TürkiyeSON - 25.04.2024 -

Deprem Gerçeği Ve Malatya (1)

Deprem Gerçeği Ve Malatya (1)

DEPREM GERÇEĞİ VE MALATYA  (1)

Ülkemizin bulunduğu coğrafya, aktif ve ölü fay hatlarının yoğun olarak
örümcek ağı gibi sardığı bir yapıdadır. Anadolu coğrafyasında deprem yaratan ve
aktif durumdaki iki ana fay hattı olan Kuzey Anadolu Fay Hattı ile Güney Anadolu
Fay Hattı bizlerin daimi olarak deprem gerçeği ile yaşamamız gerektiğini ortaya
koymaktadır. Bu da insanlarımızın psikolojileri üzerinde menfi etkiler yapmaktadır.
Bizden daha şiddetli depremlere maruz kalan ve volkanik bir alanda bulunan
Japonya bu gerçeğe karşı her türlü önlemini almış ve deprem günlük hayatlarının bir
parçası haline gelmiştir.

Bizim de deprem gerçeği ile yaşamamızı sağlayacak tedbirleri özellikle Gölcük
depreminden sonra tüm ülkede almamız gerekirken, çeşitli sebeplerle bu tedbirler
alınamamış ve deprem konusu bir korku unsuru olmaya devem etmektedir.
Alınması gereken tedbirler kapsamında, en başta yaşanılan yapıların
sağlamlığı ile ilgili tedbirlerin alınması gerekmektedir. Bu husus Yapı Denetim Sistemi
ile kısmen çözülmüş olsa da halen eksiklikler vardır. Şehirlerdeki bina envanterleri
çıkarılmış, ama deprem boyutu ile ilgili işlemler tamamlanmamıştır. Bina
envanterlerine göre depreme dayanıklı olmayan binaların yapısal durumlarının
düzeltilmesi çok önemlidir.

Diğer alınması gereken tedbirler kapsamında ise, şehirlerin deprem planlarının
acilen yapılması ve bu plana göre provaların yapılması gerekir. Özellikle Pütürge
depreminden sonra Adıyaman bölgesinde beklenen ve uzmanlara göre 7,5 +
şiddetinde olması muhtemel depremin Malatya’ya etkilerinin ne olacağı konusunda
ciddi endişeler vardır. Önceleri devletin “Tabii Afet Yardımlaşma Planları” vardı. Daha
sonra 1995 yılından itibaren TSK tarafından mülki amirliklerle koordine edilerek,
“Deprem Planları” hazırlandı. Yani deprem konusu, tabii afetler planından ayrı olarak
daha teferruatlı olarak yapıldı. Bu da deprem gerçeğinin ne kadar önemli olduğunun
bir göstergesidir. Bahse konu planlara yetkililerce gereken önem verilmiş olsaydı,
Gölcük depremi bu kadar zarar vermeyebilirdi.

Deprem planları, yapıldığı yerleşim yeri ile ilgili olarak bir deprem vukuunda
alınması gereken tüm tedbirleri açıklayan bir plandır. Bu plan devletin kamu ve özel
sektör imkanlarının kullanılması ile başarıya ulaşır.

Bunu bir örnekle izah edecek olursak; Malatya’da olması muhtemel bir
depremde % 30 hasar meydana gelse, Pütürge depreminde olduğu gibi Malatya’da
konuşlu kolluk güçlerinin kullanılması, çadırların Jandarmaya kurdurulması, evlere
jandarma ve polis tarafından yardım götürülmesi mümkün olmayacaktır. Çünkü evi
yıkılan jandarma/polis öncelikle kendi ailesi ile ilgilenecektir. Bu personeli görevde
kullanmanız mümkün değildir. İşte deprem planları bu durumda il içinde kullanılacak
personel tespiti ile il dışından gelen yardım ekibi ve malzemelerinin kullanımını
koordine eder.

Depremle birlikte yıkıntılar arasında kalan insanların kurtarılması, ölülerin
gömülmesi, yaralılara ilk yardım, sağ kalanlara barınma, ilk yardım, iaşe ve ibate
hizmetleri bu plan ile sağlanır. Bu destek, ağırlıklı olarak il dışından geleceği için,
dışarıdan gelecek ekip, araç ve malzemenin nerede konuşlandırılacağı, bunlara
verilecek arama kurtarma sorumluluk bölgelerinin şehir haritaları üzerinden
koordinesi, ekiplerin karşılanması, klavuzlanması, yurt dışından gelen yabancı
ekiplerle ilgili diğer özel tedbirler, ekiplerin araç ve malzemelerinin ikmal ve
bakımı,sağ kalanların emniyetli barınma alanları, özellikle hastalık olmaması için su
ve kanalizasyon hizmetleri, deprem ile oluşacak yangın ve alt yapı hasarının
giderilmesi, yolların açık bulundurulması için yol onarımı ve trafik hizmetleri,
dışarıdan gelen yardım malzemelerinin tespit edilerek konulacağı depolar ve bu depo
sorumlularının tespiti,yıkıntı altında kalanların tespiti için adrese dayalı nüfus
sisteminin işletilmesi vb. hususlar ilimiz için çok önemlidir.Adrese dayalı nüfus
sistemi devlet malı olan yardımların gerçek ihtiyaç sahibine ihtiyacı kadar miktarın
gitmesine de yardım eder. Zaten deprem ile ekonomik olarak zarara uğrayan
devletin, bir de ihtiyaçtan fazla yardım malzemesi sarf ederek daha fazla zarara
girmesi önlenir.

Malatya’ya gelecek yardım ekiplerinin kullanacağı iki ana yol olan Beylerderesi
Köprüsü ve Kömürhan Köprüsü ise, ayrıca tedbir alınması gereken yerlerdir.Çünkü
bu geçiş yerlerinin yıkılması halinde, ne tedbir alınacağı mutlaka belirlenmelidir.Bu
yerlere alternatif yollar planlamaya alınmalı ve gelecek ekipler için klavuzlama
yapılmalıdır.

Burada Belediyeler, AFAD ve Kızılay’a çok iş düşeceğinden bu kurumlar
hazırlık ve eğitim yönünden denetlenmeli, depoları, malzemeleri (özellikle
jeneratörleri) sıklıkla kontrol edilmelidir. Bu kurumlar depremden sonra sağ kalan ve
gönüllü olarak yardımlara katılacak olan şahısların mahalle/site/apartman
organizasyonunu da yapmalıdır. Kurtarmada ilk 48 saat can kaybının azaltılması için
çok önemli olduğundan kurtarma planlaması önem arz etmektedir.
Yukarıda bahsettiğim Deprem Planında bulunması gereken önemli hususları
diğer yazımda daha ayrıntılı olarak anlatacağım.

Yusuf Çetinkaya

Em. Kur. Alb.

Reklam
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.