MHP Genel Başkan Yardımcısı,ne Coğrafya Biliyor ne Tarih! Pensilvanya’da Bile İlacı Yok

MHP Genel Başkan Yardımcısı,ne Coğrafya Biliyor ne Tarih! Pensilvanya’da Bile İlacı Yok

İstanbul’un kültürel kimliğini şerh ederken Türk’ten başka bütün alt kimlikleri sayıp döken, sonra da Atatürk’ün izinden yürümekten söz eden Ekrem İmamoğlu, ne coğrafya biliyor, ne tarih! Yeniden seçilebilmek uğruna kullandığı bölücü ve şeytani dil, elbette kasıt ve mesaj da taşıyor.

İmamoğlu’nun medet umduğu bütün sosyolojik ve dinî topluluklar; İstanbul büyük Türk Hükümdarı Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedileli beri aziz milletimizin geleneksel hoşgörüsü, evrensel insan ve hukuk anlayışı, engin yönetim felsefesi sayesinde bizimle birlikte hürriyet, barış ve huzur içinde yaşıyor.

Badi Ekrem, milletimizin asli varlığını inkâr ve bizi bütün kılan sosyolojik yapıyı istismar etmekle kalmıyor; yönetim felsefesini Türk milliyetçiliğine dayandıran, bu ülküyü egemenlik ve tarih telakkisinin başat unsuru hâline getiren Atatürk’ün devasa mirasını da inkâr etmiş oluyor.

Millî hâkimiyetin gerçek sahipleri dururken; geleceğini ve mukadderatını kâh bölücü terör örgütünün kravatlı/mazbatalı militanlarına, kâh Türk’ün yüksek müsamahası ve tanıdığı insani ayrıcalıklar altında hayat sürenlere bağlayan İmamoğlu bilmelidir ki Müslüman mahallesinde salyangoz satanların akıbeti berbattır, bataktır.

Bu arada sakıt ve merdut siyasetçilerden Bülent Arınç, bir açıklamasında vefadan söz ederken perişan ahvâlini ele vermiş. Varlığını borçlu olduğu siyasi hareket sayesinde edindiği yeri bir türlü hazmedemeyen, şişkin egosu patlayınca da kirli iç dünyası açığa çıkan Arınç; uzunca süredir siyasi kaşıntılardan mustarip…

Millî hâkimiyet davasının yılmaz müdafii konumundaki MHP’nin toplumsal ve fikrî özgül ağırlığı, dominant vasfı, yapıcı ve sorumlu siyaset anlayışı sayesinde yıllardır gerek ülke yönetiminde egemen olan istikrar, gerekse siyasal hayatımızda hüküm süren barış iklimi; Bülent Arınç’ı uyuz ediyor.

Vefasız Arınç; uyuzdan mütevellit kaşıntısının devasını, kendisine şöhret kazandıran bir siyasi harekette aramak yerine, vaktiyle birlikte kazan kaynattığı FETÖ’cü unsurlara vefa göstermekte arıyor. Bülent Bey’in duçar olduğu amansız hastalığın Pensilvanya’da bile ilacı yok. Müzmin mi müzmin… Vah vah vah!