Mülteci Kadınlara Yönelik Projesi Hayat Buldu
SADA KADIN GELİŞİM VE DAYANIŞMA MERKEZİ AÇILDI
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen “Gaziantep Kadınlara Özel Merkez: Geçim İmkanları Desteği” Projesi kapsamında, mülteci kadınlar ve bölge kadınlarına özel olarak hizmet veren SADA Kadın Gelişim ve Dayanışma Merkezi, törenle açıldı. Konuşmacılar, merkezin açılmasında Büyükşehir Belediyesinin odak noktada bulunduğunu vurgulayarak, hazırlanan projelerin sürdürülebilir olması için yerel yönetimlerin gücünün yadsınamayacağını kaydetti.
ÇOK TARAFLI PROJE HAYATA GEÇTİ
Merkez, Japon Hükümetinin mali desteğiyle, Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women) öncülüğünde, Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (SGDD-ASAM), Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen “Gaziantep Kadınlara Özel Merkez: Geçim İmkanları Desteği” Projesi kapsamında hayata geçirildi.
MİYAJİMA: KATKI SUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Merkezin açılış töreninde konuşan Japonya’nın Türkiye Büyükelçisi Akio Miyajima, Japon hükümetinin Suriye krizinin başlamasının ardından, Suriyeli sığınmacılara yönelik yardımlara katkıda bulunmaya devam ettiğini söyledi.
Sığınmacılara ve Türkiye’de yürütülen bazı projelere verdikleri destekler hakkında bilgi veren Miyajima, “Kadınların güçlendirilmesi, Suriye krizinin aşılmasında anahtar rol oynayacaktır. SADA’nın Japonya ile Türkiye arasındaki büyük dostluğun sembolü olmasını temenni ediyorum” dedi.
KÖKEN: DÜNYA’NIN MÜLTECİ SORUNUNA GÜCÜ YETMEZ
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Deniz Köken ise, törende bulunanların savaşın sebebi olmadığına dikkati çekerek, “Bölgede çıkan neticelere nasıl çözüm oluruz diye bir araya gelmiş topluluğuz. Bu işin olduktan sonraki bölümünde bu kadar emek harcarken, bu işi önleme konusunda dünyada neler yapılabilir, belediyeler, sivil toplum kuruluşları neler yapabiliri baştan konuşsa iyi olur. Dünya’da 65 milyon mültecinin çoğu çocuk ve kadın. Bu hal sürekli büyüyor. Kimisi terör, kimisi savaş, kimisi ekonomi, kimisi doğal afet ama hepsinin bir neticesi var, bir mağduriyeti var. O halde bu sorunun çözümü için bizim kafa yormamız oraya daha çok para harcamamız gerektiği konusunda düşüncelerim var. Aksi takdirde Dünya’nın buna gücü yetmeyecek. Bu 65 milyon, 120 milyon olursa ne yapabilir bu dünya. Ülkelerdeki kaynamayı gördükçe mülteci sayısının artacağı konusunda endişelerim var. O yüzden bu insanları nerede nasıl ağırlayacağımızı şimdiden düşünülmesi gerekir. Gaziantep’teki 500 bin mültecinin yüzde 10’u çadırlarda yaşıyor. Geni kalanı şehirde hayatını idame ettirmeye çalışıyor. Bu yüzde 90’ı işe, okula gitmeye çalışıyor. İlk defa bu organizasyon, çadırda değil, dışarıda yaşayanlara da bir şeyler yapılması lazım olduğunu bizlere gösterdi. Bu manada bu çalışma yerine oturmuş bir çalışma oldu. Çünkü her gelen çadırda yaşayan yüzde 10’u ziyaret ediyor, peki sokakta, evde, işyerindeki yüzde 90’a ne olacak? Bu tür çalışmaları daha fazla teşvik etmek bu çalışmalara yatırım yapmak gerekir” diye konuştu.
AKSOY: SAHADA CİDDİ İŞLER YAPIYORUZ
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Mehmet Abdullah Aksoy, Gaziantep’in 500 bine yakın Suriyeli mültecilere ensarlık ettiğini belirterek, “Ciddi anlamda Suriyeli mültecilerin topluma uyumunu sağlayabilmek için elimizi taşın altına koyduk. ‘Acılar paylaştıkça azalır yükler paylaştıkça hafifler’ dedik, Büyükşehir olarak sahada ciddi işler yapıyoruz, Suriyeli mültecilerin sosyal entegrasyonunda olsun, mesleki eğitim kurslarında olsun, dil eğiminde olsun, insani yardım boyutunda olsun BM’nin farklı birimleriyle projeler yürütüyoruz. Kadınların el becerisini geliştirilmesine yönelik böylesi bir projeyi duyunca çok heyecanlandık. Projelerin sürdürülebilir olabilmesi için mutlaka yerel yönetimlerin işin içerisinde olması gerekiyor. Büyükşehir Belediyesi olarak büyük bir çaba ve istekle bu işin içerisindeyiz. Büyükşehir Belediye Başkan Fatma Şahin’in talimatıyla Suriyeli göçmenlerin sıkıntısına çözüm bulmak için hiçbir belediyede olmayan Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığına bağlı Göçmen İşleri Şube Müdürlüğü kurduk” dedi.
