“Penceresiz kaldım Anne…” Bakış Körlüğü
“Penceresiz kaldım Anne…” Bakış Körlüğü
Soner Yalçın yazdı…
Tarihi çekiç mi yazar?
Tarihi örs mü yazar?
Tarihi, ezilenlerin/ üretici güçlerin yazmadığı mutlak.
Ülkenizde bilgiye ulaşmak için kullanılan yöntem, ağız dalaşı sadece. Kim daha marifetli ise, onun sözü kabul görüyor! Gerçeğin değil, duygusal algının hâkim görüş olduğu dönemden geçiyoruz: Rivayetçi tarih!
Son günlerde “Filistinliler toprak sattı- satmadı” polemiği var. Ama kimseler, -Tanzimat döneminin tartışmalı konusu- 1858’de çıkarılan Arazi Kanunnamesi’nden bahsetmiyor?
Geliniz, daima gözden kaçırılan tarihsel olguyla yüzleşelim…
Modern kapitalizmin kurucusu Adam Smith, 1776’da şu analiz yaptı:
-“Osmanlı’da ticaret, yabancı tüccarlar lehine eşitsiz temelde ilerliyor, bu kendisine büyük zarar verecektir…”
Tespiti yapan sadece Adam Smith olmadı; Marks’tan Engels’e çok düşünür de aynı fikri paylaştı:
-“Osmanlı, çevresindeki yırtıcılara güzel kokular saçan, karbonhidrat kaynağı ölü bir at’tır.”
Avrupalıların, Osmanlı ticaretinde egemen hale gelmeye başlamasının iki nedeni vardı:
– Sanayi devrimiyle/ ekonomik gelişmişlikte Osmanlı’yı fersah fersah geçmeleri…
-Avrupalı tüccarlara özel hak- ayrıcalık veren ve lehlerine sürekli geliştirilen kapitülasyonlar…
Yerli tüccarların/ ulusal sermayenin nasıl yok edildiğine iki örnek vermeliyim:
Avrupa tüccarlar ithal ürünleri için yüzde 3 gümrük vergisi verirken, yerli tüccarlar yüzde 7-10 arası vergi ödüyordu. Keza: Yabancı malların ithalinde sadece bir kereye mahsus vergi alınırken, yerli mallar her gümrük geçişinde defalarca vergiye tabiydi!
(“Bir ülke kendine bunu nasıl yapar” demeyin, yıllar sonra Türkiye’nin tek yönlü Avrupa Gümrük Birliği’ne girmesinin bundan hiç farkı yoktur!)
Sadece payitaht İstanbul değil; Kahire, Şam, Bağdat, Beyrut gibi Osmanlı’nın Arap toprakları da ithal ürünlere boğduruldu. Fabrikasyon ile baş edemeyen el yapımı yerli üreticiler iflas bayrağı çekti. (Örneğin, sadece 1840-1850 arası İngiltere’den ithal edilen mallar üç kat fazlalaştı ki giderek arttı.)
İthal malların çoğalması,yerli üretimin düşmesi ardı ardına yapılan dış borca da sebep oldu. Zamanla Osmanlı gelirlerinin yüzde 60-70’i dış borç ödemelerine aktarıldı. Avrupalı kendi alacağının tahsili için ikinci maliye bakanlığı/Duyunu Umumiye kurdu. (“Çökertme” gibi türküler niye yazıldı sanıyorsunuz?)
Osmanlı çöküşe geçtikçe, Avrupa kapitalistleri banka, demiryolu, liman, maden ve toprak edinme hakkı gibi imtiyazlar kazanmayı artırdı…
İthal bağımlılık…
Sürekli artan dış borçlar/ finansal esaret…
Kaybedilen topraklar…
Bunun ağır ekonomik yükü Osmanlı emekçilerinin sırtına yüklendi. Tanzimat-Gülhane “modernizmi” yalanıyla yeni ekonomik yapılanmalar için sürekli yasalar çıkarıldı.
İşte… Sözde özel mülkiyetin tanınmasına yönelik 1858’de çıkarılan Arazi Kanunnamesi’nden de amaç, toprağı vergilendirmekti! Ayrıntıya boğmayayım; köylü, vergi vermemek için toprağı sahte isimler üzerine kayıt ettirdi. Ve satmak zorunda kaldı:
Avrupalılar, -başta Osmanlı tarımsal ürünlerini ele geçirmek için- 1868’de kendilerine toprak satışını mümkün kılan yasayı çıkarttırdı: İstimlak Nizamnamesi! Yasayla Yahudiler on yıl içinde kırk bin dönüm toprak satın aldı. 33 koloni kurdu. (Sadece o bölgeden değil, -örneğin- İzmir topraklarının üçte birinin sahibi oldular!)
“Sattı” diye Filistin köylüsünü aşağılamaya ya da “satmadı” diye kahramanlaştırmaya gerek yok. Önce, süreç içinde ağırlaştırılan ve dayatılan ağır vergileri bilmek gerek. Kapitalizmin, emperyalist aşamaya nasıl geldiğine Osmanlı toprakları faydalı örnektir.
Ekonomi-politik analizler barındırmayan tarih yanıltıcı olur. Bunun için egemenlerin değil, emekçilerin “penceresinden” tarihe bakmak şart…
Soner Yalçın
Kaynak:Odatv.com
Bunu paylaş:
- Facebook'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- X'te paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Yazdırmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Arkadaşınıza e-posta ile bağlantı göndermek için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Linkedln üzerinden paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Reddit üzerinde paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Tumblr'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Pinterest'te paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Pocket'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Telegram'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Threads'te paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- WhatsApp'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Mastodon'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Nextdoor'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Bluesky'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)