Malatya’da 38 binden fazla sığınmacı var
Akşit: Sığınmacılar Bölgelerine Geri Gönderilmeli
Zafer Partisi Kurucu üyesi ve Genel Muhasip Hakan Akşit, Türkiye’de 13 milyon sığınmacı ya da mülteci bulunduğunu belirterek “Geçici mülteciler ile ilgili çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Amacımız, yapmak istediğimiz ve çözümü de bu 13 milyonu amasız, fakatsız, şartsız en kısa zamanda ülkelerine, yetmez geldikleri bölgelere geri gönderilmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
Zafer Partisi Malatya il teşkilatı tarafından Malatya Gazeteciler Cemiyetine ziyaret gerçekleştirildi. Ziyarete Zafer Aslen Malatyalı olan Partisi Kurucu Üyesi ve Parti Genel Muhasibi Hakan Akşit, Genel İdare Üyesi Gamze Yıldırım ile Malatya İl Başkanı Turgut Şahin, Battalgazi İlçe Başkanı İdris Yentür, Yeşilyurt İlçe Başkanı Musa Osmanoğlu, İl Başkan Yardımcısı Utku Uğur Karaca, İl Başkan Yardımcısı Fatih Türkoğlu, İl Muhasibi Sadık Özkan, Halkla ilişkilerden sorumlu İl Başkan Yardımcısı Asuman Bursa katıldı.
Zafer Partisi yöneticilerine ziyaretleri için teşekkür eden Malatya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Başkanı Vahap Güner, “Zafer Partisi Malatya il başkanı ve Zafer Partisi genel idare kurulu üyeleri cemiyetimizi ziyaret etmişlerdir. Kendilerine ziyaretleri için teşekkür ediyoruz.” Diye belirtti.
“MALATYA’DA 38 BİNDEN DAHA FAZLA SIĞINMACI VAR”
Türkiye’de sığınmacıların 13 milyon olduğunu ifade eden Parti kurucu üyesi, İstanbul kurucu il başkanı ve şuanda da Zafer Partisi Genel muhasibi olan Hakan Akşit; “Malatya bizim için, Zafer Partisi için çok önemli bir il. Bende şahsen bir Malatyalı olarak, Zafer Partisini temsilen bulunmaktan özellikle çok mutluyum. Partimiz bu geçici sığınmacılar konusunda hassas. Bu konuya çok önem veriyor. Malatya’ya gelir gelmez de bunun bilgisini aldım. 37-38 bin kayıtlı geçici sığınmacı söylediler bana. Bizim tecrübelerimiz gösteriyor ki, 38 bin kayıtlı sığınmacı varsa en az 38 binde kayıtsız vardır Malatya’da çünkü gelen istatistik anketler, bütün illerde böyle olduğunu gösteriyor. Belki Malatya dağılımında rakamlar kulağa çok büyük gelmeye bilir ama olayın aslını anlamak için geneline bakmak lazım. Türkiye’de 13 milyon geçici sığınmacı var. Bunların 10 milyona yakını Suriyeli, 3 milyona yakını da Afgan ve diğer ülkelerden gelenler. Her yıl gerek doğum yoluyla, gerek yurt dışından yine kaçak katılım yoluyla bu rakam artıyor. Bu işin bir de ekonomik boyutu var. 2014’den sonra bu mülteci akını Türkiye’ye arttı. 2011’den beri 130 milyar Dolar’a yakın bu hükümet geçici mültecilere para harcadı. Bu da yaklaşık yılda 11 milyar Dolar’a tekâmül ediyor. Buda her yıl harcanmaya devam edecek. Bu çok büyük bir rakam. Merkez bankasının verilerini mukassiye ettiğimizde bu 130 milyar Dolar hepimizin cebinden çıkmış 5 yaşındaki bebekten, 90 yaşındaki nineye kadar yaklaşık 15 milyon Dolar para çıkmış cebimizden.” Diye konuştu.