SOLLORANO: KADINLARA HİZMET VEREN MERKEZLER ÖNEMLİ
BM Mukim Koordinatörü ve BM Kalkınma Programı Mukim Temsilcisi Irena Vojackova- Sollorano şunları söyledi: “Bölgeye mülteci akışının başlamasının hemen ardından Birleşmiş Milletler kuruluşları ve Türkiye uluslararası toplumla yakın koordinasyon ve işbirliği içinde ihtiyaçları karşılamak için ellerinden geleni yapmaktadır. Şimdiye kadar ülke çapında 40’tan fazla toplum merkezi kuran BM kuruluşları ve STK’lar buralarda çeşitli hizmetler sunmaktadır. Kadınların ihtiyaçlarını karşılayacak geçim kaynakları ve ekonomik güçlendirme fırsatlarından yararlanabilmeleri için daha fazlasına ihtiyaç duyulmaktadır. Bölgedeki deneyimlerimiz sonucu kadınların tecridini kırabilecek, onları güven altına alabilecek, travmaların üstesinden gelmelerine yardımcı olacak ve yeni oldukları toplumda kendilerini sosyal ve ekonomik yaşama entegre olmaya hazır hissedecek kadınlara özel alanlarının yaratılmasının önemini öğrendik. Bu tür alanlar, kadınların özgüven kazanmaları, beceri geliştirmeleri ve korumaları için sosyal destek sağlamaktadır. Bu nedenle sadece kadınlara hizmet veren merkezler mülteciler için oldukça önemli.”
VEKİLOĞLU PROJE HAKKINDA BİLGİ VERDİ
Proje hakkında bilgi veren UN Women Ülke Program Direktörü Fulya Vekiloğlu, Türkiye’nin 2016 yılı sonu itibarıyla 3 milyondan fazla kayıtlı Suriyeli mülteci ile dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke olduğunun altını çizdi. Vekiloğlu, çatışmalar, zulüm ve şiddetten en çok etkilenenlerin mülteci nüfusun yarısını oluşturan kadınlar ve kız çocukları olduğunu belirtti. Gaziantep’te başlayan projenin BM Kadın Birimi’nin global düzeydeki çalışmalarını destekleyen bir model oluşturacağına inandıkları söyleyen Vekiloğlu, SADA Kadın Gelişim ve Dayanışma Merkezinin aslında Türkiye’nin gösterdiği ev sahipliğini sembolize ettiğini bildirdi.
EL-YASSİR: TÜRKİYE’DE KADINLARIN ENGİN POTANSİYELİ KULLANILMALI
UN Women Avrupa ve Orta Asya Bölge Ofisi Temsilci Vekili Alia El-Yassir de “Sürdürülebilir kalkınma ve barışı sağlamak için Türkiye’de kadınların engin potansiyelini kullanmamız gerekiyor. UN Women mülteci toplumu ve bölge halkı kadınlarını desteklemek amacıyla en iyi yaklaşımları işbirliğiyle geliştirmek için çalışmaya kendini adamıştır” diye konuştu.
ÖZCAN: SURİYELİLER DE İNSANA YAKIŞIR İŞLERDE ÇALIŞMALI
ILO Türkiye Ofisi Direktörü Numan Özcan ise, çalışma hayatındaki temel standartları düzenleyen ihtisas kuruluşu olarak ILO’nun, Türk vatandaşları kadar geçici koruma altındaki Suriyelilerin de insana yakışır işlerde çalışmasını önemsediklerini belirtti.
VURGUN: EN FAZLA YARDIM YAPAN ÜLKEYİZ
Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (SGDD-ASAM) Genel Koordinatörü İbrahim Vurgun Kavlak, “Türkiye 30 milyar dolardan fazla insani yardım ile dünyada milli gelirine göre en fazla yardım yapan ülke olma özelliğini sürdürmektedir. Suriye krizinin 7’nci yılında artık hassas gruplara, kadınlara, çocuklara yönelik çalışmalar her zamankinden daha büyük önem kazanmıştır. SGDD olarak bizler de 80 saha ofisiyle 46 şehirde çalışmalarımıza; İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, Halk Sağlığı Müdürlükleri, Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü gibi devlet kurumlarının yanı sıra belediyeler ve uluslararası organizasyonlarla yürütmeye devam ediyoruz” dedi.
ÖZBEK: 141 KADIN YARARLANIYOR
ILO Program Sorumlusu Ayşegül Özbek, merkez bünyesinde özellikle istihdama erişimi desteklemeye çalıştıklarını vurgulayarak, beceri geliştirme eğitimleri kapsamında hali hazırda 4 Türkçe kursu açtıklarını söyledi. Özbek, kursa 82 kadının devam ettiğini ifade ederek, “Büyükşehir Belediyesi ve Halk Eğitim Merkezinin desteğiyle mesleki eğitimler düzenliyoruz. Bu kurslardan 141 kadın yararlanıyor. 31 Mart’a kadar 240 kadının Türkçe kursundan, 400 kadının da mesleki eğitimden yararlanmalarını öngörüyoruz” diye konuştu.
Açılış töreni, kurdele kesimi, merkezdeki kreşten faydalanan çocukların sunduğu dans gösterisi ve merkezin gezilmesiyle sona erdi.