Suriye Türkmen Meclisi Genişletilmiş İstişare Toplantısı

Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, Suriye Türkmen Meclisi Genişletilmiş İstişare Toplantısı’nda, “Dar günde, bu son dönemlerde olduğu gibi kapılarımız açık. Başımızın üzerinde de yeriniz var. Ama doğrusu herkesin kendi atasından kalan ona hakkı olan helal olan kendi topraklarında yaşamasını temin etmektir” dedi.
Suriye Türkmen Meclisi Genişletilmiş İstişare Toplantısı The Green Park Hotel’de başladı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, “Bölgede yaşananların size bize karşı bir husumet ile bir alakası yok. Burada oradaki Kürdün Arabın düşmanlığıyla da bir alakası yok. Burada 21.yüzyıl var. 21.yüzyılın egemen güçleri var. Enerji lobisi, finans lobisi var. Bundan 100 yıl önce bir takım planlar yapılmıştı. Şimdi de 21. Yüzyıla göre bir tanzim yapılmak isteniyor. Tanzim yapılmak istenince kardeş kardeşe düşürülebiliyor. Birçok unsur işin içine alınıyor. Öncelikle bilmemiz gereken bir şey var. Suriye Türkmenlerinin o topraklar bin yıllık topraklarıdır. Suriye’de bir devlet vardır Esad rejimiyle uğraştığımız. Ama onun evveliyatında da o topraklar sizin atalarınızındı, bugünde sizin, yarın da sizin olacak. Bunu bilmek bunu anlamak kavgayı mücadeleyi, durumu buna göre değerlendirmeniz lazım. Burada bir enerji kaynağı var. Ona bir koridor açayım, koridor açmak içinde burada ben aklıma göre yeni düzenleme yapayım. Yapılan budur Suriye’de. Irak’taki petrolün Akdeniz’e çıkmasıdır. Akdeniz havzasına çıkabilmesi için orada bir koridor yaratılacak. O koridorda Türkmenler, Türkmenlerin toprakları var. O zaman Türkmenleri ezersem, hırpalarsam ben bunu başarırım. Oynanan oyun budur. Bunu görmemiz anlamamız tanımlamamız lazım” diye konuştu.

“BÖLGEYE 3 BİN TIR İNSANİ YARDIM GİTTİ”
“O zaman o bölgedeki insanda benim soydaşım. Bende ona yardım edeceğim” diyen Türkeş, “Bu hak mı? Vallahi hak. Demek ki soydan gelen, atadan gelen, inancımızdan gelen birliğimiz beraberliğimiz var. Bu birlik ve beraberliği sürdürmek kararlılığımızda azmimizde var. Bugün çok zordayız. Uçaklar köylerimizi yıktı. Sıkıntı içindeyiz. Dertlerimiz var. Bunların hepsini biliyoruz. Türkmenlere yardımlar sürekli devam ediyor. Şuana kadar Ak Parti’nin sırf il ilçe teşkilatlarından toplanıp bölgeye sevk edilmiş olan 3 bin TIR insani yardım gitti. Bazı bölgelere farklı ulaşmış olabilir ama onlar telafi edilebilir. Gönlümüzün istediği kadar yeterli mi onlar ayrı. Ama bileceksiniz ki burada Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak siyasi partileriyle birlikte herkesin kalbi sizle beraber atıyor. Sizlere yardım etmek için herkes elinden geleni yapıyor. Az çok ama niyet halis” ifadelerini kullandı.

