Türk Dünyasına 12 Eylülde Çomak Soktular

İkinci dünya savaşında sonra pay edilen ülkeler ve yayılmacılık politikaları dünyayı yaşanmaz bir yer haline getirmiştir. Altmışlı yılların sonlarında Rusya’nın açık denizlere daha süratli inmesi için önündeki en büyük engel Türkiye iken seksenlerde batının Ortadoğu ve Türkiye üzerindeki elli yıllık planları bugün deşifre edilmiştir… Rusya’nın ilk oynadığı kart Türk solu olmuş onlarla bir şeyler yapabilme hesapları altmışların sonları ile ivme kazanmış , ancak hiç ummadıkları bir avuç insan olan Türk milliyetçilerini karşılarında bulmuşlardır.

Devleti yıkmak için harekete geçenler ülkücülerle savaşmaya kalkmışlar ,bitirebilirlerse devletle hesap görmek istemiştir.. Ancak ülkücüler karşı duruşla kalmamış devletin bekası için vuruşmuşlardır…Türkeş’in talebeleri kendi topraklarında savaşmakla kalmamış Kafkaslara özgürlük naraları attırarak Kafkas cephesinin hareketlenmesini sağlamıştır. Adeta Rusya’nın ciğerine bomba koymuşlardır.. Ülkücü hareketin bir gençlik hareketi olmadığı bir dava harekatı idealleri büyük, insan yetiştirmede maharetli kadroları günden güne büyüyen Türk coğrafyasını hatta orta doğuyu şekillendirecek bir potansiyelin gelecekteki planlarını sekteye uğratacağını hisseden Amerika kendi çocukları vasıtasıyla düğmeye basmışlar.12 eylül darbesini yapmışlardır…12 eylül sadece Türk milliyetçilerini engellemek için yapılmıştır. .

İhtilalin dördüncü senesinde yapılan seçimler ile ihtilalin dokunmadığı bir takım siyasi uzantılar hazırlanmış elli yıllık senaryo uygulanmaya başlanmıştır… Burada tarihe bir not düşmek gerekirse seksen öncesi Kafkaslardaki hareketlenmeyi sağlayan ülkücülerin ,isteği on yıl kadar gecikmeli olsa da Gorbaçev döneminde Rusya dağılmıştır…. Amerika İngiltere Almanya İtalya’nın yıllar önce hazırladığı büyük Ortadoğu projesi adım adım gerçekleştirilmiştir..

Adına Arap baharı denilen aslında çöllerde kışı yaşayan devletlerin başlarına şeyh şeyhülislam kral, diktatör denilerek en iyi uşaklar bulunmuş.İslam coğrafyası kan revan içerisinde bırakılmıştır… Akdeniz de lazkiyenin dışında üssü bulunmayan Rusya dahi göz ardı edilerek Türkiye fiilen olmasa da Suriye’nin parçalanmasına önderlik eden ülkeler arasında bulunmuştur…. Kuzeyde fiilen bir Kürt devleti vardır.. Ancak bugüne kadar bağımsızlık ilanında bulunmamıştır..

Ne zamanki büyük Ortadoğu projesi gerçekleşir hudutlar netleşirse İran Türkiye Suriye’den koparılacak parçalar birleştirilirse o gün devlet ilan edilecek.. Irak ve Suriye’nin kaynaklarına sahip olmayı bekleyen devletler ve büyük İsrail kendiliğinden ilan edilecektir.. Seksen sonrası bir takım cemaatler Özal döneminde filizlenmiş 3 kasım 2002’den iktidar içerisinde kök salmışlardır…Bunun büyümesini sağlayanlar yine hiç didinmeden ülkücülerle uğraşmaya aldıkları emir doğrultusunda uğraşmaya başlamışlardır… İktidarda buna göz yummuştur…Mecliste en ağır hakaretlere iktidar tarafından ülkücüler maruz kalmış bunlar fatiha bilmezler denilecek noktaya getirilmiştir… 15 temmuz gecesi fatiha bilenlerin dilleri tutulmuş fatiha bilmez dedikleri ülkücüler tekbirlerle caddelere akın etmişlerdir… Meclise bombalar atıldığında sığınağa kaçanlar bellerindeki silahlarını dahi unutmuşlardır…

Cumhurbaşkanı konuşuncaya kadar hatta Yeşilköy’e inene kadar bakanlar yerlerini dahi söylemekten korkmuş alayı satmıştır….Sadece menfaat birlikteliği yaşayanların satmayacakları hiç birşey yokturdur.İstisnalar kaideyi bozmaz dik durmamışlardır.. Ülkücüler ve tüm duyarlı insanlar caddelerde yürürken satanlara lanet olsun demek Türk milletinin hakkıdır haddidir… FETÖ’ye alkış çalanlar 16 temmuzda işler yavaş yavaşta olsa rayına girdiğinde istemediğin kadar küfür etmişlerdir…Etsinler bunda bir beyis yoktur … ancak hepsi oradaydılar..

Bizler bunları ta seksenlerde dışlarken iktidara gelebilmek için her şey mubahtır mantığı ile hareket edenler Türk tarihinde ordunun şahsının hiç bu kadar rencide edileceğini düşünmemişlerdir…. Evet 12 eylül sadece bir ihtilal değil aslında Türk dünyasının bağrına ve ortadoğuya vurulan bir hançerdir…İhtilalde bir tane ağır ceza alan yokken üzerlerinden tanklar geçirilen ülkücüler susmuş kıytırıktan gidenler on iki eylülü anlatmışlardır.. yani beyler ülkücülerin hür iradeleri ile yapacakları hiç bir işe çomak sokmayın ki zor günlerde söyleyecek sözünüz olsun …Bizi kendi halimize bırakın biz hür irademizle seçimlerimizi yapacak erdeme sahip dava adamlarıyız..

Ne yeni FETÖ’ler yaratın nede din tüccarlığı yapanları monte edin aklın yolu birdir alim ilmi ile hükmedendir onlar hükmetmezlerse cezalarını bilirler…İlmi ile hükmedenlere saygımız vardır, devletin temellerine dinamit korlarsa karşılarında Türk milletini bulurlar.. Bu milleti parçalanmadan, dağıtmadan götürmek iktidarın görevidir.. Sizlerin yine yanıldık deme şansınız hiç yoktur… Bu vesile ile Türk tarihi ve Ortadoğu da ki Müslüman milletlerin ellerinde kanı olanları Rabbim kendi kanlarında boğsun..Biz ülkücülerde her şeyi yaradana havale ederiz ..

Hakka yürüyenlere rahmet kalanlarına 36 yıl sonra başsağlığı diler Türk milletinin her daim yanında olduğumuzu türküm diyen herkesin bu toprakların evladı olduğunu bir kez daha hatırlatırız.

DOĞAN SARI