Türk ve Türkiye Kelimeleriyle Sorununuz Nedir?
Gün geçmiyor ki AKP iktidarının ülke de yarattığı demokrasi tahribatı ya da örgütlü toplum üzerindeki tahribatı devam etmesin. Uzun süredir AKP’nin iktidarı döneminde sendikalaşmanın yok edildiğini, sarı sendika anlayışıyla tamamen iktidarın her dediğine evet diyen ve hiçbir uygulamanın karşısında itiraz etmeyen, sesini yükseltmeyen bir sendika anlayışı yerleştirilmeye çalışılıyor. Farklı ses çıkaran sendikalara da önemli baskılar uygulanıyor, üye sayısı önemli ölçüde azalıyor ve güçsüz konuma getirilmeye çalışılıyor. Örgütlü toplum, sendikalar, odalar demokrasinin en önemli unsurları. Ülkenin demokrasinin gelişmesini istiyorsak, demokrasiden bahsedebiliyorsak ancak örgütlü toplumun olduğu alanlarda bahsedebiliriz.
“MİLLİ DEĞERLERİMİZ TAHRİP EDİLİYOR”
Son günlerde gündeme gelen önemli bir konu var. Uzun süredir AKP iktidarında bir şeye şahit oluyoruz. Milli değerlerimizin hepsinin yavaş yavaş yok edildiğine şahitlik ediyoruz. Son günlerde tartışılan bir şey de şu; Türkiye Barolar Birliğinin Türkiye’si, Türk Tabipler Birliğinin Türk’ü kaldırılmak isteniyor. Gerek Ziraat Bankası gibi birçok kuruluşta birçok kurumda TC kaldırıldı. Türkiye Cumhuriyeti Türk ve Türkiye kelimesinden iktidarın niye bu kadar rahatsız olduğunu anlayabilmiş değiliz. Bir diğer yapılmak istenen de şu; Türkiye Barolar Birliğine avukatın üye olmama zorunluluğu getirilmek isteniyor. Türk Tabipler Birliğine bir tabibin üye olma zorunluluğunu ortadan kaldırmak isteniyor.
Bir esnaf bir bakkal açmak için bakkallar odasına kaydoluyor. Fırıncı fırıncılar odasına, berber berberler odasına üye oluyor. Bütün meslek gruplarında oda var. Ve oda kaydı gerekiyor. İnsan sağlığıyla direk ilgili Türk Tabipler Birliğine üye olunma şartının ortadan kaldırılmak istenmesi düşündürücü bir durum. Aynı şekilde Barolar Birliğine üye olmak şartının da kaldırılmak istenmesi düşündürücü. Bu kurumlar zaman zaman farklı sesler çıkaran gruplar. Farklı ses çıkaran grupları tek tipleştirmek istiyorlar. Susturmak istiyorlar.
“YERLİ VE MİLLİYSENİZ ANDIMIZI GERİ GETİRİN”
Yerli ve milli olduklarını söylüyorlar. Andımızı kaldırdılar. Andımızın hangi cümlesinden rahatsız olduklarını açıklamalarını bekliyoruz. Neresi milli değildi de kaldırdınız. Milli bayramlarımızı kutlamayı yasakladılar. İçi boşaltılan kavramlar haline getirdiler. Atatürk tarafından kurulan Cumhuriyet Halk Partisi olarak milli bayramlarda Atatürk Anıtı’na çelenk sunmak için izin almak zorunda kalıyoruz. Çoğu zaman izin verilmiyor ve izinsiz olarak anıta çelenk sunuyoruz. Mesele milliye yerliye sahip çıkmak değil. Mesele daha derin. 6 yıldır il başkanlığı yapıyorum 15 yıldır da AKP’nin iktidarını izliyorum. Hiçbir milli bayramda AKP’nin temsilcisini Atatürk’ün huzurunda göremedik.
“MHP MİLLİYETÇİLİĞİNİ NE YAPTI?”
Bir diğer siyasi parti var. AKP ile koalisyon yaptığını söylüyor. 2019’a giderken AKP’ye kayıtsız şartsız destek sunduğunu söylüyor. Adında milliyetçi olan parti Türkiye ve Türk isimleri kaldırılırken acaba ne düşünüyor merak ediyoruz. AKP üzerinden Cumhuriyet Halk Partisine sürekli laf yetiştiren, muhalefete muhalefet eden MHP’nin Yeşilyurt, Battalgazi İlçe Başkanlarına ve İl Başkanına basın mensuplarının bu konuda ne düşündüklerini sormalarını istiyoruz.
CHP’ye laf yetiştireceklerine, bizim milletvekilimize laf yetiştireceklerine Türk, Türkiye kelimeleri kaldırılmak istenirken ne düşündüklerini kamuoyuna açıklasınlar. Yerliden ve milliden bahsedeceklerse samimi olmak lazım. Malatya’nın sokaklarının isimlerine bir bakın. Yerli ve milli olmadığını hepimiz görüyoruz. Arap kültürünün sokaklara yansımasını görüyoruz. Milli değerlerimizden eser kalmadığını görüyoruz. Bunun yanında örgütlü toplum yok edildiğini görüyoruz. Milli ve manevi değerlerimiz tahrip edilerek, demokrasimiz tahrip edilerek Türkiye bir felakete doğru sürükleniyor.