan ve logo ile yurtdışında farkındalık yaratarak ihracata ivme kazandırmak istediklerini anlatan Öz, “Hedef pazar olarak belirlediğimiz Çin Halk Cumhuriyeti’nde 2015 yılında yoğun bir tanıtım atağına geçiyoruz. Bunun için de bu faaliyetlerde oldukça yeterli olan bir firma ile çalışıyoruz” diye konuştu.
Türk kuru meyve sektörünün kazanılmış pazarları kaybetmemesi için ürünlerde kalıntı ilaç sorununun çözümünün şart olduğunu savunan Öz, şöyle konuştu: “Türk üzümünde kalıntı var diye basında yurtdışında haber çıktı mı, büyük imaj sorunu yaşarız. Tüketici olarak bize güven veren ürünleri alıyoruz pazarda, bu durum yurtdışında da aynı. Sağlık sisteminde çok güzel bir reçete sistemimiz var. Doktor size bir aylık bir ilaç verdiyse 29. gün gittiğinizde o ilacı alamıyorsunuz, aynı sistem tarım ilaçlarında da kullanılabilir. Bu altyapı var. Tarım ilaçları satan bayiler de eczane gibi çalıştırılabilir. Bu sorun bu sayede çok kolay çözülebilir.”
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Muharrem Selçuk ise, kuru meyve ürünlerinde yaşanan sorunların önüne geçmek için sözleşmeli üretimin çözüm yöntemlerinden biri olabileceğini kaydetti. Selçuk, “Kontrollü üretime olanak verecek, üreticinin atacağı ilacın kontrol altında olacağı, ürün kalitesini arttırabilecek bir yöntem olarak sözleşmeli üretim düşünülebilir” dedi.
Ekonomi Bakanlığı bürokratları ise, Türk kuru meyve sektörünün imajının düzeltilmesi adına başta Kuru Meyve Tanıtım Grubu olmak üzere sektör temsilcilerinin yeni bir imaj çalışması yapması gerektiğini, bu çalışmalara Ekonomi Bakanlığı olarak destek vermeye hazır olduklarını ifade ettiler.
“Kuru Meyve Çalıştayı”nda kuru incirde kimyasal madde kullanımının ve tağşişin önlenmesi, ihracatta geri dönen ürünlerin yurda girişinde karşılaşılan sorunlar, üreticilerin eğitimi konularında da sektör temsilcileri görüşlerini dile getirdi.
TAGYAD-Tarım Gıda Yazarları ve Gazetecileri Derneği Başkanı İsmail Uğural’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen “Kuru Meyve Çalıştayı”na Ekonomi Bakanlığı Ürün Güvenliği Genel Müdürü Mehmet Karabay, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Muharrem Selçuk, Ekonomi Bakanlığı bürokratları, İzmir, Manisa ve Aydın Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürleri, Aydın Sanayi Odası Başkanı Mehmet Yunus Şahin, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği üyelerinden oluşan 120 kişi katıldı.