“AMASIZ, FAKATSIZ, ŞARTSIZ GERİ GÖNDERİLMELİLER”
2043 yılında Suriyeli sığınmacıların Türkiye’de 20 milyon civarında olacağına işaret eden Akşit; “Bu geçici sığınmacılara maalesef hükümet vatandaşlıkta veriyor, vermeye devam ediyor. Önümüzdeki seçimlerde yaklaşık 1 milyon 200 binden fazla geçici sığınmacının vatandaş olarak oy kullanacağını biliyoruz. Zaten hükümet bunlara yakın rakamları da veriyor. Zafer Partisine zaman zaman ‘ırkçı, yabancı düşmanı’ diye eleştiriler alıyoruz. Aslında niyetimiz, amacımız ya da düşüncemiz asla böyle değil. Suriyeli ya da Afgan diye bir vurgulamamız yok. Bu insanlar Amerikalı, Eskimo, Finlandiyalı da olabilirdi. Bizim için önemli olan bir ülkede nüfusun yüzde 15’i kadar dışarıdan gelmiş insanın olmaması gerekiyor. Yoksa memleketinin, ırkının, dilinin ne olduğu bizim için önemli değil. Yabancı düşmanı hiç değiliz. Herkes ülkemizde misafir olabilir, başımızın üstünde yeri var. Hatta diyoruz ki ’50-100 binse biz ağırlayalım bu insanları. Ama 13 milyon, nüfusun 15’i gibi dışarıdan gelmiş insan. Ne olursa olsun ülkenin ekonomisi, demografik ve siyasal yapısı, coğrafik yapısı anlamında bir tehlike şuan için ve ileride daha da büyük bir tehlike olacak. Nitekim rakamlar şunu gösteriyor, 2043 senesinde yalnızca Suriyelilerin Türkiye’de 20 milyon olacağını gösteriyor. Çünkü sonuç olarak Suriyelilerin doğum oranı 5.9 aile başına çocuk. Türkiye’de 1.9 çocuk. Bu ileride çok büyük sıkıntılara sebep verecek. Bunun altını çizmek istiyoruz. Zaman zaman ‘ekonomiye katkıları var’ deniliyor. Bununda doğru olmadığını vurgulamak istiyoruz. Çünkü 13 milyonda çoğunluğu vasıfsız olan dışarıdan gelenleri, çok büyük olamayan ekonomimize bu kadar katkı sağlaması mümkün değil. Afganlılar için ‘Çobanlık yapıyorlar’ deniliyor. 3 milyon Afgan’ın çobanlık yapması da mümkün değil. Bu insanlara vatandaşlık, oy hakkı veriliyor. Bunun karşılığında da diyoruz ki, ‘ işte en azından durduramıyoruz bunu ama ilk 2 seçim de oy kullanmasınlar’ lisan, kültürü bilmiyorlar, politikacıları tanımıyorlar, sistemi bilmiyorlar. Bunu da kabul ettiremiyoruz. Geçici mülteciler ile ilgili çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Amacımız, yapmak istediğimiz ve çözümü de bu 13 milyonu amasız, fakatsız, şartsız en kısa zamanda ülkelerine, yetmez geldikleri bölgelere geri gönderilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü geldikleri yerlere gönderilmez ise buda Türkiye için yetmiyor. Çünkü geldikleri yer boş kalıyor. PYD’nin oralarda bir terör devleti kuracağını biliyoruz. Vatandaşlık verilenlerinde çoğunun vatandaşlıklarının iptal edilmesi gerektiğinin altını çiziyoruz. Çünkü vatandaşlık şuanda 1 milyonun üstünde takip ettiğimiz kadar. ‘İstisnai vatandaşlık’ maddesi altında veriyorlar. Bu verilen vatandaşlıklarında hiç biri yada yüzde 99,9’u istisnai vatandaşlık kanun maddesine uymadığını iddia ediyoruz. Bu 13 milyon geçici sığınmacının ülkelerine gönderilmesi için gerek ulusal, gerek uluslararası kanunlarında müsait olduğunu altını çizerek görüşümüz belli ediyoruz.” İfadelerine yer verdi.