Topyekûn dikkat!

Dikkat!
Tedbir alalım.
Topyekûn dikkat!
Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere ilahiyat fakülteleri, devamında tüm sivil yapılar, âlimler, cemaatler ve tarikatlar… Bu anlamda toplumsal kimliğimizin inşasında İslam’ın es olduğuna inanan
pratik noktasında eksiklikleri olsa da iman ve İslam çizgisinden asla ödün vermeyen bu ülkenin sosyolojisinin yüzde doksan beşlik bölümü dikkat etmelidir.
Bu mesele partilerin ötesinde MİLLETİMİZŞN VARLIĞI VE DEVLETİMİZİN BEKASI ESASLIDIR.
Tarihin bütün evrelerinde çok açık ve seçik görülmüştür ki, karşımızdaki siyonist ve Âdem öncesi soyun melezleşmiş modeli; Nuh’un geldiği kavmin yok olmasına sebep olan, yani çok tanrılı pagan akıl bir anlamda bütün peygamberlere itiraz eden akıldır.
Özellikle de insanlık tarihinin her döneminde yaptıkları en kritik operasyonlardan biri, peygamberleri itibarsızlaştırma saldırıları ve peygamberler vasıtasıyla yaşadıkları toplumla buluşturan vahyi itibarsızlaştırma saldırısıdır
ÇÜNKÜ ADEM VE SOYUNA DÜŞMANLAR
GAZZEDE OLDUĞU GİBİ.
Özellikle 20. yüzyılda Gazze’yi bombalattıran kehanetçi siyonist akıl, kendisine itiraz etme kabiliyeti olan bütün ülkeleri teslim alabilmek için sahip oldukları siyasi, iktisadi ve kültürel güç üzerinden; ayrıca ürettikleri galip kültür aracılığıyla ülkelerin dinî değerlerini ve millî kültürlerini itibarsızlaştırmak, hatta tasfiye etmek saldırganlığından hiç vazgeçmemiştir.
Roma’da da bunu yaptılar. Atina’yı teslim alan bu yapı, Roma’ya sızdığında Roma’da var olan Etrüskleri tasfiye edebilmek için Etrüsklerin sahip oldukları mitlerin ve inanç değerlerinin itibarsızlaştırılmasıyla işe başlamış, sonunda Roma’da da hâkimiyet kurmuştur.
Bugün ülkemizde, bütün farklılıklarımızla bir olup; dinimizin,kimliğimizin, milletimizin ve devletimizin varoluşundaki vazgeçilmezliğine inanan toplumun bütün kesimleri topyekûn dikkat etmemiz gereken bir zamandayız.
Özellikle yapay zekâ devrimi ve dijital alan üzerinden Hanif Türklüğü itibarsızlaştırmak ve çökertmek; Hanif Türklüğü inşa eden İslam’ı ve Müslümanlığı itibarsızlaştırmak amacıyla kültürel anlamda çok daha ileri seviyede saldırılar gerçekleştirilecektir. İşte bu nedenle, devlet aklı ve millet olarak Anadolu’daki bekamızı esas alacak şekilde bütün bu saldırganlıklara karşı mutlaka harekete geçmemiz, hem de çok daha güçlü biçimde hareket etmemiz gerekmektedir. Kendi içimizdeki bütün ihtilafları ve farklılıkları bir tarafa bırakarak bu tehlikeyi görmek ve tedbir almak zorundayız.
Hâlâ kendi klasiklerimiz üzerinden değil de, kehanetçi siyonizmin tarihsel olarak referans hâline getirdiği eserler üzerinden nesillerimize okuma yaptırarak bu dalgayı kırabilmemiz mümkün değildir.