“DOĞRUSU HERKESİN KENDİ ATASINDAN KALAN ONA HAKKI OLAN HELAL OLAN KENDİ TOPRAKLARINDA YAŞAMASINI TEMİN ETMEKTİR”
Başbakan Yardımcısı Türkeş, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bu toprak meselesi var. Göç, anarşi, terör sebebiyle Türkiye’ye gelişler, burada mı kalmalı, geriye mi gitmeli. Bu konular hep tartışılan konular. Biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak sizlerinde dahil olmak üzere dünyanın neresinde soydaşlarımız var, kardeşlerimiz varsa kendi topraklarında mutlu güvenli sağlıklı ve refahlı yaşamaları arzusu ve temennisindeyiz. Dar günde, bu son dönemlerde olduğu gibi kapılarımız açık. Başımızın üzerinde de yeriniz var. Ama doğrusu herkesin kendi atasından kalan ona hakkı olan helal olan kendi topraklarında yaşamasını temin etmektir. Dünyanın her yerinde sıkıntı olduğunda, ‘aç kapıyı herkes Türkiye’ye gelsin’ bu doğru bir yaklaşım değil. Geldikten sonra dönmek istemeyenler dönmeleri gerekir. Balkanlar’daki de buraya geldiğinde eğitimini burada alıyor. Ondan sonra ‘ben gitmeyim.’ Yavrum biz seni sen o topraklarda kendi bayrağını özgürce dalgalandır, 21.yüzyılda kendin güçlü bir ülke ol, o ülkenin yönetiminde söz sahibi ol diye sana bu eğitimi veriyoruz. Bu noktada tabi ki sıkıntı var. Rus uçağının bombaladığı yerde bir dönemde Suriye’ye yardım yapılıyor, yapılmıyor o dönemdeki aksaklıklarla ilgili hep biz bu davanın peşinde koştuk. Birimizin öbüründe farkı yok. Yapılanın daha iyi yapılmasını istiyoruz. Bir laf sarf ettim. Ondan sonra aymazlar, bu işten bir haberler Rus uçakları bombalamayı başladığında bölgeyi bana diyorlar ki, ‘Söyle bakalım Türkmenlere silah gitti mi gitmedi mi?’ Rus uçağının bomba attığı yerde tüfeğin merminin tabancanın ne işi var cahiller, kafasızlar. Türkiye’de günlük siyasete dünyadaki meseleleri harcayabilecek zihniyette maalesef insanlar da var. Bir taraftan da bunlarla mücadele ediyoruz. Bir mücadelede Türkmen kardeşimin sıkıntısı var mı ben onu gidermeye bakarım. Ama Doğu’daki Batı’daki bütün güçlerin bir olup da hak yiyen adil yönetmeyen Esad’ın yanında yer alıp, Suriye topraklarındaki insanları dağdan tepeden bombalamaya kendi generalleriyle sahada üstünlük kurmaya çalıştığı yerde Türkmen kardeşimin sıkıntısının farklılaştığında anlamak lazım. Onu da görmek lazım. Bunun bile farkında olmayan insanlar var. Ne kadar saldırırlarsa saldırsınlar, ne kadar kolumuza, bacağımıza vururlarsa vursunlar biz bunun bilincindeyiz idrakindeyiz. Bunun bilinç ve idrakle yarınlara yeni nesillere bu toprakları Allah’ın izniyle bölünmeden bir bütün olarak intikal ettirmek karar ve azmindeyiz. Bu noktada Suriye Türkmenlerinin de bugünkü sıkıntılarını, 5 yıldır yaşanan dertlerin sıkıntıların neticesinde bir bu kadar daha uzun sürmeden o bölgedeki meselelerin halledildiği tekrar Türkmenlerin kendi atalarından kalan topraklarda mutlu huzurlu yaşadığı günleri görmek kararlılık temennisindeyiz. Bununla ilgili yardım, eğitim, sağlık, ekonomik neyse bunların hepsini elimizden geldiğince yaptık, yapmaya devam edeceğiz.”

“BİRLİĞİNİZİ VE BERABERLİĞİNİZİ MUHAFAZA EDİN”
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ ise Türkiye’nin çok güzel bir sevgili ve yol üstünde bir bağ olduğunu söyleyerek, “Her geçen biri bir salkım üzüm koparmak istiyor buradan. Her geçen bu sevgiliye kavuşmak istiyor. Ama bizde diyoruz ki Türkiye ve onun hinterlandında bulunan kültür adacıklarımızın tamamı bize aittir. Onun sahibi biziz. O nedenle Türkiye ayakta kalacak, kültürel olarak büyüyecek, ekonomik, teknolojik, siyasi olarak büyüyecek ve gelişecek Suriye Türkmenleriyle daha çok hemhal olacak. Biz, Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunarak, Suriye’deki her etnik yapının temsil edileceği, demokratik bir Suriye’nin inşa edilmesini, Esed’in gitmesini, zulmün bitmesini istiyoruz. Sizler birliğinizi ve beraberliğinizi muhafaza edin. Bizler Türkiye Cumhuriyeti Devletinin vatandaşları olarak sizlerin yanınızdayız. Maddi ve manevi her alanda yanınızdayız sizin” ifadelerini kullandı.