Mhp grup toplantısı
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Hangi krizi yaşıyor, hangi kaosa düşüyorsak, bunların hepsi tarihin yanlış yerinde duran, milli ve ahlaki savrulmalar yaşayan devlet ricalinin eseridir. Hiç kimse başının kuma gömmesin, Türkiye yoğun bakımda, ateş çemberindedir” dedi.
MHP lideri Bahçeli MHP Grup Toplantısı’nda konuştu. Bahçeli, Türkiye’nin temellerinin çatırdadığını söyleyerek, altındaki sağlam zeminin kaydığını belirtti. Bahçeli, vatandaşların neşesi olmadığını kaydederek şunları kaydetti:
“Türk milletinin yaşama sevincine gölge düşmüştür. Milli güvenlik lekelenmiş, sınırlarımız laçkaya dönmüştür. Duyduğumuz üzüntü büyüktür. Yine de karamsar olmayacağız, yine de çözülme veğ parçalanma şartları ihtiva eden teslim senedine olur vermeyeceğiz. Ancak bir gerçeği de çok açık şekilde gösterip hakikate sözcülük yapmaktan da geri durmayacağız. Türkiye’de vahim bir yönetim sancısı, örtülemez fiili bir iktidar boşluğu vardır. Başımıza ne geliyorsa, ihmallerin sonucudur. Hangi krizi yaşıyor, hangi kaosa düşüyorsak, bunların hepsi tarihin yanlış yerinde duran, milli ve ahlaki savrulmalar yaşayan devlet ricalinin eseridir. Hiç kimse başının kuma gömmesin, Türkiye yoğun bakımda, ateş çemberindedir.”
Bahçeli, Türkiye’nin tüm varlığıyla, kaynak ve değerleriyle hedefte olduğunu vurgulayarak, “İçin için ağlıyor, gencecik fidanlarımıza kahroluyoruz. Şehitler geldikçe, yavrular yetim, gelinler dul kaldıkça; analar, babalar feryat ettikçe hayat bize zinden olmuyor, canımızdan can gidiyor. Polis memuru Kırşehirli Feyyaz Yumuşak ile Polis memuru Niğdeli Okan acar 22 Temmuz 2015 günü Ceylanpınar’daki evlerinde uykudayken kurşunlanmışlardı. Teröristler cinayet döngüsü böylelikle başlatmışlardır, köksüz çözüm korosunu, kimliksiz müzakere kadrosunu ters köşeye yatırmışlardı. O günden bu güne kan hiç durmadı. Teröristler öldürmeye hiç ara vermedi. Türk vatanına musallat olmuş, keneler en ufak ıslah ve terbiye hali göstermeden saldırdılar, umutla yanan ocaklara incir ağacı diktiler. Kara kış geliyorum diyordu, ama iktidar önemsemedi. Felaket ayak sesini duyuruyordu, ala iktidar dikkate almadı. Nasıl olsa çözüm süreci devrede, fakat milli vicdan deve dışıydı. Son terörist kalıncaya kadar mücadele çizgisinden, teröristlerle diyalog ve görüşme yönüne sapanlar hazırlıksız yakalanmıştı. Türkiye normalleşme eşiğinin kritik bir aşamasındaydı. Böyle diyorlardı. Silahlar susacak, dev bir adım atılacaktı. İddiaları buydu. Demokratik süreç içinde çözüm olacak, ülkemiz bahara uyanacaktı. Tezleri bu yöndeydi. Çözüm süreci bölgemizdeki huzur ve barış ortamının reçetesiydi. Sürece büyük anlamlar yükleniyor, beklentiler alabildiğine şişiriliyordu. Maalesef AKP’nin PKK’yla kurduğu kanunsuz ilişkilerin seyir defteri çukurlardan, fışkırdı, hendeklerden çıktı, barikatların dibine yatırılmış halde bulundu” ifadelerini kullandı.