Reşat Erdoğan; Gönüllerindeki Yeri Asla Silinemeyen Canım Öğretmenim

Resmiyette Yılda Bir Hatırlanan Ama Gönüllerindeki Yeri Asla Silinemeyen Canım Öğretmenim;

Fedakârca ömrünüzü vakfettiğiniz öğrencilerinizin hayat boyu sizi hatırlamaları için büyük bir çaba göstermelerine gerek yoktur. Çünkü hayatın her anına ilişkin öğrettikleriniz, her daim hafızalarımızda size müracaat etmemizi sağlamaktadır. Her müşkülatımız sizin bize kazandırdıklarınızla hallolmaktadır. Hayata sizinle adım attık, ufkumuz da sizinle genişledi. Gününüz kutlu varlığınız daim olsun.

Geleceğimizi İnşa Ederken Kendi Hayatını Feda Eden Canım Öğretmenim;

Eğitim, hem şimdinin hem de geleceğin inşasıdır. Ekonomiden dine, dinden ahlâka ve hukuka her alanda eğitim sayesinde gelişme sağlayabiliriz. Bu sebeple de toplum içerisinde en öncelikli alan eğitim kurumudur. Ne yazık ki sorumluluk ve yetki makamlarını işgal edenler bu ağır yükü sadece öğretmenlerimizin sırtlarına yüklemektedirler. Herkesin elini taşın altına koyması beklentimiz ve dileğimizdir. İktidar koltuğunda oturanların ise bulundukları yerin şikâyet değil çözüm mercii olduğunu hatırlamaları gerekir. Ancak çözüm, eğitimi iktidar mücadelesinin arenası haline getirmek değildir. Eğitim sistemini yap-boz tahtasına çevirip, öğretmenlerimizin ve çocuklarımızın kaderiyle oynamak hiç değildir. Çözüm, öğretmenlerimizin geleceğini teminat altına alıp, onları gündelik maişet derdinden kurtararak, zihinlerini ve emeklerini sadece kutlu işleri olan eğitime sarf etmelerini temin etmektir. İşte o zaman öğretmenler günü gerçekten kutlu, öğretmenlerimiz de mutlu olacaklardır.

Hak ve Hakikat Dersi Verirken Hakkı Yenen Canım Öğretmenim;

Öğretmenlerimiz için yetkili ağızlardan senede bir duyduğumuz sözler maalesef havada kalmaktadır. Bizlere hak ve hakikat dersi veren öğretmenlerimizin durumları her sene daha da kötüye gitmektedir. Bir taraftan geçim sıkıntısı, diğer taraftan eğitim kurumlarının teknik yetersizlikleri, öğretmenlerimizin fedakârca mesleklerini icra etmeleri dolayısıyla gündemde uzun süre kalmamaktadır. En müşkül durumlarında bile bizlere ders veren öğretmenlerimizin hakları göz göre göre yenilirken, kamuda görülen israf hepimizi derinden üzmektedir. Bütün bu şartlar içerisinde bile bizlere hakkınızı helal ettiğiniz için sizlere minnettarız. Gününüz kutlu, geleceğiniz hakkaniyetli olsun.

Hak Ettiği Öğretmenliği Kadro Bahanesiyle Alamayan Canım Öğretmenim;

Büyük emekler harcayarak öğretmen olmayı hak ettiniz. Ancak bütçenin iyi planlanmaması ve önceliklerin doğru tespit edilememesi sebebiyle kadro yetersizliği bahanesinin arkasına gizlenen yöneticiler tarafından mağdur edilmekte olduğunuzu aziz milletimiz bilmektedir. Çünkü öğretmen kadrosundaki yetersizlikten doğrudan doğruya öğrencilerin velileri şikâyetçidir. Şikâyetlerin ve mağduriyetin dikkate alındığı ve hak ettiğiniz kadronun sizlere tahsis edildiği günü görmek en büyük dileğimizdir. Diğer taraftan dört yıl emek harcayıp fakültelerini başarıyla bitiren öğretmen adaylarımızın formasyon haklarının gasp edilmesi de anlaşılacak ve mazur görülecek bir uygulama değildir. Bunun her şeyden önce bir eğitim hakkı olduğunun bilinmesi çözümün ilk adımı olacaktır.

Omuzundaki Yüke ve Yanlış Politikaların Çelmelerine Rağmen Ayakta Durmayı Başaran Canım Öğretmenim; Gününüz Kutlu, Geleceğiniz Umutlu Olsun.